Hz. Hüseyin’e Hürmet
Müslümanlar Hz. Hüseyin (r.a.)’e hürmeti, Hz. Peygamber (s.a.v.)’e hürmetin gereği kabul ederler. Râsûlullah’a salât ve selam ederler, evlat ve ahfâdına Allah’ın rahmet ve rızasını dilerler. Peygamber (s.a.v.)’e hürmet ve muhabbette, ehl-i beytine de ikram ve ihtiramda kusur etmemenin gayreti içinde olurlar. Evlat ve ahfâdını üzecek söz ve davranışların, Resûlullah’ı da üzeceğinden, onları incitecek hâl ve hareketlerden şiddetle kaçınırlar. Dolayısıyla Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.anhüm) başta olmak üzere, ehl-i beytin tamamına ihtirâmı ilke edinirler.
Bu cümleden olarak hicrî tarihe göre 1377, miladî tarihe göre de 1336 yıl önce, 10 Muharrem 61 tarihinde Hz. Hüseyin (r.a.) ile yakınlarının Kerbela’da Yezid’in askerleri tarafından şehid edilmelerini büyük bir teessürle anar, üzülür ve ruhlarına Allah’tan rahmet dilerler. Hz. Hüseyin (r.a.) ile yakınlarının ruhlarının şâd, mekânlarının cennet ve makamlarının yüce olmasını niyaz ederken, onlara uzanan katil ellerin cehennem ateşinde yanmasını dilerler.
Hz. Hüseyin (r.a.)’i her zaman ve her yerde sevgi ve saygı ile anıp, hâtıralarını hâfızalarında yaşatan ehl-i beyt muhibbi Müslümanlar, bilhassa 10 Muharrem Âşûrâ gününde, ruhu için Kur’ân-ı Kerîm okur, dua eder ve düzenledikleri anma programlarında özellik ve güzelliklerini dile getirir, ruhuna rahmet dilerler.
YOYAV’da da her yıl bu vesîleyle ilgili anma programları düzenlenmekte ve okunan hatm-i şeriflerin sevabı ruhuna armağan edilmektedir.
Öte yandan âşûrâ gününün faziletleriyle, tarih boyunca bugünde meydana gelen mucizevî kurtuluş halleri hatırlatılarak günümüz Müslümanlarının da maruz kaldıkları felaketlerle mübtelâ oldukları musîbetlerden kurtarılması niyazında bulunulmakta ve toplantılara katılan davetlilere aşure tatlısı ikram edilmektedir. Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da, âşûrâ günü ve Hz. Hüseyin (r.a.)’in şehadeti yıldönümü dolayısıyla 11 Ekim 2016 (10 Muharrem) Salı günü YOYAV Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma programında okunan hatm-i şerîflerin duası yapılarak sevabı başta Kerbela şehitleriyle, 15 Temmuz Demokrasi şehitleri olmak üzere tüm şehitlerin ruhlarına armağan edildi. Ardından günün anlam ve önemiyle ilgili konuşmalar yapıldı ve davetlilere Hz. Hüseyin (r.a.)’in ruhu için hazırlanan pide ve ayranla aşure tatlısından oluşan öğle yemeği ikram edildi.
Programa katılanlar arasında Çırak Eğitim ve Öğretim Vakfı Başkanı İbrahim Karakoç, Müteşebbis Gelişim Vakfı Başkanı Nurettin Konaklı, Ailem Vakfı Başkanı İbrahim Ünal, Çubuk Dernekler Federasyonu Başkanı Recep Taş, TESVAK Başkan Vekili Necati Koyuncu, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Salim Erkaya, Başhekim Yardımcısı Dr. Şule Özel, Türkiye Diyanet Vakfı Kurucularından Ahmet Uzunoğlu, MEB Eski Özlük İşleri Genel Müdürü Sıtkı Dalkılıç, YOYAV Mütevelli Heyet Üyelerinden Dr. İ. Ertan YÜLEK, Nurçin Sayan, Kadriye Baratalı, Gülnur Ateş ve Onur Kurulu Üyelerinden Yücel Mutlu da vardı.
Toplantıya teşriflerinden dolayı davetlilere takdir ve teşekkürlerini ileten YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş, yaptığı selamlama konuşmasında şu cümlelere yer verdi:
“Kıymetli konuklar, değerli dostlar, sevgili kardeşlerim, basınımızın güzîde temsilcileri!
Hz. Hüseyin (r.a.)’in şehadetinin yıldönümü olan bugün, Muharrem ayının 10. günü olan âşûrâ günüdür. Bir taraftan bazı Peygamberlerle Hak dostlarının maruz kaldıkları sıkıntılardan kurtuldukları gün olduğu için sevinip hayır hasenâtta bulunduğumuz önemli ve anlamlı bir gün yaşamanın mutluluğu içindeyiz. Diğer taraftan da Kerbela hâdisesi gibi hazîn bir hâdisenin yıldönümü olduğu için üzüntümüz büyüktür. İşte hayat böyle, bazen bu günkü gibi sevinç ve üzüntüyü bir arada yaşıyoruz. Allah hayat boyu sevincimizi de üzüntümüzü de rızası için yaşanan haller eylesin. Nebîleri karşılaştıkları sıkıntılardan kurtaran yüce Rabbimiz, günümüz Müslümanlarını da maruz kaldıkları sıkıntılardan kurtarsın.
Bugün burada sizlere ikram edilecek olan aşurenin tadını ağzımızda ve hayatımızda dâim eylesin. Ülkemizde huzur, esenlik ve mutluluk havasını eksik etmesin, sürekli estirsin. Hz. Hüseyin (r.a.) ile yakınlarını şehit eden Yezidlerle, 15 Temmuz gecesi 241 aslanımızı şehit eden hâin FETÖ teröristlerini, Kahhâr ism-i şerîfi ile kahr-ü perîşân eylesin. Milletimiz ve memleketimize yan gözle bakan din, devlet ve millet düşmanlarının gözlerini kör eylesin.”
Sözlerimi bugün için yazdığım “Habibullah’ın Habibi” başlıklı dört dörtlükle noktalayarak sizleri selamlamak istiyorum:
“Şol cennetin efendisi,
İki gencin ikincisi.
Dedesinin sevgilisi,
Annesinin has incisi.
Ali’nin oğlu, onuru,
Fatıma’nın gözü nuru,
Kardeşlerinin gururu,
Müminlerin de süruru.
Eli kırılası Yezid,
Efendiyi etti şehid.
Kahrolası o katilin,
Azabı ola çok şedid.
Peygamberin ümmetiyiz.
Ehl-i beytin muhibbiyiz.
Yezid’e lanet ederiz.
Hüseyin’e rahmet dileriz.
Ruhu şad, mekânı cennet ve makamı yüce olsun.”