Beratta Bir Adım At
Üç ayların içerdiği kandillerin üçüncüsü olan Berat Kandili bu yıl, 17 Mart 2022 Perşembe gününe tevâfuk etti. İslâmî literatürde ‘Leyletü’n nısfi min Şa’bân’ ‘Şa’bân’ın yarısı gecesi’ denilen, ülkemizde de Berat Gecesi olarak bilinen bu kandil, dinî hayatımızın dizaynında özen gösterilen mübârek ve müstesnâ bir zaman dilimidir.
Müslümanların yaşadıkları yerlerin tamamında ihyâsına itina gösterilen bu kandil, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da ülkemizde coşkuyla karşılandı. Camiler cemaatlerle dolup taştı, hayırseverlerin hayırlarıyla, iyiliği ihmal etmeyenlerin ihsânları ihtiyaç sahibi insanlara ulaştı. Televizyonlarla radyolarda gerçekleştirilen programlarda değerli düşünceler dile getirildi. Camilerde kandilin ma’na ve mahiyetiyle muhtevası anlatıldı. Kur’ân-ı Kerîm tilâvetiyle Mevlid-i şerif kırâeti icrâ edildi. Kültür Merkezlerinde muhtelif programlar tertiplendi.
Bu cümleden olarak YOYAV Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kutlama programına katılan davetlilerle dostlarına duygulu dakikalar yaşatıldı. Yoğun ilgi gören bu programa katılan konukları sevgi ve saygıyla selamlayıp, teşriflerinden dolayı takdir ve teşekkürlerini ileterek kandillerini kutlayan YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş, önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Ateş yaptığı konuşmada özet olarak şu cümlelere yer verdi:
“Kıymetli kardeşlerim!
Estirdiği huzur havasını teneffüs ettiğimiz üç aylar denilen maneviyat mevsiminin yarısına gelip, Yaradan’a yar ve yakin olma yolunda Berat Gecesi’nin eşiğine ermenin sevinç ve saadeti içinde seçkin heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, bu güzel gecenin feyiz ve faziletinden faydalanarak beratını sağ eliyle alanlardan olmamız temennisiyle sözlerime başlarken, iyiliklerde ileri, kötülüklerde geri ve hatalı hareketlerden berî olan müstesnâ ve mümtâz kişilerden olmamızı niyaz ediyorum.
Malumunuz olduğu üzere Berat gecesi, kalbimizin en derin yerinden Rahmân’a doğru bir yol açma vaktidir. Berat gecesi, tevbe etmenin, Rabbimize yönelip rahmet ve mağfiret dilemenin tam vaktidir.
Bu mübârek geceyi değerlendirmenin en temel şartı, hayatın karmaşasından biraz olsun kendimizi kurtarıp, kulluğumuzu sorgulamaktır. Ne ile meşgulüm, hangi uğurda yaşıyorum, niyetlerim ve amellerim beni nereye götürüyor diye kendimize sormaktır. İç dünyamıza dönmek, geçmişimizin muhasebesini yapmak, tefekkür etmektir. Rabbimize itaatkâr bir kul ve iyi bir insan olmaya söz vermektir.
Nefsimizin esaretinden kurtulmak, hata ve günahlarımızdan pişmanlık duymaktır. İşte o zaman bu gece bizim için gerçek manada bir fırsata dönüşecek ve kurtuluş beratımız olacaktır.
Ebedî hayatta kurtuluş beratını alabilmek için bu gecenin feyzinden ve bereketinden istifade edelim. Her nefes alıp verişimizde Allah’ın rızasını gözetelim. Ömrümüzü Kur’ân ve sünnet ölçüsüne göre şekillendirelim. Unutmayalım ki, kulluk şuuruyla geçirilmeyen her ânımız bize zarar ve ziyan olarak geri dönecektir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in bu geceyle ilgili hadis-i şeriflerinin bir kaçının meali şöyledir:
“Bu gece göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir, ibâdete teşvik ederler.”
“Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez; Regaib gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi.”
“Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allah Teâlâ’ya arz olunur.”
“Şa’ban ayının on beşinci gecesi, rahmet-i ilâhi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere Müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allah Teâlâ’ya ortak koşan mağfiret olunmaz.”
“Cebrail aleyhisselam bana geldi. Kalk, namaz kıl ve dua et! Bu gece, Şa’ban’ın on beşinci (Berat) gecesidir, dedi. Bu geceyi ihyâ edenleri, Allah Teâlâ affeder. Yalnız; müşrikleri, büyücüleri, falcıları, hasisleri, alkollü içki içenleri, faiz yiyenleri ve zina yapanları affetmez.”
“Bu gece, sâlih akraba ile ilgisini kesen, büyüklenen ve ana babasına âsi olanlar affa uğramaz.”
Hz. Aişe (r.anha) validemiz, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Berat Gecesi’nde kıldığı namazın rekatlarından birinin secdeleri ile secde arasında aşağıdaki duaları okuduğunu söylemiştir:
1-İlk Secdede Okuduğu Dua:
“… Yâ azîmen yürcâ li külli azîmin ığfir-iz zenb-el azîme. Secede vechî lillezî halakahû ve savvarahû ve şakka sem’ahû ve basarahû.”
Anlamı: “… Ey, her büyük şey için kendisinden yardım istenilen ulu Allah! Büyük günahı bağışla. Yüzüm, kendisini yaratıp şekillendirene, kulak ve gözünü var edene secde etti.”
2-Birinci Secdeden Başını Kaldırdığında Okuduğu Dua:
“Allahümme-r zuknî kalben takiyyen nakiyyen mineş-şirki beriyyen, lâ kâfiren velâ şakiyyen.”
Anlamı: “Allah’ım! Bana, takî, temiz ve şirkten uzak olan, kâfir ve şakî olmayan bir kalp ver.”
3-İkinci Secdede Okuduğu Dua:
“E’ûzü bi rıdâke min sahatike ve biafvike min ukûbetike ve bike minke lâ uhsî senâ’en aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike.”
Anlamı: “Gazabından rızana, azabından affına ve Senden Sana sığınırım. Seni, Senin kendini sena ettiğin (övdüğün) gibi sena etmekten (övmekten) acizim.”
Sevgili kardeşlerimizin mümkün olursa bu duaları ezberleyip Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Berat Gecesi’nde kıldığı namazda okuduğu gibi secdelerde ve secde arasında okumanızı, ezberleyemezseniz de namazdan sonra kâğıda bakarak okumanızı tavsiye ederiz.
Bazı ma’na büyüklerinin de Berat Gecesi’nde yapılmasını tavsiye ettikleri bir dua vardır ki, o da şudur:
“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah’ım! Ey ihsân ve ikrâm sahibi olan ve kendisine ihsân edilemeyen, ey Celâl ve İkrâm Sahibi, ey lütfu ve ihsânı bol olan, Sen’den başka ilâh yok, sen kendisine ilticâ edenlerin yardımcısı, kendisine sığınanlara emân veren, korkanların kendisinde emniyete kavuştuğu yüce zât’sın. Allah’ım! Beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da şakî/kötü veya mahrûm veya kovulmuş veya rızkı dar olarak yazdıysan, Allah’ım, fazl u ihsânınla kötülüğümü, mahrûmiyetimi, kovulmamı ve rızkımın az olmasını sil, beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da saîd/iyi, rızkı bol ve hayırlara muvaffak olan bir kulun olarak yaz. Şüphesiz Sen Resûlü’nün lisânı üzere indirilen Kitâb’ında bir söz buyurdun ve Sen’in sözün haktır: ‘Allah dilediğini siler, (dilediğini de) sâbit bırakır. Ümmü’l-Kitâb (Ana Kitâb) O’nun yanındadır.’(Ra’d, 39) İlâhî! En büyük tecellin ile ‘Her hikmetli işe kendisinde hükmedilen’(Duhân, 4) ve kesin karar verilen mübaârek Şa’bân’ın yarısı gecesinde, bizden bildiğimiz, bilmediğimiz ve Sen’in bildiğin bütün belâları uzaklaştır. Şüphesiz Sen en yüce ve en keremlisin. Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!”
Kıymetli kardeşlerim!
Hepimiz için hayatî ehemmiyet arz eden bu mübârek geceyi tilâvet-i Kur’ân, zikr-i Rahmân, tevbe ve istiğfar ile değerlendirmenin gayreti içinde olup, metin ve mealleri verilen duaları yaparak nefsimiz, neslimiz, cemiyetimiz, cemaatimiz, milletimiz, memleketimiz, dünyamız ve ahiretimiz için hayırlı dua ve dileklerde bulunarak ihyâ etmemiz temennisiyle sözlerimi noktalarken, sizleri üç dörtlükten oluşan ‘Beratta Berat Almak’ başlıklı şiirimle selamlıyor, hepimize hayırlı kandiller niyaz ediyorum.
Beratta al bir berat,
Kulluğun tadını tat.
İçinden iblisi at,
Huzuruna huzur kat.
Gecesinde kıyâmı,
Gündüzünde sıyâmı,
İhyâsında kıvâmı,
Elde edip al berat.
Günahkâr olsan bile,
Allah’a dön af dile.
Tevbe istiğfar ile,
Beratta bağış dile.”
Program, 18 Mart Çanakkale şehitleri için okunan 35 hatm-i şerîfin duası ve sunulan ikramın alınmasıyla noktalandı.
Programa Katılanlardan Görüntüler
Hatim Duasından Görüntüler
İkramdan Görüntüler