DEMİREL’DEN DAYANIŞMAYA DESTEK SÖZÜ
17. Yoksullarla Dayanışma Haftası’nın hazırlık çalışmaları çerçevesinde bazı devlet büyükleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile görüşmelerde bulunan YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş, 28 Ekim 2009 Çarşamba günü 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i Güniz Sokak’taki evinde ziyaret etti. Dr. Ateş, 17. Yoksullarla Dayanışma Haftası’nın açılış törenine davet yazısını Sayın Demirel’e takdim ederken yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanım!
Bizi evinizde kabul buyurup, maruzatımızı arzetmemize imkân sağlamanız ve davamıza destek vermenizden dolayı şükranlarımızı sunuyor, sağlık ve saadette daim olmanızı diliyoruz. Yıllardır YOYAV’ın yanında ve yardımında olmanız, bizler ve yoksullukla mücadele yolunda bizimle birlikte hareket eden kardeş kuruluşlar için büyük bir memnuniyet ve iftihar vesîlesidir.
Faaliyet ve hizmetlerimizde örnek aldığımız zât-ı âlînizi bizler için bir muharrik motor niteliğinde görmekteyiz. Dolayısıyla bizim ve tüm YOYAV’lı kardeşlerinizin gönüllerinde müstesna bir yeriniz vardır. Hizmetlerimizde hâmîmiz olan siz değerli büyüğümüzden, önceki yıllarda olduğu gibi, 12-18 Aralık 2009 tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz 17. Yoksullarla Dayanışma Haftamızı himayenize almanızı diliyor ve açılış törenini onurlandırmanızı istirham ediyoruz.”
YOYAV’ın çalışmalarını takdirle takip ettiğini belirten ve 17. Yoksullarla Dayanışma Haftası’nın açılışına katılmakla mutluluk duyacağını ifade eden 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“21 yıldır büyük bir gayretle bir kavramı Türk halkına anlatmaya çalışıyorsunuz. Bu kavram yoksulluk kavramıdır. Yoksulluğun ne kadar tahripkâr ne kadar kötü ve ne kadar zor bir iş olduğunu belirten kavramdır. Sadece bu kavramı anlatmaya çalışıyor değilsiniz. Aynı zamanda bir bilinç oluşturmaya ve insanları bu yoksulluk felâketini yenmeye çağırıyorsunuz sizi kutluyorum. Bıkmadan usanmadan bu mesainizi ve çalışmanızı yaptınız. Ben de sizlere geçmiş yıllarda hep destek oldum. Çünkü ben, yoksullukla mücadelenin hayatî önemine inanıyorum. Nitekim bugün dünyada yoksullukla mücadele insanlığın birinci meselesi hâline gelmiştir. Birleşmiş milletlerin "Önümüzdeki bin yıl zarfında insanlık ne yapmalıdır?" diye çıkarmış bulunduğu deklarasyonunun birinci maddesi yoksulluğun ortadan kaldırılmasıdır.
Dünyada 6,5 milyar insanın 1,5 milyarı 1 dolar 25 sentten daha aşağı gelire sahip ve 2,5 milyarı da 2,5 dolardan daha aşağı gelire sahip.
Önümüzdeki yılların en büyük bir problemi de artan nüfusun getirdiği yaşlılıktır. Halen dünyadaki 6,5 milyar insanın 2,5 milyarı 65 yaşın üstünde. Gelecek yıllarda bu sayı çok daha artacaktır. Bunların nasıl bakılacağı büyük problem olmaktadır. Bizim ülkemizde de 70 milyon nüfusumuz içerisinde 65 yaşın üstünde 697 bin kişimiz var. Ama 2050 yılına geldiğimiz zaman bizim 90 milyon nüfusumuzun 17,5 milyonu yaşlı insan olacaktır. Yani problem gittikçe artıyor.
Çalışabilenlerin, aş ekmek çıkarabilenlerin çıkaramayan çocukları, kadınları, yaşlı insanları beslemesi toplumun şartlarındandır. Burada görülüyor ki toplum sadece kendi haline bırakılmış bir toplum olmayacak, bu toplumlara bir takım yardımlar yapmak gerekecek. Yardımların şekli sadece maddi yardımlar değil aynı zamanda istikametlendirmek, eğitmek gibi moral ve manevi yardımlar da olacaktır. Bunları zaten siz kendi çapınızda yapıyorsunuz. Önümüzde zaman içerisinde bu çeşit gayretler daha da çoğalacaktır. Her şeyi devlete bıraktığımız takdirde devlet bu işlerin içerisinden istenildiği şekilde çıkamıyor. Onun içindir ki sizin gönüllü hizmetlerinizi takdirle karşılıyor ve vatandaşlarımızın size destek vermesini her zaman dile getiriyorum. Sizin yaptığınız işi çok taktirle karşılayan insanlar var. Bundan da memnunum. Çaba ve çalışmalarınızı takdirle takip ediyor, başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum.”