Muallim Rif’at YOYAV'da 7. Kez Anıldı, YOYAV’lılar Yediden Yetmişe Muallim Rif’at Dediler
İsminin başına memleket ve mesleği konularak anılan Kilisli Muallim Rif’at, memleket ve mesleğine âşık olan vatanperver ve insan sever bir insandı. Öğrenip öğretmeyi ve araştırıp üretmeyi prensip edinerek, Arapça, Farsça ve eski Türkçe yazılan çok sayıda eseri okuyup irdelemenin ve Türkçe’ye çevirmenin yanında, Türk Dili ve Edebiyatına takdire şâyân olan hârika hizmetlerde bulunan bu bilge insan, örnek öğretmenlerden olduğu gibi, araştırmaları, değerlendirmeleri, incelemeleri, tanıtımları ve yazdığı eserlerle de hâtırı sayılır münevverlerimizden biriydi.
Övünme ve dövünme duygularına kapılmadan, imza attığı ilmî ve fikrî faaliyetleriyle dirâyet ve liyâkatını göstererek döneminin dâhîlerinden biri olduğunu ispat eden bilinçli ve basîretli bir bilgindi. Yaşadığı yılların yöneticilerinden yeteri kadar yakınlık görmemiş ise de, ebediyete intikalinden sonra değeri anlaşılarak hürmet ve muhabbetle yâd edilen bu değerli insan, 2019 yılında yedinci kez YOYAV’da sevgi ve saygıyla anılarak ruhuna rahmet ve mağfiret niyazında bulunuldu.
Yediden yetmişe kadar tüm YOYAV’lıların gönüllerinde taht kuran bu ilim ve irfan abidesi, 2006, 2009, 2012, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında olduğu gibi, 2019 yılında da vefatının yıldönümü dolayısıyla toplantı tertipleyen Vakfımız, O’nu sevgi ve saygıyla anarak ruhuna rahmet niyazında bulundu. Vefatının 66. yıldönümü dolayısıyla düzenlediği bu yıl ki toplantıda “Arayan, Yoran, Yazan, Öğreten ve Üreten Adam: Muallim Rif’at” panelini gerçekleştirdi.
Kilis 7 Aralık Üniversitesi ve Kilis Belediyesi’nin işbirliğiyle YOYAV’ın gerçekleştirdiği program ve panele katılanlar arasında 20. Dönem Hatay Milletvekili Dr. Mehmet Sılay, Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Ali Birinci, Prof. Dr. Tevfik Cengiz, Prof. Dr. Aykut Mısırlıgil, ÖZEV Mütevelli Heyet Başkanı Saime Toptan, Kardelen Derneği ve Kızılay Altındağ Şube Başkanı Şükrü Can, TESVAK Genel Sekreteri Aydın Gündez, VGM Emekli Vakıflar Meclisi Üyesi Ahmet Temizkök, VGM Eski Teftiş Kurulu Başkanları Ali Eren ve Mehmet Haltaş, VGM Emekli Genel Müdür Yardımcısı Ruşen Balta, MEB Eski Özlük İşleri Genel Müdürü Sıtkı Dalkılıç, Diyanet Vakfı Eski Genel Müdürü Ahmet Uzunoğlu, Araştırmacı-Şair ve Yazar Abdullah Satoğlu, YOYAV Mütevelli Heyet Üyelerinden Hamide Kosova, Gülnur Ateş, Necmettin Turgut, Ökkaş Dağlıoğlu, Mehmet Narince, Mesut Özünlü, Ayşe Doyuk ve Fatma Özçelik, Onur Kurulu Üyelerinden N. Yücel Mutlu ve Jale Koçak, Ankara’da ikamet eden Kilislilerden Uğur Sarıca, Sevin Uygur Ünlü, Mehmet Zeytçioğlu, Seyfettin Koç, Fehime Kavuşturan, Sait Ulutaş, Mehmet Mısırlıgil, Mustafa Çetinalp, Emekli Daire Başkanı Yılmaz Kesemen ile çok sayıda bürokrat ve davetli vardı.
Panel, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başlayıp Emekli İl Müftüsü Muslihiddin Kartal’ın Kur’ân-ı Kerîm tilâvetiyle devam etti. Panel dolayısıyla YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş’e başarı ve iyi dilek mesajı gönderen Öz Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert’e teşekkür edildi.
YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş’in yaptığı açış konuşmasından sonra kürsüye gelen Kilis Milletvekilleri Hilmi Dülger ve Ahmet Salih Dal ile MEB Emekli Müsteşar Yardımcısı Mehmet Temel birer protokol konuşması yaparak Muallim Rif’atla ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirdiler ve paneli tertipleyen YOYAV’a takdir ve teşekkürlerini ilettiler.
(Soldan Sağa) Sadi Bayram, Yusuf Turan Günaydın, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yalvaç, Dr. İmren Aykut ve Dr. Nurşat Biçer.
Panel yöneticisi Devlet, Çevre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Dr. İmren Aykut kürsüdeki yerini alarak panelistleri masaya davet etti ve programdaki konuşma sırasına göre bildirilerini sunmak üzere kendilerine söz verdi. Panelistlerden Kilis 7 Aralık Üniversitesi Muallim Rif’at Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Nurşat Biçer “Muallim Rif’at’ın Araştırmacı Kişiliği” konulu, İnönü Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yalvaç “Muallim Rif’at’ın Türk Eğitim Sistemindeki Yeri Ne Olmalıydı?” konulu, Türk Tarih Kurumu Uzmanı Yusuf Turan Günaydın “Kilisli Muallim Rif’at Bilge’nin Yazma Eserler İçin Düştüğü Notlar” konulu ve VGM Kültür ve Tescil Dairesi Emekli Başkanlarından Sadi Bayram “Kilisli Muallim Rif’at’ın Tahir Efendinin Osmanlı Müellifleri Kitabını Tashihi” konulu bildirilerini sundular.
Protokol konuşmalarıyla panelistlerin sundukları bildiriler daha sonra deşifre edilerek YOYAV Dergisi’nde yayınlanacaktır.
Panelin hitamında merhumun ruhu için okunan hatm-i şerifin duası YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş tarafından yapılarak sevabı ruhuna armağan edildi.
Hitamı misk olan panelin nihayetinde protokol konuşması yapanlar ve panel yöneticisiyle panelistlere YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş’in ‘Mikrofondan Müminlere 4’, ‘Arayış’ adlı şiir kitabı ile ‘Milli Birlik ve Beraberlik’ ile ‘Yardımda Yarış’ kitaplarından oluşan birer paket kitap ile birer teşekkür belgesi takdim edildi.
Dr. Ateş yaptığı paneli açış konuşmasında şunları söyledi:
“Sayın Bakanım, sayın milletvekillerim, dost ve kardeş kuruluşların saygıdeğer başkanları, kıymetli konuklar, değerli dostlar, sevgili Rif’at severler!
66 yıl önce rûhunu Rahmân’a teslim ederek, irtihâl-i dâr-ı bekâ edip aramızdan ayrılan merhum Muallim Rif’ât’ı bir kere daha minnet ve mağfiretle anarak, rûhuna rahmet dilemek için düzenlediğimiz bu anma programıyla “Araştıran, Yoran, Yazan, Öğreten ve Üreten Adam: Muallim Rif’ât” paneline teşrif ederek, bizimle birlikte olma incelik ve yüceliğini gösteren güzîde heyetinizi gönülden ve samîmî duygularımızla selamlıyor, sağlık ve saadette dâim olmanız temennisiyle sözlerime başlarken, din ve devlet büyüklerine hürmetkâr, ilim ve fikir erbabına minnettâr ve ebediyete intikal edenlere vefakâr insanlardan olmamızı diliyorum.
Malumunuz olduğu üzere devletimizi kuran, yurdumuzu koruyan, milletimizi mutlu ve müreffeh konuma getiren büyüklerimiz ve şehitlerimizle ilmî, fikrî, fiilî ve fizikî faaliyetleriyle insanımızın ilerlemesine ve ülkemizin yücelmesine katkıda bulunan insanlar; iltifat, ihtiram ve ihtimama hak kazanan ve takdire şâyân olan kimselerdir. Onlar unutulmamalı, hürmet ve muhabbetle yâd edilmelidirler. Hâtıraları hâfızalara nakşedilip genç kuşaklara örnek gösterilmelidirler. Ruhlarını şâd edecek duyarlı ve dirâyetli davranışlarda bulunulmalıdır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in: “Ümmetimin âlimlerine hürmet ediniz. Onlar yeryüzünün yıldızlarıdır.” mealindeki uyarısı kulaklara küpe edilmelidir.
İmâm-ı Şâfiî hazretleri, bir çobanı görünce ayağa kalkmış. Yanındakiler, “Bu çobana hürmetinizin sebebi nedir?” diye sormuşlar. O da, “Bu zât bana kitaplarda bulamadığım ilimden bir meseleyi öğrettiği için, yâni benim hocam olduğu için hürmet ediyorum” demiştir.
Mensubu olduğumuz Hanefi mezhebinin kurucusu olan büyük bilgin Ebû Hanîfe hazretleri de, hocasının evi tarafına ayağını uzatmazdı. Halbuki, aralarında yedi sokak uzaklık vardı. Üzülerek ifade edelim ki, günümüzde ne böyle âlim kaldı, ne de böyle bir öğrenci.
İnşa ettikleri okul, hastahane, kütüphane, köprü, yol ve çeşme gibi hayrât yapıları, yazdıkları eserler, meydana getirdikleri müesseseler, kurdukları vakıflar, icat ettikleri buluşlarla, insanların hayrına olacak çalışmalarda bulunanlar unutulmamalı, hatırlanmalı ve hayırla anılmalıdırlar.
Arşiv depolarında ve kütüphanelerin tozlu raflarında çürümeye terk edilircesine ihmal edilen tarihî belgelerle, kıymetli eserleri araştırıp gün ışığına çıkaran ve haklarında yazılar yazıp yayınlayarak aydınlatıcı açıklamalarda bulunmanın yanında, öğrenip öğretmede örnek uygulamalarda bulunan Kilisli Muallim Rif’at, özverili bir araştırmacı ve örnek bir eğitimci olarak alanında uzman olan ve her zaman hürmetle hatırlanması gereken büyük bir insandı. Dolayısıyla O, değil yedi defa, yetmiş defa da anılsa az olurdu.
Zira, öylesi insanları anmak onlara bir vefa borcu olduğu gibi, benzeri insanların yetişmesi yönünden genç kuşaklara teşvik unsuru olan önemli bir yaklaşımdır.
İşte biz, Muallim Rif’at’ı bu anlayışla anıyor, özelliklerini anlatıyor ve ruhuna rahmet diliyoruz.
Çünkü biz, iyilerin anıldığı zaman, rahmet yağacağını bildiğimiz gibi, ilim ve âlime hürmetin, sebeb-i rahmet ve vesîle-i rif’at olduğuna inanıyoruz. Bu inanç ve anlayışla büyükleri anmanın, anılan büyüklerden olmaya ve büyük insanlar yetiştirmeye yol açacağını düşünüyoruz.
Biz, çağ ve çığır açan büyükleriyle bilginleri çok olan bilinçli ve basîretli bir milletiz. Onların özellik ve güzelliklerini, günümüz insanlarına anlatıp aktarırsak benzeri insanları yetiştirmede daha çok başarılı olacağımıza inanıyoruz.
Değerli dostlar!
Bilindiği üzere, ilim ilerlemenin ilkesi ve yücelmenin yörüngesidir. Yücelmenin yolu ilimden geçer, ilerlemek isteyen de bu yolu seçer.
Âlimlerin azaldığı yerlerde, cehâlet kol gezer ve câhiller cirit atar. İlim ışık, âlim ışık saçan, câhil de karanlığa kaçandır. Âlim ilmini öğretmek, câhil de bilmediğini öğrenmekle yükümlüdür. Âlim ilmini öğretmez, câhil de bilmediğini öğrenmezse, toplum karanlıkta kalır.
Karanlıkta kalmamak için, bir hadîs-i şerîfte buyrulduğu gibi, ya bilen, ya öğrenen, ya dinleyen, ya da (ilim ehlini) seven olmak gerekir. Kişi, bunlardan biri olmazsa helâk olur. Yani baltayı bacağına vururcasına bedbaht olur.
Bu bakımdan, mânâ büyüklerinden Abdullah bin Mübârek Hazretlerinin: "Âlimleri hafife alanların âhireti, ümerâyı (devlet başkanlarını) hafife alanların dünyâsı, dostlarını hafife alanların mürüvveti (insanlığı) yıkılır." sözü oldukça anlamlıdır.
Allah Teâlâ, ilmi insanlardan zorla çekip almaz, âlimlerin ölümüyle alır. Elde edilen ilmi kaybetmemek için, âlim ilmini öğretmenin, câhil de âlime saygı gösterip ilmini öğrenmenin gayreti içinde olmalıdır.
Her toplum, yaşayan bilginlerine sahip çıkıp, onlardan bilgi transfer etmeye, vefat edenlerini de minnet ve mağfiretle yâd etmeye ve eserlerini yaşatmaya çalışmalıdır. Yoksa, “âlimin ölümü, âlemin ölümü” demek olur. İlim ehli insanlarla yakından ilgilenip yaşayanlarına hürmet ve muhabbetle muamelede bulunmak, ölenlerinin de kabirlerini ziyaret edip, ruhlarına rahmet dilemek gerekir.
Bu gerçeğin idrâki içinde olan YOYAV, ebediyete göçen ilim, irfan ehli büyüklerinin ölüm yıldönümlerinde anma programları tertipleyerek, anılarını anlatmaya ve hâtıralarını hâfızalara nakşetmeye özen göstermektedir. Kültürel etkinliklerini izleyenler, bu vefakâr çalışmalarına tanık olacaklardır.
Bu cümleden olarak merhum Necip Fazıl’ı geçen yıllarda üç defa anma programı düzenledi. O’nun hocası ve mürşidi olan Abdülhakîm Arvâsî’yi de vefatının 75. yıldönümü dolayısıyla 26 Kasım 2018 Pazartesi günü tertiplediği toplantıda minnet ve mağfiretle anarak ruhuna rahmet niyazında bulundu. Muallim Rif’at’ı, da bugün yedinci kez anmaktadır. Kilis tarihçisi rahmetli Kadri Timurtaş ile oğlu Prof. Dr. Faruk Kadri Timurtaş’ı da 4 Mayıs 2019 Cumartesi günü düzenlemeyi düşündüğü “Baba Oğul Timurtaşlar” paneliyle anmayı planlamaktadır.
Merhum Muallim Rif’at’ı 2006 yılından bu yana altı defa vefatının yıldönümü dolayısıyla hürmet ve muhabbetle anarak, ruhuna rahmet ve mağfiret dileğinde bulunduk. Bugünkü programımız, O’nunla ilgili olarak düzenlediğimiz yedinci programdır. Yeteri kadar andığımızı ve O’na vefa borcunu tam olarak yerine getirdiğimizi söyleyemeyiz. Ama hak ettiği hürmeti az da olsa sergilemenin gayreti içinde olduğumuzu ifade edebiliriz. Birkaç Kilisli kardeşimden duyduğum: “Yahu Muallim Rif’at’ı ne kadar çok anıyor sunuz? İşiniz gücünüz yok mu?” demesinden duyduğumuz üzüntüyü de dile getirmeden geçemeyiz. Şunu ifade etmek isteriz ki, bizim boş vaktimiz yok, bu tür fuzuli sözlere de kafamız karnımız toktur.
Her nimet sahibi hased edilir. Muallim Rif’at da hayatında hased edilen, kıskanılan, ölümünden sonra da anılmasını hazmedemeyen birilerinin bulunduğu büyük bir insandır. Şairin dediği gibi:
“Nâ ehil olur mu’ârız-ı ehil,
Her Ahmed’e bulunur ebu cehil.”
Milletçe medyûn-u şükrân olduğumuz merhum Muallim Rif’at’la, benzeri ilim ve fikir ehli büyüklerimize karşı yapılması gerekenin azını dahi yapamadığımızın idrâki içindeyiz.
Hayatını ilme adayan ve öğrenip öğretmeye çalışan ilim ve fikir ehli büyüklerimizi sevgi ve saygıyla anmanın lüzumuna inancımız tamdır.
Hezârfen denecek kadar çok yönlü olup Türkçe, Arapça ve Farsça’nın tüm inceliklerine vâkıf olan Muallim Rif’at’ı siz değerli dostlarıyla birlikte bir kere daha minnet ve mağfiretle anmanın haz ve huzuru içinde, hepinize hürmet ve muhabbetlerimizi arz ederek yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.”
Panel Yöneticisi Dr. İmren Aykut Başkanı bulunduğu ÇESAV’ın altın madalyası ile beratını YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş’e takdim etti.
Panelin hitamında hazırlanan ikramın alınmasına geçildi ve YOYAV’ın örnek etkinliklerinden birinde daha bulunmanın bahtiyarlığı içinde salondan ayrılan davetliler, gördükleri vefakâr davranışlarından dolayı YOYAV yetkililerine takdir ve teşekkürlerini ilettiler.
PANELE KATILAN DAVETLİLERDEN GÖRÜNTÜLER
Muslihiddin Kartal
PROTOKOL KONUŞMACILARI
Hilmi Dülger
Ahmet Salih Dal
Mehmet Temel
MİLLETVEKİLLERİNE KİTAP VE TEŞEKKÜR BELGESİ TAKDİMİ
Hilmi Dülger
Ahmet Salih Dal
HATİM DUASI
PANELİSTLERE KİTAP VE TEŞEKKÜR BELGESİ TAKDİMİ
Dr. İmren Aykut
Dr. Nurşat Biçer
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yalvaç
Yusuf Turan Günaydın
Sadi Bayram
Mehmet Temel
DR. ATEŞ'E ÇESAV'IN "ALTIN MADALYA" TAKDİMİ
PANEL SONU İKRAM