ALİ İPEK RAHMET VE MAĞFİRETLE ANILDI
Dostlarını dualarla anmayı güzel bir gelenek hâline getiren YOYAV, kurulduğu günden bu yana ebediyete intikal eden üyeleri ve öğrencileriyle dostlarını rahmet ve mağfiretle yadetmektedir. 24 yılda sayıları 55’e ulaşıp ilki Ali İpek, sonuncusu da İrfan Hamamcı olan bu merhumlara ithafen okuttuğu hatm-i şeriflerin dualarını düzenlediği anma toplantılarında yaparak ruhlarına armağan etmektedir. Her yıl Aralık ayında okuttuğu yüzlerce hatm-i şerife çok sayıda, yasin-i şerif, ihlas-ı şerif, fatiha-i şerife ve salavat-ı şerifelerin sevabını ruhlarına bağışlayarak onlara karşı vefa borcunu yerine getirmektedir. Ayrıca yıl içinde bazı mensuplarının ölüm yıldönümlerinde anma toplantıları tertipleyerek Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ve hayırlı dualarla ruhlarını şad etme cihetine gitmektedir. Bu cümleden olarak Ali İpek’in vefatının 15. yıldönümü dolayısıyla YOYAV’ın organizesiyle 1 Mayıs 2012 Salı günü düzenlenen anma toplantısında duygulu dakikalar yaşandı. Çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirilen bu örnek anma toplantısı Ankara’nın ünlü hafızlarından Şefik Utlu’nun Kur’an-ı Kerim’in tilavetiyle başladı. Daha sonra merhumun ruhu için okunan 200 hatm-i şerifin duası yapılarak sevabı ruhuna armağan edildi. Toplantıda ilk konuşmayı yapan YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş şunları söyledi:
“Kıymetli konuklar, değerli dostlar, sevgili kardeşlerim, basınımızın güzîde temsilcileri!
Kahraman Maraş’ın yetiştirdiği kıymetli ve başarılı işadamlarından merhum Ali İpek’in ebediyete intikalinin 15. yıldönümü dolayısıyla Vakfımızın çatısı altında biraraya gelip salonumuzu şereflendiren seçkin heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, hanenizde ve hayatınızda her zaman huzur havasının hâkim olması, kalbinizin iman ve Kur’ân nuruyla dolması, ömür boyu her hayırlı muradınızın hâsıl olması temennisiyle sözlerime başlarken, aramızdan ayrılıp rahmet-i Rahmân’a göçen tüm büyüklerimizle yakınlarımıza Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyor, ruhlarının şâd, mekânlarının cennet ve makamlarının yüce olmasını niyaz ediyorum.
Kıymetli kardeşlerim!
Her insan doğar, yaşar ve ölür. Yüce Yaradan’ın dünyada koyduğu değişmez kural böyledir. Kutsal Kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in Rahman Suresi’nin: Yeryüzünde bulunan her canlı yok olacak. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı baki kalacak.” mealindeki 26-27. ayetleri bu gerçeği dilegetirmektedir. Hepimiz bu yolun yolcusuyuz. Allah âhir ve âkıbetimizi hayr eyleye. Cümlemizi ahirete irtihalden sonra böylesi vefakâr yaklaşımlar ve hayırlı dua ile anacak dostlar ve yakınlara sahip eyleye.
15 yıl önce böyle bir 1 Mayıs günü hayata gözlerini yumarak aramızdan ayrılan merhum Ali İpek de tüm ebediyet yolcuları gibi rahmet-i Rahman’a intikal etmişti. 1.10.1936’da Kahraman Maraş’ta dünyaya gelip, 1.5.1997’de Ankara’da ruhunu Rahman’a teslim eden merhum, 60 yıl 7 ay süren hayatını işine, eşine, ailesine, yakınlarına, arkadaşlarına, dostlarına ve çok sevdiği sanatına adamıştı. Çalışkanlığı, araştırıcılığı, verimliliği, üretkenliği, iyilikseverliği, tevazuu, cömertliği ve misafirperverliği ile bilinen Ali İpek, atik, atak, aktif, yapıcı, yatırımcı ve yenilikci bir insandı. Sohbeti tatlı, dostluğu devamlı, kardeşliği kıvamlı bir insandı. Kimseye kötülük dilemeyen ve aslâ kin tutmayan kişilik sahibi bir insandı.
Çatısı altında bulunduğumuz YOYAV’ın kuruluş tarihi 12.12.1988’dir. O tarihte böyle bir vakfın kurulması için sermaye olarak 20 milyon (bugünkü 20 bin)TL’nin temin edilip bankada bloke edilmesi gerekiyordu. Bu meblağı sağlamak için seferber olduk. Bu yönde yürüttüğümüz çalışmalardan biri de Kocatepe Camii altındaki fuayede düzenlediğimiz kermesti. Rahmetli Ali İpek bu kermeste çalışan üç-beş erkekten biri idi. Melek İpek hanım da kızının çeyizinden yatak örtüsünü çıkarıp getirmiş ve satılmak üzere kermese vermişti. Biz bu insanları anmayıp da kimi anacaktık.
Öteyandan YOYAV da iftar geleneği, İpek ailesinin YOYAV’lılarla dostlarına verdikleri iftar yemekleri ile başladı. Bu iftarlardan biri 18.2.1994 Cuma akşamı yani 18 yıl, 2 ay 3 gün önce Koza Davetiyelerinin İstanbul Yolu üzerindeki matbaasının sosyal tesislerinde verilen iftardı. Ben bu iftarda “İyiliği İlke Edinen, Cenneti Ülke Edinir” konulu bir konuşma yapmıştım. O konuşmamda: “Milletine ve memleketine yararlı hizmetlerde bulunan ve iyilik yapan kişi, ölse de gönüllerde yaşatılır. Dünyada iyilikle anılmaya mazhar olacağı gibi, ahirette de inşaallah Allah Teâlâ’nın rızasına erer.” demiştim. İşte bugün biraraya gelip rahmet ve mağfiretle andığımız Ali İpek öyle oldu. Unutulmadı, gönüllerde yaşatıldı. Dilerim iyiliği ilke edinen O insanın inşaallah yeri Cennet olmuştur.
YOYAV, bugüne kadar yüzbinlerce insana yardım elini uzattı. Onbinlerce insana ilim, irfan ve Kur’ân öğretti. Binlerce öğrenciye burs verip öğrenimlerini tamamlamalarına imkân sağladı. Yapılan bu çalışmalardan hasıl olan ecir ve sevaptan Ali İpek’in ruhu inşaallah hissedar olacaktır.
Değerli dostlar!
Anmak ve anılmak güzel. Unutmak ve unutulmak kötüdür. Anan anılır, anmayan yanılır. Anılmak isteyen anmayı ihmal etmemelidir. Allah Teâlâ Bakara Suresi’nin 152. ayet-i kerimesinde: “Beni anın ki, ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın bana nankörlük etmeyin.” buyurmuştur. Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.) de bir hadîs-i şerîfinde: “Ölülerinizi hayırla anın.” buyurmuştur.
Anmamız gerekenlerin başında Allah, Peygamber, ana-baba, akraba, arkadaş ve eş-dost gelir. Zira, Allah Teâlâ’ya başta hayatımız olmak üzere sahip olduğumuz herşeyimizi, Peygamber (S.A.V.)’e müslümanlığımızı, ana-babamıza dünyaya gelmemizi, hocalarımıza bilgimizi, eşlerimize huzurumuzu, yakınlarımızla arkadaşlarımıza da kardeşlik ve dostluğumuzu borçluyuz. Bizleri yaratıp yaşatan Rabbimizi, Kur’ânla tanıştırıp, islamla kucaklaştıran Peygamberimizi, doğurup dünyaya getiren annemizi, besleyip büyüten babamızı, eğitip öğreten hocamızı ve hayatımızı paylaşan eşimizi unutamayız. Haklarını inkâr eden nankörlerden olamayız.
Allah’a kullukda kusur etmeyeceğiz. Peygamberin sünnetine sarılacağız. Ebeveynlerimizle dua alışverişi içinde olacağız. Hayatta olan ana-babamızın dualarını alacağız. Ebediyete göçenlere de biz dua edeceğiz. Hayatta olan ana-babamızın hizmetlerinde olmak, isteklerini yerine getirmek ve her türlü ihtiyaçlarını temin etmek suretiyle gönüllerini kazanıp dualarını almanın gayreti içinde olacağız. Ahirete intikal edenleri de yapacağımız dua, hayır, hasenat ve Kur’ân-ı Kerîm tilâvetiyle ruhlarını şâd etmeye çalışacağız. Sabah kalkınca, akşam yatmadan önce, beş vakit namazdan sonra, Kur’ân okuduktan sonra, ev halkına ve misafirlere herhangi bir ikramda bulunduğumuzda ve kendimize dua ettiğimizde mutlaka anamıza, babamıza, dedelerimize, ninelerimize ve atalarımıza dua edeceğiz:
“Allah’ım! Anamı, babamı, dedelerimi, ninelerimi, Hz. Adem’e varıncaya kadar tüm büyüklerimi bağışlayıp rahmetine daldırdığın ve cennetine aldırdığın mutlu ve bahtiyar kullarından eyle. Var ise günahlarını hasenâta (iyiliklere) tebdil eyle. Mekânlarını cennet ve makamlarını yüce eyle. Onları benden razı eyle. Sen de onlardan ve benden razı ol ya Rabbi.” gibi hayırlı dua ve dileklerde bulunacağız.
Biz onlara dua edelim ki, bizden sonrakiler de bize dua etsinler. Unutmayalım ki onların, bizim dua, iyilik ve hayrâtımıza ihtiyaçları, yazın sıcak günlerinde susuzluktan dili dudağı kuruyanların bir bardak soğuk suya ihtiyacından, kışın dondurucu soğuğunda titreyip donmak üzere olan bir kişinin bir bardak sıcak çaya ihtiyacından daha fazladır. Onları dualarımızla doyuralım. Kur’ân ile ruhlarını şad edelim.
Toplantımıza teşrifinizden dolayı şahsım, İpek ailesi ve temsil ettiğim YOYAV camiası adına hepinize takdir ve teşekkürlerimizi arzediyor, her zaman anan ve anılan insanlardan olmamızı diliyorum. Saygılarımla.”
Dr. Ateş’in dikkatle dinlenen bu duygu dolu ve mesaj yüklü konuşmasından sonra Devlet Eski Bakanlarından Dr. Lütfü Doğan, Malatya Milletvekili Cemal Akın, Kahraman Maraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Ali İpek’in ilk çırağı Ahmet Avşar birer konuşma yaparak merhumla ilgili duygu ve düşüncelerini dilegetirerek örnek davranışlarıyla iyiliksever yönlerinden övgü ile sözettiler ve unutamadıkları bazı anılarını anlatıp ruhuna rahmet dileğinde bulundular. Şair Faruk Oray’ın bugün için yazıp okuduğu şiir de törene ayrı bir renk kattı. Törenin sonunda Koza İpek Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek organizasyonu gerçekleştiren YOYAV yöneticileriyle katılımcılara ailesi adına teşekkürlerini iletti.
Toplantı davetlilere YOYAV Genel Merkez binasının bitişiğindeki Risiss Otel’inde ikram edilen öğle yemeği ile noktalandı.