Page 37 - 4322765931-tiras-ocak-2018.compressed
P. 37
Toplantıya katılanlardan diğer bir grup. Toplantıya katılanlardan başka bir grup.
manalandıralım, Allah hepimizin hayatını mana- madığım Anadolu’dan çok sayıda vakıflar, dernek-
landıranlardan eylesin. Teşekkür ediyor, saygılar ler vardı. Aynı otelde kaldığımız zaman diyorduk
sunuyorum.” ki, ben falanca kampa gittim sen oraya gitme. Sen
Dr. Mehmet Sılay bizim gidemediğimiz kampa git. Birbirimize bunu
20. Dönem Hatay telkin ediyorduk. Kim nereyi boş bıraktıysa o kurum
oraya koşuyordu ve şunu gördüm. İngiltere ve Ma-
Milletvekili lezya’dan derneklerini temsilen birer kardeşlerimiz
“Değerli arkadaşlar, gelmişti. Türkiye’de kurulmuş olan insanî yardım
hepinizi saygıyla selamlıyor vakıflarının, derneklerinin bütün dünyaya rol model
ve hayırlı akşamlar diliyo- olduğunu gördüm ve iftihar ettim. Teşekkür ediyor,
rum. saygılar sunuyorum.”
Bireysel yardımlar Orhan Aydın
sınırlı olur. Onun için insanlar kurumsallaşmaya OSTİM Başkanı
gitmişler, ondan dolayı yardım yoğunluğu daha da
artmış. Mesela Allah nasip ederse biz 22 Aralık’ta “Çok kıymetli YOYAV
bölge uzmanı Şükrü Can kardeşimle beraber Ara- dostlarımız, başkanlarım,
kan’a gideceğiz. Daha doğrusu Mymar’dan Bang- hepinizi sevgi ve saygıyla
ladeş’e geçmiş ve oradan Bengal Körfezi kıyısında selamlıyorum.
kurulan 40 binlik kamplarda kalanlara yardıma Tabii böyle bir ortamda
gideceğiz inşaallah. Bunların çoğu da açlıktan ölü- konuşma yapmak, nutuk
yor. Açlığa dayanamayan önce çocuklar oluyor. Bir çekmek zor. Bizim burada bulunuş amacımız, yok-
kampa giriyoruz, küçük küçük tümsekler var, bunlar sulluğun üretilmemesi gerektiğini, yoksulluğun balık
ne diyoruz, diyorlar ki çocuk mezarları. Mezarların vererek değil, balık tutarak önleneceğine inanan bir
üzerinde herhangi bir işaret falan yok. gurubuz. Onun için biz, Bölgemizde her üreticinin,
Arkadaşlar! Yardımlarımızın sürekli olması her girişimcinin ve her açılan işyerinin yoksulluğa
lazım. Hz. Peygamber (s.a.v.): “İnsanların en ha- bir çare ve bir derman olduğunu düşünüyoruz. O
yırlısı insanlara hizmet edendir.” buyuruyor. Ve insanları ne kadar teşvik edebilirsek, destekleye-
unutmayalım ki, Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v.) bilirsek, yoksullardan o kadar kişiyi eksilteceğimizi
Hilfü’lfudul derneği üyesiydi. Faziletlilerin kurduğu düşünerek gayretlerimizi buraya yoğunlaştırıyoruz.
bir dernek. Bir şehir düşünün Çukurambar’ın bir YOYAV’ın yaptığı bu hayırlı davete de duyar-
sokağının nüfusu kadar nüfusu var. 10 bin nüfuslu sız kalamayız. Bu da bizim için çok önemli. Çok
bir şehir. Askeri yok, zabıtası yok, okulu yok. Ama bir şey yapıyor muyuz? Yapmıyoruz ama İbrahim
burada bir dernek var. Bu dernek Hilfü’lfudul der- Aleyhisselamın ateşe atılışında ona yardım için
neği. Bunların görevlerinin tamamını icra ediyor. koşan karıncayla kuşun meşhur hikâyesini hepimiz
Güzel olan şu. biliyoruz. Ben bu işin uzmanı değilim ama karınca-
Bana Dakka’ya defalarca gitmek nasip oldu. lar, kuşlar bu ateşin söndürülmesi için su taşıyorlar.
Burada şunu gördüm arkadaşlar, çok sayıda Tür- Onlara diyorlar ki, sizin taşıdığımız su ile bu ateş
kiye’den gitmiş dernekler var. Deniz Feneri, İHH, söndürülmez. Onlar da bizim tarafımız belli olsun
Hüdai, Cansuyu, Yardımeli Derneği gibi ismini duy- diye yapıyoruz derler. Biz de YOYAV’la beraber
34 35