Dualar Ana-Babalar İçin
“Kur’ânî Birliktelik ve Dua Günü” konulu YOYAV toplantılarının üçüncüsü 11 Mayıs 2016 Çarşamba günü tertiplendi. Toplantı salonunu lebalep dolduran YOYAV’lılar ve dostlarının katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, değerli düşünceler dile getirildi ve duyarlı dakikalar yaşandı. YOYAV Kurs Öğretmenlerinden Ayşe Doyuk’un organizatörlüğünde okunan 22 hatm-i şerîfin duası yapıldı ve sevabı toplantıya katılanların ebediyete intikal eden ana-babalarıyla diğer yakınlarının ruhlarına armağan edildi.
YOYAV’ın bu güzel girişiminden dolayı memnuniyetlerini ifade eden davetliler, ana-babalarıyla diğer yakınlarının ruhlarına ithaf edilen hatm-i şerîflerin dua toplantısına katılmaktan ve yapılan açıklamaları dinleyip aydınlanmaktan duydukları memnuniyeti dile getirirken: “Allah bu vakfı kuran ve geliştirenlerden razı olsun. Bize, bu güne kadar hiçbir yerde görmediğimiz güzellikleri yaşattılar. Ebediyete göçen büyüklerimizle diğer yakınlarımızı rahmet ve mağfiretle anıp, ruhlarına rahmet dilemede bizlere öncülük ettiler. Tadına doyamadığımız anlamlı ve önemli bir gün yaşattılar. Ayda bir defa düzenlendiğini öğrendiğimiz bu toplantıları kaçırmayıp, gelecek aylarda da katılmanın gayreti içinde olacağız.” dediler.
Toplantıya katılanları hürmet ve muhabbetle selamlayıp, okuduğu aşr-ı şerîflerle dinleyenlerin gönül tellerini titretip, gözyaşlarını tutamadıkları toplantıda konuşan Dr. İbrahim Ateş, şu cümlelere yer verdi:
“Aramızdan ayrılıp ebediyete intikal eden büyüklerimizle yakınlarımızı hürmet ve muhabbetle anarak, ruhlarına rahmet dilemek amacıyla tertiplediğimiz bu anlamlı toplantıya teşrif eden kıymetli konuklarımız!
Davetimize icabet ederek salonumuzu şereflendirmenizin haz ve huzuru içinde hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlayarak hoş geldiniz diyorum.
Unutan ve unutulanlardan değil, anan ve anılanlardan olmanız temennisiyle sözlerime başlarken, sizlere takdir ve teşekkürlerimizi iletiyor, aramızdan ayrılan ana-babamız ve diğer yakınlarımıza da Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyor, ruhlarının şâd, mekânlarının cennet ve makamlarının yüce olmasını niyaz ediyorum.
Ebeveyne ihsânın insanî bir vazife ve islamî bir vecîbe olduğunu defalarca vurgulayan kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in İsra Suresi’nin 23-24. ayetlerinde, çocukların ana-babalarına karşı davranışlarını dizayn etmede uymaları gereken hususlar şöyle beyan buyurulmuştur:
“Rabbin sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa kendilerine ‘öf’ bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: ‘Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara öyle rahmet et!’ diyerek dua et.”
Mealleri arz edilen bu ayet-i kerîmelerin dikkatle okunduğunda anlaşılacağı üzere 24. ayetin son cümlesinde evladın, ana-babaları için dua ederek onlara Allah’tan rahmet dilemeleri emredilmiştir. Dolayısıyla evladın ana-babaları için dua etmeleri, duymaları ve uymaları gereken ilahî bir buyruktur.
Öte yandan inanan insanın önde gelen görevlerinden biri, hayatta olan ana-babasının rızasına erdirip, hayırlı dualarını aldıracak duyarlı davranışlarda bulunması, vefat eden ana-babasını da hayırlı dua ile anmasıdır. Hz. İbrahim (a.s.)’in, İbrahim Suresi’nde geçen dualarından biri de, bu Surenin 41. ayetinde dikkatimize getirilen ve her namazın sonunda hepimiz tarafından okunan şu duadır:
“Rabbenağfirlî ve li vâlideyye ve lil mü’minîne yevme yekumü-l hisâb.” Yani: “Ey Rabbimiz! (Amellerin) Hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve mü’minleri bağışla.”
Biz, teşrif ettiğiniz bu toplantıları, İsra Suresi’nin meali arz edilen 24. ayetindeki ilahî buyruğu yerine getirmek ve Hz. İbrahim (a.s.)’ın yaptığını yapmak için tertipliyoruz.
Bu inanç ve anlayışla okunan 22 hatm-i şerîf, 414 Yasîn-i şerîf, 270 Mülk-ü şerîf, 19 bin İhlâs-ı şerîf, 420 bin kelime-i tevhid ve 359 bin salâvât-ı şerîfenin duasını birlikte yaparak sevabını ana-babalarımızla yakınlarımızdan ebediyete intikal edenlerin ruhlarına armağan etmek için ellerimizle gönüllerimizi yüce Rabbimizin dergâh-ı izzetine açıyor ve:
“Allah’ım! Okunan hatm-i şerîflerle, yasîn-i şerîfler, salâvât-ı şerîfelerle kelime-i tevhidleri kabul buyurup, hâsıl olan sevabı rûh-u Resûlullah’a ulaştırmanı niyaz ediyoruz ihsân ve îsâl eyle yâ Rabbî. Bizleri O’nun nurlu yolundan ayırma. Ahlakı ile ahlaklanmayı ve sünnet-i seniyyesine sarılmayı nasip eyle. Dünyada ziyareti, ahirette de şefaatiyle şereflendir yâ Rabbî.
Kutsal mesajlarını insanlara iletmekle görevlendirdiğin diğer peygamberlerle, yakın arkadaşlarının ruhlarıyla ashâb-ı kirâmın, tâbiînin, te’be-i tâbiînin, ulemanın, sulehanın,ve bilumum mü’minîn ve mü’minâtın ruhlarına da armağan ediyoruz ulaştır yâ Rabbî.
Din ve devlet büyüklerimizle, şehit ve gazilerimizin ruhlarına armağan ediyoruz, vâsıl eyle yâ Rabbî. Bizleri doğurup dünyaya getiren annelerimiz, besleyip büyüten babalarımız, eğitip öğreten hocalarımız, çatısı altında bulunduğumuz Vakfımızın kurulup gelişmesinde emeği geçen dostlarımız ve kardeşlerimiz, toplantımıza katılan kardeşlerimizin ana-babaları, eşleri, kardeşleri ve diğer yakınlarının ruhlarına armağan ediyoruz, hissedâr eyle yâ Rabbî.
Bizleri Sana kullukta kaim, iman, ibadet ve istikamette daim eyle yâ Rabbî.”