Page 22 - 4322765931-tiras-ocak-2018.compressed
P. 22
sizliği, çatışma ve savaşı besler. Hazzını hayatın lını alıkoy, geliriyle iyilik yap” yolundaki tavsiyesine
odağı haline getiren insan, esasen sadece bulun- uyup, ihtiyaç sahiplerine bağışlamış, Hz. Osman ve
duğu toplumu imha edip parçalamakla kalmaz, aynı Hz. Ali satın aldıkları su kuyusu ve kaynağını ihtiyaç
zamanda kendi fıtratını da bencilliğin karanlığında sahiplerine tahsis etmişti. Diğer sahâbîler de ev ve
zulme uğratır. arsa gibi mülklerini vakıf hâline getirmişlerdi. Câbir
“Derviş Kaşıkları” Hikâyesi b. Abdullah, muhacir ve ensardan mal sahibi olup
Dervişe bir gün sormuşlar: da vakıf yapmamış bir kimseyi bilmediğini ifade
– Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşa- etmiştir.
yanlar arasında ne fark vardır? YOYAV ve İyilik Medeniyeti
Derviş - Size farkı gösteriyim deyip, önce sev- Mekke’de başlayıp Medine’de kurumsallaşan
giyi dilden kalbine indirememiş olanları mükellef bir İslam Medeniyeti, hayır ve iyilik hareketini vakıf
sofraya davet eder. Tabaklar içinde sıcak çorbalar kültürü çerçevesinde asırlar boyu yaşatmış, hizmet
ve arkasından da “derviş kaşıkları” denilen bir metre ekseni ve hitap ettiği alan itibariyle vakıflar neredey-
boyunda kaşıklar gelmiş. se toplumun tüm katmanlarını etkileyen faaliyetler
Deviş – Bu kaşıkların ucundan tutup yiyeceksi- üretmişlerdir.
niz şartını koymuş: YOYAV, yarım asra yaklaşan hikâyesiyle ülke-
Peki deyip çorbalarını içmeyi denemişler. Fakat mizde insanları iyilik yolculuğuna davet ederken, bu
kaşıklar uzun geldiğinden sıcak çorbayı döküp saç- hayır yarışına katılarak, iyilik ahlakına bürünenlerin
maktan hem kendilerini yakmışlar hem de ağızlarına oluşturduğu bereket atmosferi mazlum ve muhtaç
bir damla bile götürememişler. Sonunda sofradan milletlerin umuduna vesile olmaktadır. Vakıf, ortaya
aç kalkmışlar. koyduğu faaliyetlerle İslam’ın iyilik ve yardımlaşma
Daha sonra derviş, aynı şartlarda bu defa geleneğinin örneklerini insanlığın dikkatine sunar-
sevgiyi gerçekten bilenleri yemeğe davet etmiş. ken, iyilik gönüllülerine de mağfiret ve esenlik yurdu-
Davetlilerden herkes uzun kaşığını çorbaya daldırıp na koşabilmeleri için kapılar açmaktadır.
karşısındaki kardeşine uzatarak çorbalarını içmişler. YOYAV, dünyayı kuşatan güncel sorunları ve
Böylece her biri diğerini doyurmuş ve sofradan afi- sorunların sebep olduğu kırılmaları hafifletmek için
yetle, şükrederek kalkmışlar. iyilik eksenini yeniden gözden geçirerek, kalıcı faa-
Derviş, sevgiyi gerçekten yaşayanların farkını liyetlerle toplumsal sorunları etkili bir şekilde çöze-
soranlara; bilme anlayışını sahiplenmiştir. Olaylar yaşandıktan
– İşte! Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini sonra acıları gidermekle meşgul olmanın geçici
görür ve doymayı sadece kendisi için düşünürse çözümlerin ötesine geçemediği, milletlerin tefrika ve
aç kalır. Ve kim kardeşini düşünürse o da kardeşi çatışmalarına vesile olan sebeplerin önceden tespit
de doyar ve doyurulur. Şunu da unutmayın ki, hayat ederek azaltmak ve gidermek gerektiği muhakkak-
pazarında her zaman alan değil veren kazançlıdır. tır. Bu anlamda; bir yandan muhtaçların yemek, aş,
Kıssadan hisse şu ki, bu hayatı yalnız yaşaya- sağlık, ısınma ve barınak gibi acil ihtiyaç ve beklen-
mayız, bir lokmayı bile kendi başımıza ağımızda gö- tilerini karşılamakla meşgul olan Vakfı gönüllüleri,
türemeyiz. Hayat paylaşmakla güzeldir. Paylaşmak diğer yandan ilim, eğitim, kültür, sanat konusunda
berekettir. öncülük ettikleri sosyal sorumluluk projeleriyle,
İyilik Yaşamak ve Yaşatmaktır insanlığın geleceğini iyilik ekseninde yeniden inşa
İyilik, insanı ölümün yokluk olduğu duygusun- etmek için emek vermektedir. Bu, YOYAV gönüllü-
dan kurtaran ve bedenin ölmesinden sonra bile leri tarafından dinî, vicdanî ve insanî bir sorumluluk
feyzin ve bereketin yaşamasını sağlayan büyük bir olarak kabul edilmektedir.
imkândır. Peygamberimiz bu kalıcılığı anlatırken; YOYAVın kuruluşundan itibaren, onu şefkatle
“İnsan öldüğü zaman amel defteri kapanır ancak şu sahiplenen, koruyan, kollayan personelin yanı sıra,
üç durumda (kişinin) defteri kapanmaz: Hayrı devam sayıları her geçen gün artan vakıf gönüllülerinin el
eden kalıcı bir sadaka (vakıf), kendisinden istifade birliğiyle sahiplendikleri bu iyilik yolculuğunun, yeni
edilen ilim ve kendisine dua eden salih bir evlat.” ekseniyle rahmet ve berekete vesile olması, hem
buyurmuşlardır. YOYAV’ın milletimiz ve insanlık nezdinde üstlendiği
Resûl-i Ekrem, Medine’deki bazı arazilerinden sorumluluğu daha değerli kılacak, hem de iyilik ve
başka Fedek ve Hayber hisselerinin bir kısmını hayır tohumlarının geleceğimize taşıyacağı örnek-
da kalıcı sadaka hâline getirmişti. Hz. Ömer, Hay- ler, vakıf ve iyilik medeniyetinin yaşamasına vesile
ber’deki değerli bir arazisini Resûl-i Ekrem’in, “as- olacaktır.
20 21