YOYAV'da Öğretmenler Günü Çoşkusu
YOYAV’ın değerli dostları, Sevgili konuklarımız Kıymetli dinleyenler…
Sözlerime başlarken YOYAV adına hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Öğretmenler Günü vesilesi ile düzenlenen bu anlamlı programda sizlerle birlikte olmaktan dolayı duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.
YOYAV kurulduğu günden bu yana, toplumsal değerlerimizi, maneviyatımızı oluşturan kavramlara ve günlere ayrı bir önem vermektedir.
Çünkü bir toplum değerlerine sahip çıktığı zaman ve gelecek kuşaklara bu değerleri aktardığı ölçüde yaşar. İnsanları yarınlara hazırlamak, yarınlarımızı daha güzel kılmak hepimizin temel görevidir.
Bugün dünyaya baktığımızda, bölgemize baktığımızda ne yazık ki durum hiç de iç açıcı görünmüyor.
Dünya sanki bir ateş topuna dönmüş durumda. Her gün savaş ve çatışma haberleriyle, çocuk katliamlarıyla, masum sivillerin öldürüldüğü haberleriyle karşı karşıyayız.
Özellikle Ortadoğu’da, Filistin’de yaşanan mezalim, vahşet, yüreklerimizi dağlıyor.
Gazze’de Siyonist rejimin saldırılarında bilanço her geçen gün biraz daha ağırlaşıyor. Oradaki insanlara dünyanın kayıtsız kalması, Batı liderlerinin ses çıkarmaması insanlığı bir ayıbıdır.
İşgalci yönetimin 75 yıldır uyguladığı politikalar ve ambargolar, Ortadoğu’daki çatışmanın ve gerginliklerin temel nedenidir. İsrail’in yayılmacı politikası ve şiddete dayalı tutumu diplomatik yolları tıkamaktadır. Bizim temel endişemiz Gazze’yi insansızlaştırma girişimleridir.
Gece – Gündüz demeden 2-3 atom bombasından daha çok etkisi olan bu bombardımanlar 6 bine yakını çocuk olmak üzere 15 binden fazla masum sivilin ölümüne neden olmuştur.
Bu çağda böyle bir vahşet görülmemiştir. Soykırım yapılmaktadır. İşgalci yönetim bu yaptığının yanına kar kalacağını düşünüyorsa yanılıyor. Çünkü ailesini, sevdiklerini kaybetmiş hiçbir Filistinli çocuk Siyonist işgalcileri affetmeyecektir.
Değerli Dostlar;
İnsanı insan kılan değer, şüphesiz onun düşünen ve iradesiyle hareket eden bir varlık olmasıdır.
Cenab-ı Hakk’ın bize bahşettiği bu muhteşem aklımızı kullanmak, İYİLİĞE, GÜZELLİĞE ULAŞMAK ve Emr-u Bil-Mağruf ve Nehyi AnilMünker ile donanmak içinde bir rehbere, yol göstericiye ihtiyaç vardır.
İşte Rabb’imiz de, bunun için mukaddes kitabımız, yegâne rehberimiz, Kur’an-ı Kerim’i ve Peygamberimiz Hz. Muhammed SAV’i bizlere göndermiştir.
Bize düşen yüce Allah’ın ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde yaşamak, insanlığa ve milletimize hayırlı insanlar olmaktır. Bize bu yolu mümkün kılacak olan da öğreticilerdir, yani öğretmenlerdir.
Öğretmenler, hepimizin hayatını şekillendiren, bizleri geleceğe hazırlayan ailemizden sonra en çok ihtiyaç duyduğumuz güven limanlarımızdır.
Öğretmenlerimizin yeri hem toplumsal hayatımızda, hem de manevi dünyamızda farklıdır ve çok saygındır. Çünkü öğretmenlerimiz bu ülkenin geleceğini yetiştirmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle; “Öğretmenler, gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır.”
Değerli Arkadaşlarım;
Bir çivinin bir nalı,
Bir nalın bir atı,
Bir atın bir Komutanı,
Bir komutanın da bir ülkeyi mahvedeceği gerçeğini unutmayalım.
Biliyoruz ki öğretmenlik, bir gönül yankısıdır.
Ecdadımızdan bize miras kalan güzel ahlak ve adalet duygusu ile gönlümüzde beslediğimiz beşeri ve imani değerlerimizi, gelenek ve göreneklerimizle harmanlayarak ortaya çıkardığımız kutsiyetlerimizi ileri taşımak; Hem ecdadımıza, hem de ilk öğretmenimiz, Fahri Kâinat Efendimiz, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa(SAV)’e karşı yükümlü olduğumuz mesuliyetimizdir.
İlim ve irfan ise, bir milletin gelecek vizyonlarını hayata geçirmek, ilerlemesini hızlandırmak, gelişimini tamamlamak, karanlıklarını aydınlatmak ve muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için tüm milletçe ortaklaşa karmış olduğumuz bir harç misalidir.
Bu harç, devletimizin hürriyet ve istiklâl duvarlarına çalınmak üzere ortak paydamız olan cennet vatanımız Türkiyemizin aydınlık yarınlarına ulaşması için topyekûn bir birliktelik ile bu günün gençleri olan evlatlarımıza, öğrencilerimize omuz vermek, onlara tecrübelerimizle ışık olarak güçlü bir şekilde ileri gitmeleri için zaruridir.
Bir büyüğün şu cümlelerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir yılını düşünen Ekin eksin.
On yıllarını düşünen Ağaç diksin,
Yüz yıllarını düşünen ise, İnsan yetiştirsin.
Sözlerime burada son verirken; Bütün öğretmenlerimizin gününü kutluyor, hayatta olanlara uzun ve sağlıklı ömürler, ahirete göç edenlere ise Allah’tan rahmet diliyorum.
Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.
Sağ olun, var olun.
Kur'ân'ı Kerim'i Güzel Okuma Dünya 3.sü Cihat Oral
Marmara Ün. İletişim Fak. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cengiz Anık
Öğretmen Sümmeyye Ateş
Öğretmen Vural Çakır
Hikmet Azer MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müd. Materyalleri Daire Başkanı