Page 24 - 4322765931-tiras-ocak-2018.compressed
P. 24
Bunlardan biri de Mü’minûn sûresindedir. medyadan takip ettiğimiz gibi, Suriye’de, Lüb-
Buyruluyor ki; “Rablerine olan saygıdan dolayı nan’da, Filistin’de, Libya’da, Balkanlar’da, Kafkas-
kötülükten sakınanlar, Rablerinin ayetlerine ina- lar’da çocuklar, kadınlar yurtlarından çıkarılmakta,
nanlar, Rablerine ortak tanımayanlar ve Rablerine öldürülmekte, binlerce değil milyonlarca insan
dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri (Müslüman) zulme maruz kalmaktadır.
çarparak yapanlar. işte onlar, iyiliklere koşuşurlar Bu arada maalesef güney sınırımızda yaşanan
ve iyilik için yarışırlar. Biz hiç kimseyi gücünün yet- savaş ve çatışmalardan kaçan insanların ülkemize
tiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde sığınmaları neticesinde, ülkemizdeki yardıma muh-
hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa taç kişi sayısı bir anda milyonları aşmıştır. Yardım
uğratılmazlar.” kuruluşlarının çabalarını ve kapasitelerini aşan bu
Bu mübarek ayetler, daima hayır ve iyiliklere durum karşısında da Türkiye her zaman ki kadirşi-
koşan mü’minlerin dört güzel vasfı olduğunu bildi- nas ve eli açık tavrını göstermiş adeta Ensar gibi
riyor. Bunlardan birincisi şudur ki, onlar Rablerine evimize, mahallemize gelen bu Muhacirlere yardım
saygı ve sevgi ile bağlıdırlar. Bu sebeple kötülük- elini uzatmıştır. Düşene bir tekme atılmamış, tersi-
lerden uzak dururlar ve O’nun rızasına muhalif ne düşenin elinden tutulmuştur.
harekette bulunmamaya özen gösterirler. Biz öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki, ve-
İkincisi, Allah’ın ayetlerine tam manasıyla iman ren elin alan elden üstün olduğunun bilincindeyiz.
ederler. Kur’ân-ı Kerim’in hiç bir ayetine “ama”, “fa- Hatta biz biliyoruz ki;
kat”, “bu devirde” gibi sözlerle itiraz etmezler; bir “İşini bilenler, asıl muhtaç oldukları zaman in-
bütün olarak onu tasdik ederek rnücibince amel fak ederler. Vermek için zengin olmayı bekleyenler,
etmeye gayret ederler. hiç veremeyecekler demektir. Darlık sırasında ve-
Üçüncüsü, Rablerine ortak koşmazlar. Ken- remeyenler varlıkta hiç veremezler.
dilerini yaratıp lütuf ve ihsanına nail kılan Yüce Darlıkta verenler bilir ve inanırlar ki verdikleri
Allah’ın, hiçbir hususta ortağı ve benzeri olmadığı kendilerine kat kat iade edilecektir”.
bilinciyle yaşarlar; ibadetlerini ihlasla yapmaya gay- Fakire yardım eden, Allah’a borç vermiş gibidir.
ret ederler, gösterişten ve gizli şirkten kaçınırlar. İşte bu yüzden biz her daim nerde aç, açık,
Dördüncüsü ve herhalde en önemlisi, onlar yoksul ve fukara görsek elimizdekini paylaşmayı
her işlerini Yüce Mevla’nın huzurunda hesaba çe- düşünürüz. Elimizde yoksa da ‘keşke elimde olsa
kileceklerini düşünerek yaparlar. Yaptıkları hayır ve da verebilsem’ deriz.
hasenatın kabul edilmemesinden korkarlar. Bu bi- Güzel bir söz var: “Dünyanın neresinde olur-
linçle zekât ve sadakalarını verirler veya üzerlerin- sanız olun, mutluluğun formülü basittir: Çalış, iyilik
deki diğer emanetleri sahiplerine teslim ederler. Bu yap, şükret.”
şuurla salih amellere koşarcasına rağbet ederler. Bu güzel sözlerle ben böylesi bir girişi yapmış
Değerli dostlar! oldum. Şimdi değerli panelist arkadaşlarımızın teb-
Her gün televizyonlardan, yazılı ve görsel liğlerini birlikte dinleyeceğiz.
Seminere katılanlardan bir grup.
22 23