Allah Katında Amellerin En Sevimlisi
Her ayın ilk Çarşamba günü düzenlenerek YOYAV’ın mensuplarıyla müdavimlerini manen motive etmeye yönelik Kur’ânî Birliktelik ve Dua Günü programlarının 43.sü 11 Mayıs 2022 Çarşamba günü saat 14.00’de gerçekleştirildi.
Toplantıya teşrif eden misafirleri hürmet ve muhabbetle selamlayarak ibadetlerinin makbul ve dualarının müstecab olması dileğinde bulunan YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş, okunan 63 hatm-i şerif, 557 Yâsîn, 441 Mülk, 514 Nebe’, 305 Fetih, 121 Duhan, 10 bin 240 Ayet’el Kürsî, 27 bin 600 Fatiha, 486 bin İhlas, 3350’şer Felak, Nass, 50 Amenerresulü, 50 La Yestevi, 725 bin 500 Tevhid, 616 bin Salavat, 17 bin istiğfar, 789 bin Besmele, 5 bin La havle ve la kuvvete illa billah, 31 bin Esma’ül Hüsna, 10 bin Sübhanallahi ve bi hamdihi, 13 bin Yâ Şâfî, 8 bin 600 Yâ Vedûd’un duasını yapıp sevabını din ve devlet büyüklerimizle, şehitlerimiz ve katılımcıların yakınlarından ebediyete intikal edenlerin ruhlarına bağışladıktan sonra yaptığı yönlendirici ve yüreklendirici konuşmada şu cümlelere yer verdi:
“Sevgili kardeşlerim, kıymetli konuklar, değerli dostlar!
Hayat boyu Hakk’ın himâyesinde, hidâyetinde ve inâyetinde olmanız temennisiyle sözlerime başlarken, amellerinizin makbul, dualarınızın müstecab olmasını diliyor, bu dilek ve duygularla hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyor, bir Kur’ânî Birliktelik ve Dua Günü programında daha sizlerle birlikte aynı havayı teneffüs etmenin haz ve huzuru içinde yüce Rabbimizden cümlemize sağlık ve saadet-i dareyn niyaz ediyorum.
Az önce Ayşe Hanım kardeşimin isimlerini okuduğu kişilerle bilumum din ve devlet büyüklerimiz, bizleri doğurup dünyaya getiren annelerimiz, besleyip büyüten babalarımız, eğitip öğreten hocalarımız, tüm şehitlerimiz ve gazilerimizle isimleri okunan kardeşlerimizin belirttikleri yakınlarından ebediyete intikal edenlerin ruhları için okunan hatm-i şeriflerle, süver-i şerifeleri ve tesbihatın sevabını armağan edeceğiz.
Bugün Mayıs’ın 11’i. Kur’ânî Birliktelik ve Dua Günü programlarının 43.sü, Şevval ayının da 10. günüdür. Ramazan’ı geride bırakalı 10 gün oldu. Ramazan-ı şeriften sonra milletçe Ramazan Bayramını kutladık. Bayramın akabinde birer gün ara ile üç önemli etkinliği gerçekleştirdik. Bunların biri 7 Mayıs Cumartesi günü Vakfımızın yıllık Mütevelli Heyet Toplantısıydı, ondan bir gün sonra 9 Mayıs Pazartesi günü Anneler günü dolayısıyla bu salonda annelere sevgimizi saygımızı birlikte sunduk. Bugün de 11 Mayıs Çarşamba günü Kur’ânî Birliktelik ve Dua Günü toplantılarımızın 43.sünde sizlerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşamaktayız.
Malumunuz olduğu üzere Ramazan-ı şerif ayını çok ve çeşitli ibadet, ta’at, iyilik ve güzelliklerle geçirmenin gayreti içinde olduk. Ramazan gitti, ibadet bitti diyenlerden olmayacağız. Çoğu kişiler Ramazan boyunca orucunu tutar, teravihe gider, mukabeleye katılır, elinden geldiğince de hayır-hasenâtını yapar. Ramazan bitti mi gelecek Ramazan’a kadar da Allaha ısmarladık der. Onlardan olmayacağız.
Adamın biri Ramazan bitip de Bayram namazına gidip evine döndükten sonra hanımına demiş ki: ‘Hanım! Al şu takke ile teşbihi iyice sakla, gelecek sene yine lazım olabilir.’ Öyle diyenlerden olmayacağız. Kulluğun kıvamının ibadet ve ta’atta devamda olduğunu bilenlerden olacağız. Az da olsa kulluğun kıvamı ibadet, iyilik, tevbe, istiğfar, fikir, zikir, şükür ve benzeri güzellikleri yürütmeye, sürdürmeye inşallah devam edeceğiz.
Bakınız bu programı başlatalı seneler oldu. Bugün 43.sünü gerçekleştiriyoruz. Son nefesimize kadar bu ve benzeri programlara katılıp bilgi, ilgi, birlik ve dirlik duygularımızı geliştirmenin gayreti içinde olacağız.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) “Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır.” buyurmuştur. Bu hadîs-i şerîf hepimiz için hayatî ehemmiyet arzeden bir öğüdü dikkatimize getirmektedir. Az da olsa günümüzü tilâvet-i Kur’ân, zikr-i Rahmân, tesbihât, tehlilât, iyilik ve güzelliklerle dolu dolu geçirmenin gayret ve kararlılığı içinde olacağız. Allah’ın en çok hoşlandığı, kullarının amellerinin içinde en sevimli olduğu uğraş, sürekliliktir. Şu geçici hayatı, bizleri var eden, yaratan, yaşatan ve sayısız nimetlerle kuşatan Rabbimizi hoşnut edecek amellerle değerlendirmektir. Allah’a karşı kullukta bulunmayı iş ve uğraşlarımızın hepsinden önde tutacak ve o hali devam ettirmenin gayreti içinde olacağız.
Bilindiği üzere bizim dinimiz temeli tevhid, tavanı takvâ olan bir dindir. Tevhid, Allah’ın birliğine inanmak, o birliğe, inanç istikametinde davranışlarımızı dizayn edip geliştirmektir. Tevhid inancı bizleri Allah’ın huzurunda bir araya getirdiği gibi millî, manevî konularda da bir araya getirir.
Takvâ, Allah’a saygılı olmaktır. Bir değerli din büyüğümüzün ifade ettiği üzere: ‘Takvâ, Allah Teâlâ’nın seni emrettiği yerde görmesi, yasakladığı yerde de seni görmemesidir.’ demiştir.
Hz. Ali (r.a.) de takvâyı şu dört cümleyle ifade etmiştir, bunlar: ‘Celîl olan Allah’tan korkmak, Kur’ân-ı Kerîm’in buyruklarıyla amel etmek, aza kanaat etmek ve göç gününe hazırlanmaktır.’
Mana büyüğü âlimlerden Cüneyd-i Bağdadî Hazretleri diyor ki: ‘Dört haslet var ki, bu dört hasleti ifâ edenin amel ve ilmi az da olsa Cennetteki derecesi yüce olur. Biri yumuşak huylu olmak. İkincisi alçak gönüllü olmak. Üçüncüsü cömert olmak. Dördüncüsü de güzel ahlak sahibi olmaktır.’
Aslâ unutmayıp her gün uygulamamızı dilediğim bir müjde-i Muhammedî’yi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Efendimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki: “İki haslet vardır ki, bir Müslüman kul onun ikisini korur ve onları yapmaya devam ederse, mutlaka Cennete girer. Dikkat edin o ikisi de kolaydır, yapan da azdır. (İki hasletin biri) Her namazın akabinde 10 defa Sübhanallah, 10 defa Elhamdülillah, 10 defa da Allahu ekber derse günde dilde söylenen sayısı 150, mizandaki sayısı da 1500’dür. (Diğeri de) Akşam yatağına girerken 34 defa Allahu ekber, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa da Sübhanallah derse lisanda 100, mizanda 1000 olur. Hanginiz günde iki bin beş yüz kötülük yapar?” Bu ne ikram, bu ne cömertlik, bu ne ihsandır.
Allah ilmimizi, amelimizi rızasına yönelik eylesin. Yaptığımız işe devam eden müdavim olanlardan eylesin.”
Dr. İbrahim Ateş’in bu anlamlı ve muhtevalı konuşmasının ardından yapılan dua ve ikramın alınmasıyla program sona ermiştir.
Toplantıdan Görüntüler
Duadan Görütüler
İkramdan Görüntüler
Organizatör Ayşe Doyuk