Page 13 - 1267898952-mayis-2018-dergisi.compressed
P. 13
Toplantıya katılanlardan bir grup.
İnsanlığın mutluluğu, mükemmel örnek Haz- ve bütünleştiriciliği sayesinde olmuştur. Açıkça
ret-i Muhammed (s.a.v.)’e uymalarına bağlıdır. söylenecek olursa, ümmet sünnetle vardır, onunla
Bizler O’na çok şey borçluyuz. yaşar.
İstiklâl şairimiz merhum Mehmet Akif’in dediği Sünnete yönelik tartışmalar bugün ortaya
gibi: çıkmış meseleler değildir. Geçmişte şu veya bu
“Dünya neye sahipse, O’nun vergisidir hep; şekilde ele alınmış konulardır. İmam Şafiî bu tür
Medyûn O’na cem’iyyeti, medyûn O’na ferdi. konularda öne sürülen görüşleri eserinde tartışmış
Medyûndur O ma’sûma bütün bir beşeriyyet… ve cevaplarını vermiştir.
Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.” Zaman içinde uzun süre hiç seslendirilmeyen
Allah’a ve Resûlüne itaat yükümlülüğü çer- bu yöndeki tartışmalar, batı sömürgeciliğin etkisiyle
çevesindeki ayetler ve bunları açıklaması mahi- son bir-iki asırdır İslam dünyasında yeniden günde-
yetindeki hadîsler, Müslümanların ancak sünnete me gelmiştir. Batıya şirin gözükme, onların tenkitle-
sarılmak ve ondan ayrılmamak suretiyle islamî rine ayet ve hadîsleri yorumlamak suretiyle işi hal
kimliklerini koruyabileceklerini ifade etmektedir. yoluna koymaya çalışmaları sıklıkla görülmektedir.
Zîrâ açık bir gerçektir ki, sünnetin ortadan kalkma- Mısır’da Ahmed Emin ve Ebu Reyye, Hin-
sıyla oluşacak boşluk onun tam zıddı olan bid’at ve distan’da Ehl-i Kur’an Cemiyeti gibi cemiyetler ve
hurâfelerle doldurulacaktır. bunlara destek verenler yeniden “Kur’an’la yetin-
Hz. Peygamber (s.a.v.)’i ve Asr-ı Saadeti gü- me” çağrıları yapmaya başlamış, “sünnetsiz İslam”
nümüze taşımada en önemli araç hadîslerdir. arayışı içine girmişlerdir.
Sahâbe, Hz. Peygamber (s.a.v.)’i her tavrın- Bu anlayış, hadîsler hakkında şüphe uyandı-
da yakından takip etmişler, gördüklerini birbirine rıp, sünneti devreden çıkarınca, artık ayetlere iste-
aktararak Resûlullah (s.a.v.)’ın o tavrını benim- dikleri gibi anlam yükleyip yorumlayabileceklerdir.
semişlerdir. İşte Efendimiz (s.a.v.)’in döneminde Bu da İslam’ın aslî mecrâsından çıkması anlamına
meydana gelen olaylar ve Allah Resûlü (s.a.v.)’nün gelmektedir.
olayları değerlendirişi sonraki nesillere hadîslerle Maalesef memleketimizde de bu anlayışın
aktarılmıştır. Hadîsler asr-ı saâdetin canlı şahitleri sözcüleri bulunmaktadır. Bunlar sıklıkla tv ekran-
niteliğindedir. larında boy göstermekte, her defasında yeni bir
Müslümanlar arasındaki inanç ve hareket birli- çarpık görüş ortaya atmaktadırlar.
ği hadîsle oluşmuştur. Meşhur sahâbî Abdullah ibn Abbâs (r.anhü-
Muhtelif kıta ve iklimlerde yaşayan Müslüman- ma)’ın ifadesiyle: “Bütün mesele, Allah’ın kitabı ve
lar arasındaki çağlar boyu görülen ortak değerler Rasûlü’nün sünnetidir. Bundan sonra kim (Kitap
ve uygulama benzerlikleri, sünnetin belirleyiciliği ve sünnete rağmen) kendi reyine göre konuşursa,
10 11