Page 48 - 4322765931-tiras-ocak-2018.compressed
P. 48

Sohbete katılanlardan bir görüntü.

                İlim ehli, yeni bilgiler ve bulgular elde edecek   “Gördün  mü  evlat,  diktiğim  fidanlar  şimdiden
            çalışmayı  sürdürmeli,  sanayiciler  üretimi  arttırma-  meyve verdi.” demiş. Bu cevabı da beğenen Hü-
            nın ve geliştirmenin gayreti içinde olmalıdır. Kimse   kümdar, onu da ihsansız bırakmayıp bir kese altın
            günün  işini  yarına  bırakmamalı,  Yunus  Emre’nin   daha vermiş. İrfan sahibi olan yaşlı adam:
            dediği gibi:                                        “Evlat,  herkesin  diktiği  fidan  yılda  bir  meyve
                “Miskin Yunus var yârına,                    verirken, bizim diktiğimiz yılda iki defa meyve ver-
                Koma bugünü yarına.                          di.” demiş. Bunun üzerine Hükümdar yaşlı adamı
                Yarın Hakkın divanına,                       kendisine danışman olarak almış.
                Varam Allah deyu deyu.” Başka bir şairin de-    Bizde  bu  kıssadan  hisse  kapıp  benzeri  üret-
            diği gibi de:                                    ken  davranışlarda  bulunmalıyız.  Sevgili  Peygam-
            “Yarını yarın gören, kim der bugün yarın görür.  berimiz  (s.a.v.)’in:  “Kıyametin  kopacağını  bilseniz
            Görmeyen yarın bugün, yarın nasıl yarın görür.”  dahi,  elinizdeki  fidanı  dikiniz.”  mealindeki  emrine
                Kişi, “benim varlığım yedi neslime yeter, çalı-  uymayı  ilke  edinmeliyiz.  Kıyametin  kopması  Ce-
            şıp da ne yapacağım?” dememeli, ihtiyacı olmasa   nâb-ı  Hakk’ın  emri  ve  iradesi  üzerine  meydana
            da milleti, memleketi ve insanlık için bir şeyler ya-  geleceği  bildirilen,  tamamen  bizim  dışımızda  bir
            pıp üretmenin gayreti içinde olmalıdır.          olaydır.  Oysa  bir  fidan  dikmek,  bir  canı  toprakla
                Hükümdarın  biri  tebdîl-i  kıyafet  ederek
            maiyetiyle birlikte gezintiye çıkmış. Yol üze-
            rinde  çok  yaşlı  bir  adamın  tarlasına  fidan
            dikmeye çalıştığını görmüş ve seslenmiş:
                “Baba  sen  neden  fidan  dikmeye  uğ-
            raşıyorsun?  Görüyorum  ki  yaşın  bir  hayli
            ilerlemiş. Bu diktiğin fidanların meyvesini her
            halde yiyemezsin.” deyince yaşlı adam:
                “Bu  diktiğim  fidanların  meyvesini  bizim
            yememiz  şart  değil  evlat.  Biz  nasıl  bizden
            öncekilerin  diktiği  fidanların  meyvesinden
            yedikse,  bizim  diktiklerimizin  meyvesini  de
            bizden sonrakiler yer.” diye cevap vermiş.
                Bu  cevap  Hükümdarın  pek  hoşuna
            gitmiş ve onu bir kese altınla ödüllendirmiş.
            Yaşlı adam gülerek:                        Dr. Ateş, akşam yemek sonrası otelde yaptığı sohbet toplantısında konuşurken.


            46                                                                                                                                                                                                        47
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52