Baba Değerli Bir Varlık, Onu Sevip Saymak Da Bahtiyarlıktır
Babalar günü dolayısıyla 17 Haziran 2023 Cumartesi günü 13.30’da YOYAV Kültür Merkezi’nde önemli ve anlamlı bir program düzenlendi.
Kilis Milletvekili Ahmet Salih Dal program dolayısıyla gönderdiği mesajında şu cümlelere yer verdi:
“Coşkuyla kutladığımız günlerden olan Babalar gününde Ankara’da bulunamayacağım. Öncelikle nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Kelimelerle anlatılamayan fedakarlık ve karşılıksız sevginin vücut bulmuş hali olan babalarımızın Babalan gününü kutluyor, programa katılan tüm misafirlerimize en içten dileklerimle selamlarımı Başkanımız Sayın İbrahim Ateş vasıtası ile iletiyorum.
Ahmet Salih Dal
Kilis Milletvekili”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşıyla başlayan programda konuklarını sevgi ve saygıyla selamlayıp,teşriflerinden dolayı takdir ve teşekkürlerini ileten YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Kıymetli konuklar, değerli dostlar, sevgili kardeşlerim!
Babalar günü vesilesiyle tertiplediğimiz programa teşrif ederek gördüğüm bu görkemli tabloyu teşkil eden güzîde heyetinizi gönülden ve samîmî duygularımızla selamlayarak hepinize hürmet ve muhabbetlerimizle takdir ve teşekkürlerimizi arz ediyor, hoş geldiniz diyor, sağlık ve saadette dâim olmanızı diliyorum.
Hz. Adem (a.s.)’den bu yana ebediyete intikal eden iman ehli babalara Allah’tan rahmet ve mağfiret, hayatta olanlara da sıhhat ve afiyet niyaz ediyorum.
Dün bebe idik, bugün baba ve dedeyiz. Yarın ne olacağımız belli değil. Hayatta olanlar, ebediyete göçenleri unutmamalı, ruhlarını şâd edecek hayırlı iş ve uğraşlarda bulunmalıdırlar.
Dinimizin direktiflerinden biri de büyüklere hürmet ve muhabbetle, küçüklerimize de şefkat ve merhamette kusur etmemektir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadîs-i şerîfinde: “Büyüklerimize saygı göstermeyen ve küçüklerimize şefkat göstermeyen bizden değildir.” buyurmuştur.
Saymayan sayılmaz, sevmeyen sevilmez. Yüce Rabbimiz Kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de, Kendisine kul olup, ibadet etmemizin akabinde ana-babaya ihsanda bulunmayı (iyi davranmayı) ferman buyurmuştur.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de ebeveyinle ilgili hadîs-i şerîflerinden birinde: “Baba Cennetin orta kapısıdır.” buyurmuştur.
Diğer bir hadîs-i şerîflerinde de: “Cennet annelerin ayakları altındadır.” buyurmuştur. Böylece ebeveyne ihtiramın önemine dikkat çekmiştir.
Anneler günü dolayısıyla düzenlemeyi planladığımız programı, hastanede olduğum için gerçekleştirememenin üzüntüsü içindeyim. Onlara özrümüzü beyan ediyor, bizi bağışlamalarını diliyorum. Nasip olur yaşarsak inşallah bu kusurumuzu daha sonra telafi edeceğimizi ifade ediyorum.
Hatırlayacak olursanız önceki yıllarda yaptığım konuşmaların birinde ‘Baba Evin Direği, Anne yuvanın yüreği, çocuk ailenin bileğidir. Direk yıkılır, yürek sıkılır, bilek bükülürse aile yok olur’ demiştim. Direk, yürek ve bilek ailenin ayakta kalması için şarttır. Onlar birbiriyle ahenk ve uyum içinde olurlarsa, aile sarsılmaz. Üçünden biri yok olursa aile yıpranır ve yıkılır.
Baba merhametten, anne şefkatten, çocuk da kuvvetten mahrum olursa aile çöker.
Babası olmayan bebelerin boynu bükük, yüreği yıkık olur.
Babasız evde akşam erken olur. Bir çocuğun hissettiği en güçlü şey baba korumasıdır.
Baba bir çınar ağacı gibidir. Meyvesi olmasa da gölgesi yeter.
Baba, yokken aranan varken hissedilen kişidir.
Baba, fanî hayatın terbiye edeni ise, ebedî hayatın temin edenidir. O aslâ ihmal edilmemelidir.
Baba kendi mutluluğundan çok, çocuklarının mutluluğu ile mutlu olur.
Bazıları babasının kıymetini bilmez, bazıları da kıymet bilecek bir baba bulamazlar.
Çocukların serveti, babanın faziletidir.
Bir babanın rolü yüz öğretmenin rolüne bedeldir.
İnsan babasına borçlu olduğu saygıyı, ancak baba olunca anlar.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî: ‘Gençlerin ve çocukların aynada göremediklerini, ana-babalar tozlu tuğlada görür.’ demiştir.
Bir genç Peygamber (s.a.v.)’in huzuruna gelip, babam benden borç aldı ve onu ödemiyor diyerek şikâyette bulunduğunda, Resûlullah (s.a.v.) ona: “Sen de, malın da babanındır.” buyurmuştur.
Hz. Aişe (r.anha) şöyle nakletmiştir. Resûlullah (s.a.v.)’e bir kişi geldi. Yanında da yaşlı bir zat vardı. Allah Resûlü (s.a.v.): “Ey filan yanındaki kimdir?” diye sordu. O kişi, babamdır cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.): “Onun önünde yürüme, ondan evvel oturma, onu ismiyle çağırma ve ona hakaret ettirme.” buyurmuştur.
Allah’tan korkan ve büyüklerine saygıda kusur etmeyen inançlı ve bilinçli bir insan, ebeveynine hizmet ve hürmetten geri durmamanın yanında, onların dostlarına da sevgi ve saygısını sürdürmenin gayreti içinde olmalıdır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in bir hadîs-i şerîfinde beyan buyurulduğu üzere, iyiliklerin en iyilerinden biri de çocuğun babasının sevdiklerine sevgisini sürdürmesidir.
Abdullah İbniÖmer (r.anhüma) bir arkadaşıyla birlikte Medine’den Mekke’ye giderken yolda bir Bedeviyi gördüğünde bineğinden inip hal hatır sorduktan sonra, onu bineğine bindirmiş ve başındaki sarığını çıkarıp onun başına koymuştu. Bunu gören arkadaşı: ‘Kardeşim! Adamı hem binitine bindirdin, hem de sarığını ona verdin. Bu kadarı fazla değil mi?O bir Bedevidir, az bir şeyle yetinir.’ dediğinde, Abdullah İbniÖmer (r.anhüma): ‘Kardeşim! Onun babası, babam Ömer (r.a.)’in sevdiği dostlarından biriydi. Babasına saygılı olan kişi, onun sevdiklerine de saygılı olmalıdır’ demiştir.
Ana-babanın kadrini kıymetini ömür boyu bilmemiz, kıl kıl hatırlarını saymamız, onları ömür boyu mutlu ve memnun etmemiz, ana-babamıza karşı evlatlık görevi olduğu kadar, Allah’a kulluk görevidir de. Tüm babaların babalar gününü en içten duygularımla kutluyor, bütün babaların yuvalarında baharı yaşamalarını diliyorum.