Page 42 - 4322765931-tiras-ocak-2018.compressed
P. 42
iki yıldan beri de bu işin içindeyiz. Şunu demek tice önümüzdeki sene takdir getirdi. Kıyafetler di-
istiyorum. Bazı kardeşlerimiz tek başına bir millet kildikten sonra okula göndereceğiz. Müdür de oda-
olarak gerçekten bu faaliyetleri yürütüyorlar. Emin sında çocukları çağırsın ve versin dedim. Akşam
olunuz, ben sizlere dua ediyorum. Sizin haberiniz eve gittim telefon çaldı. Bir bayan, benim oğluma
yok. O bildiğim kardeşlerim, tanıdıklarım, yeni yeni bir kıyafet veriyormuşsunuz, oğlum istemiyor hala
tanıştıklarımız da var. Şunu rica ediyorum. Ankara ağlıyor ben susturamadım dedi. Niye ağlıyor diye
bürokratların ve emeklilerin olduğu bir yer. Banka- sordum. Anne her ne kadar başkan bize çalışkan
matikten maaş çekenlerin çok olduğu bir yer. Çok diyorsa biz fakiriz biliyorum dedi. Okula kıyafetleri
değerli, kıymetli arkadaşlarımız var. Onlar nasıl gönderecekler, müdür odasına çağırıp kıyafetleri
vakit geçireceklerini bilemiyorlar. Bunu bir teklif ka- verecek, çıktığımız zaman zengin çocuklar benim
bul edin, bu arkadaşlara ulaşalım, vakıflarımızda, fakir olduğumu görürler, anne istemiyorum, be-
derneklerimizde faaliyette bulunsunlar. Bunu son nimle alay ederler dedi. Bu konu çok hassas arka-
olarak hatırlatmak istedim. Allah hepinizden razı daşlar. Dedim ki onu öyle vermeyeceğiz. Derneğe
olsun. Hepinizi muhabbetle selamlıyorum.” gelsinler, dernekte dağıtacağız. Bir gün kıyafetleri
M. Yahya Efe dağıtırken çocuğun bir tanesi teşekkür almış, aferin
Kilis Yardımlaşma evladım dedim. Başkan amca boşuna mı aldım ben
Derneği Başkanı bu teşekkürü dedi. Yani onları rencide etmeden,
“Saygıdeğer konuklar, çalışkanlığıyla teşvik etme bakımından. Yoksulları
o kadar güzel konuşmalar böyle araştırmak lazım arkadaşlar, teşhir etmeden,
oldu ki, bana bir şey kal- rencide etmeden yapmak lazım.
madı. Şimdi bugün burada Fazla uzatmayacağım bu haftaya 39 kuruluş
Yoksullarla Dayanışma katıldı. Hepsini yürekten kutluyorum. Biz 25 yıldır
Haftası’nın bir değerlen- Kilis Yardımlaşma Derneği olarak yanlarındayız.
dirmesini yapıyoruz. Bunu anlatmak çok zor. Ben Pamuk eller cebe girmedikten sonra yoksulluk
bazı örnekler vereceğim. Yoksulluğu nasıl irdele- önlenmez, azalmaz. Elleri ceplerine girmeyenlere
yeceğiz? Ben Kilis Yardımlaşma Derneği’nin Baş- bir dörtlükle seslenerek huzurunuzdan ayrılmak
kanıyım. istiyorum:
Efendim bir gün dernekte gıda yardımı da- “Hakkın toprağına mülküm var deme,
ğıtıyoruz. Hanımın biri tekrar geldi. Başkanım bir Dam ile harmanda hakkım var deme,
şey söyleyeceğim ama kızma dedi. Buyur dedim. Güçlü kuvvetliyim arkam var deme,
Benden önceki hanım apartman sahibi ona da ver- İnsanı sırt üstü yere seren var.” Hepinize say-
diniz dedi. Muhtardan fakir kâğıdı getirmiş dedim. gılar sunuyorum.”
Ah Başkanım ah, muhtara kim para verirse mührü Seyit Ali Dosdoğru
basıp veriyor dedi. Yönetim olarak nasıl seçelim
yoksulu? 06 İbra Turizm Sahibi
Okullara gittik 23 Nisan’dan önceydi. Dedik ki “Hepinize hayırlı ak-
sayın müdürüm, okulunuzda dar gelirli bir ailenin şamlar diliyorum. Ben kısa-
çocuğunu tepeden tırnağa giydireceğiz. Sizin okul- ca kendi hayatımdan bir kaç
dan 10 kişi. Dedik ki çocukları bizim derneğe getirin konu anlatıp huzurunuzdan
ölçülerini alacağız. Öğretmen 10 çocukla geldi. Yal- ayrılacağım.
nız biz çocuklara fakirsin falan demiyoruz. Sevgili 6-7 sene Mardin’de ve
çocuklar, biz araştırdık çalışkan, başarılı çocukları Batman’ın bir köyünde medresede okudum. Baba-
seçiyoruz. Onun için size 23 Nisan’da mükâfat ola- mın ve annemin Yozgat’tan bana para gönderme
rak elbise hediye edeceğiz. Böyle deyince küçük imkânı yoktu. Sabahleyin kalkar, elimde bir tabakla
bir kız elini kaldırdı ve benim zayıfım var dedi. Adın orada Ratıp denen bir kişinin evine gider, kapısına
ne dedim. Hatice dedi. Kızım Hatice’yi sil deyince tokmakla vururdum. Ratıp bana evinde ne varsa bir
Öğretmen de bana sizin baktığınız gibi sert baktı. tabak yemek verir, altına da bir ekmek verir, onla
Hatice biz çalışkan öğrencilere mükâfat olarak ve- beraber Medreseye gelirdim.
riyoruz. Ama senin bir zayıfın var. Kaçıncı sınıfsın? Medrese neresi efendim? Caminin içi. Altımız-
3. Sınıf. Peki sana bir soru soracağım, bilirsen seni da keçe, üstümüzde pamuk yorgan. Onu getirir
en başa yazacağım dedim. İstiklâl Marşı’nın yazarı arkadaşlar arasında kura ile taksim ederiz, öğle
kim dedim, çocuk sıçrayarak Mehmet Akif Ersoy yemeği yok. Akşam da yine aynısını alırız. 6 sene
diye bağırdı. Hatice’yi en başa yazın dedim. O Ha- böyle okudum. Memleketime gelebilmek için para
40 41