Page 20 - 4322765931-tiras-ocak-2018.compressed
P. 20

Yardımseverliğin Psikolojik ve

                                              Manevî Temelleri





                               Prof. Dr. Seyfettin ERŞAHİN  Yrd. Doç. Dr. Zehra ERŞAHİN
                               A.Ü. İlahiyat Fakültesi        A.S.B.Ü. Sosyal ve Beşeri Bilimler
                               Öğretim Üyesi                         Fakültesi Öğretim Üyesi




                Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır;   para gerekmez. Yüce Allah potansiyel olarak bizlere
                Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır.   bunu  doğuştan  vermiştir.  Bize  düşen  sadece  bu
                                             M. Akif Ersoy   potansiyeli ortaya çıkarmaktır.
                İyilik İyidir.                                  Kuşkusuz  iyilik  mal  ile  de  yapılır,  yapılıyor
                Niçin  iyilik  yaparız?  Niçin  iyiliksever  olmak  is-  ve  yapılacaktır.  Bu  büyük  fedakârlıktır.  Mal  ile
            teriz? İyilikseverlik tersinden bir menfaatçilik midir?   yapılan iyilik laf ile peynir gemisi yürütmek değildir.
                                                             Toplum hafızasında ve kamu vicdanında “Mal canın
            Kişinin  kendini  düşünmesi  yani  enaniyet  midir?   yongasıdır”  olgusu  ve  algısı  vardır.  İşte  fedakârlık
            Gösteriş duygusunun dışa vurumu, bir kibir alameti   da tam bu noktada ortaya çıkmaktadır. Ayette “sizler
            midir? İnsanları minnet altında bırakarak tahakküm   sevdiklerinizden vermedikçe birre/iyilik mertebesine
            duygusunu  tatmin  aracı  mıdır?  Dahası  iyilik  Allah   ulaşamazsınız” (Âl-i İmrân 92) buyurulmaktadır.
            rızası  için  mi  yapılır?    Bunlar  ve  benzeri  sorulara
            verilecek cevaplar hayatın en can alıcı yönleridir.   Derler ki firak (ayrılık) vuslattan (kavuşmaktan)
                Her ne sebeple olursa iyilik iyidir. İster insanlık   iyidir. Zira vuslatta her an firak korkusu vardır, firakta
                                                             ise bir gün vuslat ümidi vardır. Firak insanı damla
            adına, ister şahsi tatminle, isterse ibadet kastıyla Al-  damla  öldürür  ümit  ise  damla  damla  diriltir,  diri
            lah rızası için olsun iyilik ve iylikseverlik iyidir. İnsan-  tutar. Biz de iyiliğimizin karşılığı ile İnşallah Ahirette
            lık geçmişten geleceğe iyilik üzerine yürümektedir.   buluşacağız.
            İyilik “Hak”, zıddı olan kötülük “batıl”dır ve bu ikisi
                                                                İyilikseverlik kesbi mi Vehbi mi? İyilik vehbidir
            arasındaki  mücadele  kıyamete  kadar  devam  ede-  ancak  sonradan  geliştirmek  veya  tamamen
            cektir.  Habil-Kabil  kıssasından  bu  güne  hep  iyiliği   kaybetmek vardır işin sonunda. Mesele yaratılıştan
            temsil eden Habilller kazanmıştır ve kazanacaktır.   gelen  vehbi  olan  sevgi  iyiliktir.  İyi  olmayanlar
                İyilik  insana  iyi  gelir  diyor  uzmanlar.  Ruhanî   sevemez.  Biz  çocuklarımızı  severiz.  Bu  duygu
            olarak  da  cismanî  olarak  da  iyi  gelir.  İyilik  yapan   yaratılıştan vardır. İyilikseverlik var olmaktır, varlığını
            ruhen  kendini  iyi  hissettiği  gibi  bedenen  de  iyi   ilanihaye  var  kılmaktır.  Bunun  adı  da  sadaka-ı
            hisseder.  İyilikseverlik  bu  bakımdan  varoluşsal   cariyedir;  bu  dünyadan  ahirete  kadar  akıp  giden
            bir  durumdur  ve  tabii  ihtiyaçtır.  İyilik  yaparken  ve   iyilik ırmağıdır.
            yaptıktan  sonra  vücudun  salgıladığı  bazı  salgılar   İyiliğin  açmayacağı  kapı,  aşamayacağı  engel
            bedende, beyinde ve sinir sisteminde büyük etkiler   yoktur; bir iyilik davranışı olan “tatlı dil yılanı deliğin-
            yapıyor. Mutluluk enzimi denilen bir salgı meydana   den çıkarır.” İnsana en kıymetli şeyleri bahşeder, en
            geliyor iyilik yapınca. Hele bir de bu alışkanlık haline   kıymetli şeylerini de elinden alır. Şu olay bunun en
            gelmişse, davranış biçimine dönüşmüşse insan bir   önemli delilidir. II. Haçlı Saldırısı (1147-1149) sıra-
            ömür  boyu  mutlu  oluyor.  İyilikseverliğin  dünyada   sında Antalya civarında Bizanslılar’ın katliamından
            sağladığı  bu  mutluluk  inananlar  için  Ahirette  de   Müslüman Türklerin kurtardığı Almanlar, İslama ih-
            devam  etmekte,  iki  dünya  mutluluğuna  zemin   tida etmişlerdir. Hıristiyan tarihçiler bunu anlatırken
            hazırlamaktadır.                                 “Ah  iyilik!  Sen  ne  menem  bir  şeysin  ki,  insanların
                Elbette,  iyilik  hem  maddî  hem  de  manevî   imanını alıyorsun” diye hayıflanmışlardır. İyilik, her
            olabilir.  Hz.  Peygamber  (s.a.v.)    selamlaşmayı,   ne kadar Müslümanlar bu niyetle yapmasalar da, zor
            sohbeti, tebessümü, yoldaki engeli kaldırmayı, yetim   zamanlarda insanın imanını bile çalabilir. Hıristiyan
            başı okşamayı vs. iyiliklerden saymıştır. Bunlar için   misyonerliği daima bu ilkeden hareket eder. İnsan-

            18                                                                                                                                                                                                        19
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25