Page 13 - 4322765931-tiras-ocak-2018.compressed
P. 13

yemeyip yedirmekte, bağışta, yardımda inanılması    Buradaki dört kelime üzerinde durursak:
          imkânsız davranışlarda bulunmaktadırlar.            “Onlar  gaybe  inanırlar.”  Gayb,  imanın  şartla-
             Bizim  inancımıza  göre  namaz,  zekât  farzdır.   rındandır. Gayb, sözlükte görme duyusuyla algıla-
          Mutlaka yerine getirilmesi lazım gelen ibadetlerdir.   namayan şey demektir. Kelime (gayb), “duyuların
          Müslümanlığımızın  gereği  imanımızdır.  Kur’ân-ı   kapsamına  girmeyen  gizli  her  şey”  anlamında
          Kerimde pek çok ayette infak tavsiyeden öte emre-  kullanılır. Bir şeyin “gayb” oluşu, Allah’a göre değil
          dilmiştir. İşte birkaç ayet “Onlar namazı kılanlar ve   insanlara göredir. Zira Allah’ın ilminin dışında kalan
          kendine verdiklerimizden infak ederler. İşte gerçek   hiçbir  şey  yoktur.  Dolayısıyla  Allah’a,  meleklere,
          müminler bunlardır. Rableri katında onlar için dere-  ahiret gününe, cennet ve cehenneme, kadere inan-
          celer, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.” (Enfal,   mak “gaybe iman” konuları arasındadır.
          3,4)                                                Namaz ve Zekât, İslam’ın en önemli şartların-
             Kur’ân’da “Allah iyilik yapanları sever” deniyor.   dandır.  Namazsız,  zekâtsız  Müslümanlık  olmaz.
          Özellikle “sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda har-  Kılarsın, kılmazsın, zekât verirsin, vermezsin ama
          camadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne har-  kılmaz  isen,  zekât  vermezsen  günahkâr  olursun.
          carsanız Allah onu bilir.” (Âl-i İmrân, 92) ayeti infak   İnkâr  edersen  kâfir  olursun.  Zekât  vermezsen
          konusunda müminleri teşvik etmiştir. Mesela Enes   Müslüman olduğun sürece zorla alınır. Nitekim Hz.
          b. Malik’in üvey babası Ebu Talha söz konusu ayeti   Ebu Bekir döneminde zorla alınmıştır. İmanın ve İs-
          işittiği zaman hemen Beyruha isimli bahçesini Allah   lam’ın şartı olan Gayb’e inanma, namaz kılıp, zekât
          yoluna bağışlamıştı. Efendimiz bu güzel davranış   verme inanç ve ameller ile “kendilerine rızık olarak
          karşısında  “Bu  kazandıran  bir  mal!”    diye  takdir-  verdiğimizden  de  Allah  yolunda  harcarlar”  aynı
          lerini ifade etti ve bu bahçeyi Ebu Talha’nın kendi   ayette olduğuna göre, yardım yapma, yardımlaşma
          hısım ve akrabaları arasında pay etmesini istedi.   imanî ve İslamî birer mecburiyettir. İşte yardımın,
             Benim  üzerinde  ısrarla  duracağım  bir  husus,   yardımlaşmanın,  bağışın,  iyiliğin  arka  planında,
          pek çok ayette namaz, zekat ve infak bir arada bu-  insanın  fıtratında  olanın  yanında  bu  ve  benzeri
          lunmasıdır. Namaz farz. Zekat farz ve aynı ayette   ayetler  vardır.  Onun  için  Müslümanlar  yardımı,
          infak  da  yer  almaktadır.  Buradan  infak  etmenin   yardımlaşmayı bir emir olarak görürler. Bakara Su-
          bağışta  bulunmanın  değeri  farzlar  mertebesinde   resi’nin 148 inci ayetinde de “… Öyleyse hayırlarda
          olması lazım diye istidlal ediyorum yani sonucuna   yarışınız…” dendiği için de hayırda yarışırlar.
          varıyorum. Şimdi gelin El-Bakara Sure’sinin üçün-   Allah, hayırda yarışanlardan olmayı nasip
          cü ayetine bakalım: “Onlar gaybe inanırlar, namazı   edip, Rabbimizden bir hidayet üzerinde bulunmayı
          dost doğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiği-  ve kurtuluşa erenlerden eylesin… Âmin. Selam ve
          mizden de Allah yolunda harcarlar.’’            dua ile…




























                                              Seminere katılanlardan bir grup.

 10                                                                                                  11
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18