Büyüklere Hürmet, Küçüklere Şefkat
Atalarımızdan tevârüs ettiğimiz millî mefahirimizden biri olup, milletçe mutlu ve umutlu olmamıza vesîle olan millî bayramlarımızdan biri de her yıl yurt çapında coşkuyla kutladığımız ‘19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’dır.
Üzerinde huzur içinde yaşadığımız cennet vatanımızı düşman işgalinden kurtarıp bizlere emanet ve armağan eden büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını ve onlarla birlikte yürütülen millî mücadeleye katılan kahraman atalarımızı minnet, mağfiret ve şükranla anıyor, ruhlarının şâd, mekânlarının Cennet ve makamlarının yüce olmasını niyaz ediyoruz.
Dokuz asır süren mücadelenin sonunda Anadolu’yu geri almak, tekrar Hristiyan yapmak için 30 Ekim 1918 sonrasında İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar Anadolu topraklarını işgale başlamışlardı. Türk Milleti, adına Milli Mücadele dediğimiz bir mücadele vermek zorunda kalmıştık. İşte Mustafa Kemal Atatürk bu mücadeleyi başlatmak için 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basmıştı. Gençliği Türkiye Cumhuriyeti’nin teminatı olarak gören Atatürk, üç yıl süren bu şanlı mücadelenin unutulmaması ve gençlerin daima vatandaşlarına sahip çıkmalarını sağlamak maksadıyla 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etmişti. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ilk defa 1926 yılında Gazi Günü adı altında Samsun’da kutlanmış, 24 Mayıs 1935’te Atatürk Günü adı altında resmiyet kazanmıştır. 20 Haziran 1938 tarihli kanunla ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ olarak kutlanan bu ulusal bayramın adı ‘Atatürk Yılı’ olarak ilan edilen 1981 yılının 19 Mayıs’ında ‘Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ adını almıştır.
Atatürk Gençler ile birlikte.
Böylece büyüklere hürmet ve muhabbetle, küçüklere güven ve itimadı ilke edinen Atatürk’ün dileği yerine getirilmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) de, gençlerin eğitimiyle özel olarak ilgilenmiş, mescidinin yanı başındaki Suffe isimli ilk İslamî eğitim kurumunda, Ebû Hureyre (r.a.) gibi nice delikanlı dinî ilimleri (Kur’an, Tefsir, Hadis, Fıkıh vb.) öğrenmişlerdi. Burada yetişen Gençler İslam’ın tebliği görevinde aktif olarak görev yapmışlardı. Efendimiz (s.a.v.)’in genç valisi Muaz (r.a.) burada yetişmişti.
İslam kültür ve medeniyetinin inşasında öncü rol oynayan Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Mes’ûd, Abdullah b. Abbâs, Enes b. Mâlik (r.anhüm) gibi büyük sahabîler, Resûl-ü Ekrem (s.a.v.)’in yanı başında yetişmişlerdi.
Her fırsatta gençlere özel tavsiyelerde bulunan Hz. Peygamber (s.a.v.)’in, Abdullah b. Abbâs (r.a.)’a verdiği öğütlerden biri şöyledir:
“Delikanlı! Sana bazı sözler öğreteceğim: Allah’ı (n hakkını) koru ki Allah seni korusun. Allah’ı (n hakkını) gözet ki O’nu hep yanında bulasın. Bir şey isteyeceğinde Allah’tan iste. Yardım dileyeceğinde Allah’tan dile. Şunu bil ki bütün toplum (varlık âlemi) bir konuda senin yararına bir şey yapmak için bir araya gelse ancak Allah yazmışsa sana destek verebilirler. Yine (bütün toplum) sana zarar vermek için bir araya gelse ancak Allah yazmışsa sana zarar verebilirler. Zira kalemler kaldırılmış, sayfalar kurumuştur.”
Hz. Peygamber (s.a.v.)’e ilk iman edenlerin çoğu gençler olmuştur. Peygamberimiz gençleri sever, onlara değer verir ve bu değeri daima hissettirirdi. Onlara güvenir, askerî ve idarî alanlarda kendilerine mühim vazifeler vermekten çekinmezdi. İrşad faaliyetleri ve Kur’an öğretmek için çevre beldelere öğreticiler gönderirken, bunları genellikle gençler arasından seçmişti.
Mesela, Birinci Akabe Biatından sonra Medineli Müslümanlara Kur’ân’ı ve İslâm’ı öğretmek üzere görevlendirdiği Mus’ab b. Umeyr (r.a.) 35 yaşlarında idi. Elçi, zekât memuru ve kadı sıfatıyla Yemen’e gönderdiği Muaz b. Cebel (r.a.) ise 20 yaşlarında bir gençti. Tebük seferinde Mâlik b. Neccar oğullarının sancağını, Kur’ân’ı çok iyi bilen ve o sırada 20 yaşlarında olan Zeyd b. Sâbit (r.a.)’e vermişti. Ömrünün son günlerinde Şam tarafına göndermek üzere hazırladığı ordunun komutanlığına ise 20 yaşlarında olan Üsame b. Zeyd (r.a.)’i getirmişti.
Gençlerin eğitimine oldukça özen gösteren Resûlullah (s.a.v.), gençliğin ibadetler ve güzel ahlakla güzelleşeceğini bildirmiş, zamanının kıymetini bilen gençlerin en büyük mükâfata erişeceğini müjdelemiştir.
Günümüz gençlerinin, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in eğittiği ve Atatürk’ün itimat ettiği duyarlı ve dirayetli gençler gibi bilinçli ve basiretli olmaları temennisiyle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınızı gönülden ve samîmî duygularımızla tebrik ediyor, bayramınızın kutlu, yaşantınızın mutlu ve geleceğinizin umutlu olmasını diliyorum. Saygılarımla.
Dr. İbrahim ATEŞ
YOYAV Genel Başkanı