Page 5 - 4322765931-tiras-ocak-2018.compressed
P. 5
ği, sevip arzuladığı güzel olan şeylerdir. Dilimizde iman edenler! Rüku edin, secde edin, Rabbinize
karşılık beklemeden yapılan yardıma da hayır de- ibâdet edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.”
nilmektedir. Bir de hayrât tabiri vardır ki, bununla da Yüce Allah insanları hayra davet ettiği gibi, Âl-i
Allah’ın rızasını kazanmak için insanların yararına İmran Suresi’nin 104. ayetinde bizden insanları
sunulmak üzere yapılan, vakfedilen cami, mescit, hayra davet eden bir toplumun bulunmasını da
okul, kütüphane, hastane gibi eserler kastedilir. emrederek şöyle buyurmaktadır: “Sizden hayra ça-
Hayır, bir anlamda şerrin zıddıdır. Yüce Allah, biz- ğıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk
leri zaman zaman hayır ve şer ile dener ve imtihan bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.”
eder. Bu nedenle bu dünyada hayır ve şer ne ya- Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) de bir hadîs-i
parsak yapalım, yaptıklarımızın karşılığını mutlaka şerîfinde “Din hayırhahlıktır” buyurmuştur. Yani
göreceğiz ve hiçbir şey karşılıksız kalmayacaktır. dinin özü, insanların hayrını, iyiliğini istemektir.
Yüce Allah bu konuda Kur’ân-ı Kerîm’in Bakara Su- İslam’ın hayat anlayışı, iyilik yaparak başkalarına
resi’nin 110. ayetinde: “Namazı kılın, zekâtı verin, güzel örnek olmayı benimsemektir. “İyilik eskimez,
önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah’ın yani iyilik sahibi dâima hayırla yâd olunur.” buyuran
katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta ol- sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in hayat felsefesi de,
duklarınızı noksansız görür.”, Âl-i İmran Suresi’nin hakkı ve hayrı yayma felsefesine dayanır.
30. ayetinde: “Herkesin iyilik olarak yaptıklarını Peygamberimiz (s.a.v.)’in yetimleri, yoksulları,
da kötülük olarak yaptıklarını da karşısında hazır darda kalanları, maddî ve manevî yardıma muh-
bulduğu günde (insan) isteyecek ki kötülükleri ile taç olanları nasıl bağrına bastığını, onlarla nasıl
kendisi arasında uzun bir mesafe bulunsun. Allah, candan ve fedakârca ilgilendiğini biliyoruz. O’nun
kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Allah kendisine ikram edilen yiyeceği bile çevresinde-
kullarına şefkatlidir.”, Bakara Suresi’nin 148. aye- kilerle paylaşması, eline geçen hemen her şeyi
tinde: “Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Siz hayır muhtaçlara dağıtması, kimseyi eli boş çevirmemesi
işlerinde yarışın! Nerede olsanız Allah hepinizi bir ve cömert davranması mâ’nîdardır. O’nun bu fiili
araya getirir. Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hak- örnekliği, Müslümanlarda kesintisiz hayır işleme
kıyla yeter.” ve Zilzal Suresi’nin 7-8. ayetlerinde de: bilincini oluşturmuştur. Bunun sonucu olarak ca-
“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim miler, medreseler, hanlar, hamamlar, köprüler,
de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” buyur- aşevleri gibi hayır kuruluşları ve vakıf müesseseleri
maktadır. ortaya çıkmıştır. Bu anlayış Müslümanlar arasında,
Kur’ân-ı Kerîm, hayatın gayesinin hayır ve iyi- “İnsanların en hayırlısı, insanlara hayırlı olan; malın
lik yarışında bulunma olduğunu bildirmektedir. Bu en hayırlısı, Allah yolunda harcanan, Allah yolunda
cümleden olarak Mü’minûn Suresi’nin 61. ayetinde: harcananın en hayırlısı da insanların en çok ihtiyaç
“İşte onlar iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışır- duydukları şeyleri karşılayandır.” şeklinde İslam’ın
lar.” buyurulmaktadır. Yine Kur’ân-ı Kerîm’den öğ- ruhuna uygun bir ilkenin yerleşmesinde önemli bir
rendiğimize göre; kurtuluşa erebilmek için de hayır etken olmuştur. Dünyada insanlara iyilik yapmak
işlemek gerekmektedir. Hac Suresi’nin 77. ayetin- ahirette insanı mutlu edecek ve cennete girmesine
de bu husus şöyle dikkatimize getirilmektedir: “Ey vesîle olacak bir hayrı önceden göndermek de-
Seminer, Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı.
3