Page 16 - 4322765931-tiras-ocak-2018.compressed
P. 16

meliyiz. Sözün kısası Sanî’nin rızasını tahsil ede-  rımızın  “hayrât”  zemininde  ilerlemesi  gerektiğini;
            cek ve toplumsal huzuru temin edecek konularda   hatta bizi faziletlere götürecek iyiliklerin nâmütenâ-
            yardımlaşma  ve  dayanışma  içerisinde  olmalıyız;   hî olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Şimdi “erdem
            cemiyeti  ifsat  eden,  düzensizlik  ve  anarşinin  zu-  kavramı”na daha yakından bakabiliriz.
            huruna yol açacak her türlü olumsuzluklar üzerine   2. Kavram Olarak Erdem Bize Ne Anlatıyor?
            yardımlaşmamalıyız.                                 Erdemin müteradifi “fazilet”tir. Zıt anlamlısı ise
                Birde  yarış  meselesi  var.  Yardımda  yarışa-  “rezîlet”, “iffetsizlik”, “hayâsızlık” gibi pek çok olum-
            cağız  da,  yarışacağımız  yardımın  niteliği,  vasatı/  suzlukları çağrıştırmaktadır.
            zemini  ne  olacaktır?  Hangi  konuda  yarışacağız?   Faziletler; kendisi ile muttasıf olduğu iki vücut
            Yardım vasfını da içine alan, ama yardımdan çok
            daha  geniş  bir  muhtevaya  sahip  olan  “hayrât”   arasında  ahenk  ve  fark  meydana  getiren,  ruhî
            kavramı  üzerinde,  hangimiz  daha  önde  olacağız   seciye  ve  hasletlerdir.  Rezîletlere  gelince;  bunlar
            diye  birbirimizle  yarış  edercesine  koşuşturmalı-  insanların nefislerine ârız olan bazı habis ve kötü
            yız.  Kur’ân,  “festebiku’l-hayrât/hayırlarda  yarışın”    fiillerdir ki; onlarla muttasıf olan şahıslar arasında
                                                        6
                                                                                                     7
            nazm-ı  celili  ile  ufkumuzu  açmakta  ve  yolumuzu   fitne ve ayrılık husule getirmesi kaçınılmazdır . Bu
            aydınlatmaktadır.                                tanıma  göre  kişinin  güzel  davranışları  erdemleri,
                İyilik ve hayırda yarışmak denildiğinde aklımı-  kötü davranışları da erdemsizlikleri/rezîletleri oluş-
                                                             turmaktadır.
            za sadece maddiyat gelmemelidir. Her dem “hayra
            anahtar, şerre kilit olma” gayreti içinde bulunmak,   Erdem insanın iyilik yapmasını ve kötülükten
            herkesin gönlüne ve gücüne göredir. Kimine göre   uzak  durmasını  sağlayan  ruhî  yeteneklerini  ifade
            bu bir gönül almaktır, kimine göre yolunu kaybetmiş   etmek için kullanılmaktadır. İnsan nefsinde yerleşik
            birisine yol göstermektir, kimine göre boynu bükük   olan  yatkınlıklar  (meleke)  sayesinde  ortaya  çıkan
            bir garibin ümidi olabilmektir. İnsanın bizzat kendi-  fiiller iyi olursa gönülden erdemler (faziletler), aksi
            sine ve aile bireylerine karşı görevlerini yerine ge-  halde erdemsizlikler (rezîletler) olarak tanımlanan
            tirmesi  iyiliktir.  Kişinin  dostlarıyla  olan  ilişkilerinde   fiiller  ortaya  çıkmaktadır.  Bu  yaklaşım  doğrultu-
            kırıcı olmaması, ona her dem yardım elini uzatması   sunda  bütün  erdemler  güzel  fillerden  ibarettir  ve
            iyiliktir. Bir öksüzün, bir yetimin yedirilip giydirilmesi   yerleşik yatkınlıklardır. Bu anlamda erdemli olmak
            ve barındırılması nasıl ki, maddî bir iyilikse, güler   ile ahlâklı olmak aynı şeydir.
            yüz  ve  tatlı  sözle  gönüllerinin  alınması,  sevgi  ile   Erdem, her daim kendini yenileyebilmektir, gü-
            başlarının  okşanması  da  iyiliktir.  Hasta  ve  dertli   venilir olmaktır. Dayanışma, tolerans ve tevazudur.
            birini teselli etmek, bildiklerini bir başkasına öğret-  Erdem kararlılık ve paylaşmadır. Topluma ve çev-
            mek, çevremizdekilere doğru yolu göstermek, has-  remize hizmettir. Erdem, doğruluk, yardımseverlik,
            ta, yaşlı ve kimsesizleri ziyaret etmek iyiliktir. Darda   yiğitlik,  bilgelik  alçak  gönüllülük  gibi  niteliklerin
            kalan ve sıkıntıya düşen insanların yardımına koş-  ortak adıdır.
            mak, hasta, yaşlı ve sakat kimselere taşıtlarda yer   Hayırda yarışan, ihlâs ile infak yolunda koşan,
            vermek, elinden tutup yoldan karşıya geçirmek, bir   nefsinin ve şeytanın engellerine takılmadan hayrın
            yolcuya, bir misafire gideceği veya kalabileceği yeri   kemâline,  Rabbin  cemâline  vasıl  olan  kişidir,  er-
            göstermek  iyiliktir.  Sokakta,  caddede,  mahallede,   demli olan.
            çarşıda, pazarda taşı, çamuru pisliği dikeni; kısaca
            insanlara eziyet veren ve tiksinti uyandıran bir şeyi   Erdem, önce kendine sonra inandıklarına dü-
            ortadan  kaldırmak  iyiliktir.  Çöpü,  süprüntüyü  baş-  rüst olmaktır. Erdem, tüm canlıların yaşama hakkı-
            kalarını rahatsız etmemek için ortaya bırakmamak   na saygı göstermektir. Erdem almayı değil, vermeyi
            iyiliktir.  Hasta  birinin  işlerini  görmek,  ona  yardım   üstün tutmaktır. Erdem, haset, kin ve nefret duygu-
            etmek iyiliktir. Akıl ve vicdanın hoş gördüğü bir şeyi   larını tatmamaktır.
            yapmak iyiliktir. Kötülükten sakınmak, başkalarına   Kişiyi  bu  incelik  ve  yüceliklere  ulaştırmayan
            kötülük yapmamak ve hatta insanları başkalarına   dürüstlük bir erdem olmadığı gibi, tek başına alelâ-
            zarar vermekten alıkoymak da iyiliktir. Bu örnekleri   de yardımseverlik de yüce gönüllülük değildir, kuş-
            istediğimiz kadar çoğaltabiliriz.                kusuz bunlar insan olmanın gereğidir; fakat erdem
                Bizi erdeme ulaştıracak yardımı nasıl yapaca-  bunlardan çok daha ötelerde bir kavramdır. “Aşk”
            ğımızı, hangi konularda yardımlaşma ve dayanış-  gibi ona hudut çizmek mümkün değildir.
            ma içerisinde olacağımızı, kişiyi günaha, toplumu   Erdem  sahibi  insanın  makamı  yükseldikçe
            ifsada götürecek konularda yardımlaşma yapmak-   tevâzu’u  artar,  ömrü  uzadıkça  hizmeti  artar,  malı
            tan  men  edildiğimizi,  en sonunda da  yarış kulva-  çoğaldıkça cömertliği artar.

            14                                                                                                                                                                                                        15
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21