Page 33 - 4322765931-tiras-ocak-2018.compressed
P. 33

Allah  Teâlâ  Kur’ân-ı  Kerîm’in  muhtelif  ayet-  şerbetini içmek için can atmış, “ya şehîd olurum, ya
          lerinde  (Bakara  154,  Âl-i  İmran  157  ve  169-171,   gâzî” diyerek ön saflarda yer almanın gayreti içinde
          Nisa 69 ve 74, Tevbe 52 ve 111, Hac 58, Ahzâb   olmuşlardır. Savaş esnasında gösterdikleri birbirin-
          23, Hadîd 19), Hz. Peygamber (s.a.v.) de, pek çok   den güzel binlerce hatırayı birer ibret levhası olarak
          hadîs-i şerîfinde şehîdlerin Allah nezdindeki değer   bizlere bırakmışlardır. Onların hâtıralarını yaşatıp,
          ve itibarlarıyla ebedî hayatta nâil olacakları nimet-  günümüze yansıtmanın gayreti içinde olan ve de-
          ler ve erecekleri dereceleri beyan buyurarak şehîd   ğerlendirip  ders  alan  kahraman  askerlerimiz,  dün
          olmayı özendirmişlerdir.                        olduğu gibi bu gün de nefeslerini devamlı düşman-
             Bu cümleden olarak Buhari ve Müslim’in riva-  larının  enselerinde  hissettirmişler  ve  yurdumuza
          yet ettikleri bir hadîs-i şerîfte sevgili Peygamberimiz   yan bakanların gözlerini oymuşlardır. Kan dökmüş-
          (s.a.v.): “Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki   ler, can vermişler, düşmanı dize getirmişlerdir.
          her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi   Kıymetli konuklar!
          arzu etmez. Ancak şehîd, cennette gördüğü aşırı
          itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi    Malumunuz olduğu üzere millet olarak büyük
          ve on defa şehîd olmayı ister.” buyurmuştur.    badirelerden, ağır imtihanlardan geçtik. Daha dün
             Öte yandan milli şairimiz merhum Mehmet Âkif   Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da vicdanı
                                                          paslanmış, insafını ve insanlığını kaybetmiş güçler,
          Ersoy  ve  benzeri  birçok  şuurlu  şairlerimiz  de  ka-  bizi  tarih  sahnesinden  silmek  amacıyla  üzerimize
          leme aldıkları müteaddid şiirlerinde şehîdlere olan   geldi. 15 Temmuz’da tarihimizin en büyük ihanet-
          sevgi ve saygıyla Hak ve halk nezdindeki yerlerinin   lerinden birine maruz kaldık. Bu zor günlerde bizi
          yüceliğini dile getirmişlerdir.                 muzaffer eyleyen muazzam bir gücümüz vardı. Bu
             Örneğin  Mehmet  Âkif  Ersoy  “Çanakkale     güç,  Allah’a  olan  sarsılmaz  imanımızdı.  Vatana,
          Şehîdleri”  için  yazmış  olduğu  ünlü  şiirinde  şöyle   ezana,  bayrağa  ve  bağımsızlığa  olan  aşkımızdı.
          demiştir:                                       Şehîdlik ve gâzîlik sevdamızdı.

           “Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...    Bizler, din ve mukaddesât uğrunda doğusuyla,
           O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,        batısıyla,  kuzeyiyle,  güneyiyle  binlerce  evladımızı
           Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,   şehîd vererek bu toprakları beraberce vatan kıldık.
           Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!  Aynı secdede Rahmân’a kul olmakla, aynı kıblede
                                                          istikamet  bulmakla,  birbirimize  olan  muhabbetle,
           Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!    birlik ve beraberlik ruhuyla bütün zorlukların üste-
           Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.     sinden geldik.
           Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd’i...        Son  yıllarda  hem  İslam  ümmeti  olarak,  hem
           Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.  de  millet  varlığımızla  yine  imtihan  çemberinden
           ….                                             geçiyoruz.  Gücümüzü  zayıflatmak,  kardeşi  kar-
                                                          deşe  kırdırmak  isteyenler,  fitne,  terör  ve  ihânet
           Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,     silahıyla üzerimize geliyor. İslam coğrafyasının dört
           Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.”         bir köşesinde açılan ateş çukurlarının içine ülkemiz
           İstiklâl Marşı’nın iki dörtlüğünde de şöyle demiştir:  de çekilmeye çalışılıyor. Türlü hîle ve desîselerle,
                                                          plan  ve  tuzaklarla  varlık  ve  bekamız,  istiklal  ve
           “Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı!   istikbalimiz  hedef  alınıyor.  Birliğimiz  ve  dirliğimiz
           Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı.       tehdit  edilerek  aslında  İslam  ümmetinin  umutları
           Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;    tüketilmek isteniyor.
           Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.        Necip milletimiz, bugün oynanan bütün karan-
                                                          lık oyunları ferâset ve basîretiyle elbet bozacaktır.
           Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?    Zorlukları elbirliğiyle bir kez daha aşacak ve ihâneti
           Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!      püskürtecektir.  Bu  kahraman  milleti  hedef  alanlar
           Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ,      iyi  bilmelidir  ki;  bizim  en  muazzez  değerlerimizin
           Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.”     başında vatanımız gelir. Biz, gerektiğinde aç ve su-
             Bu  ve  benzeri  uyarılara  uymayı  ilke  edinen   suz yaşarız, fakat hürriyet ve bağımsızlığımızdan,
          müslümanlar, islamın ilk yıllarında katıldıkları Bedir,   izzet ve onurumuzdan aslâ taviz vermeyiz. Mukad-
          Uhud,  Hendek,  Hayber  ve  Huneyn  Savaşlarında   desâtımız uğrunda bedenimizi siper ederiz, ama bir
          olduğu gibi, onları izleyen savaşlarda da şehâdet   karış vatan toprağından bile vazgeçmeyiz.

 30                                                                                                  31
   28   29   30   31   32   33   34   35   36