İftar İsrafla Bağdaşmaz
Allah Teâlâ’nın oruç tutan kullarına ikramı olan iftarda israfa kapılmamalı, itidal esas alınmalıdır. Dinimizin direktiflerinden birinin, her iş ve uğraşımızda israftan uzak durmak ve itidali esas almak olduğu bilinmeli, iftar bile olsa ifrattan kaçınılmalıdır. Allah’ın insana ihsân ettiği imkânlar çarçur edilmemeli, her hususta ihtiyacı gidermekle iktifâ edilmelidir. Müslüman kelimesinin israf kelimesiyle aynı cümlede kullanılmasının doğru olmayacağına dikkat edilmelidir. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın bir açıklamasında vurguladığı gibi son zamanlarda “ibâdet-i mersume” olarak ifade edilen formel ibâdetleri hakkıyla îfâ hususunda bazı eksen kaymaları yaşanmaktadır. Bu da diğer birçok meselelerde olduğu gibi, surete yoğunlaşarak mahiyet ve anlamdan uzaklaşmaktan kaynaklanmaktadır. Nitekim bereket ayı Ramazan’da, bereketimizin ellerimizin arasından kayıp gitmesine sebep olabilecek bu doğrultudaki bir takım doğru olmayan davranışlara tevessül edebiliyoruz. Bunun en önemli tezâhürünü ise, orucu mahzâ açlık olarak gören zihinlerin, açlığın da verdiği psikolojik motivasyonla ihtiyacın çok ötesindeki bir donanımla hazırladıkları gösterişli iftar sofralarında müşâhede ediyoruz. Esasen ihtiyaçtan ziyade, kendini iyi hissetme ve kazanımını başkasına gösterme üzerine kurulu bahse konu yaklaşım, yaşadığımız modern zamanda ortaya çıkmış dünyevîleşme, bireyselleşme ve maddeyi önceleme düşüncesiyle birlikte tebârüz eden nevzuhur bir anlayışın neticesidir. “Yiyin, için fakat israf etmeyin!” şeklinde bizlere bu konuda hâciyât merkezli bir anlayış sunan, Allah’ın müsrifleri sevmediğini, nimet olarak sahip olunan her ne varsa ahirette bunlardan tastamam sorguya çekileceğimizi bizlere deklare eden Kur’ân-ı Kerîm’in hükümlerini göz ardı ederek, ibâdet niyetiyle çıktığımız bu yolu, dinin zem ettiği israfla tamamlamak, Müslümanlar açısından oldukça çelişki arz eden bir durumdur. Zira dinen aşırılık olarak görülen her türlü eylem, kişiyi mutsuz kılar. Oruçlunun iki mutluluğundan biri olan iftar anındaki mutluluğun, böylesi bir sebepten dolayı mutsuzluğa dönüşmesi ise, söz konusu parodoksun başka bir yansımasıdır.
İfrat ve tefritten uzak bir anlayışla gerçekleştirilip, dar gelirli ailelerle iftar sevincinin paylaşılması gözetilen bu yıl ki YOYAV iftarlarının dördüncüsü, Ramazan-ı şerîfin rahmet diliminin onuncu gününe tevâfuk eden 25 Mayıs 2018 Cuma günü gerçekleştirildi. Böyle mübarek bir günde YOYAV sofrasında davetlileriyle bir araya gelip, iftar sevincini paylaşmanın mutluluğu içinde misafirlerini hürmet ve muhabbetle selamlayıp, başta oruç ibâdeti olmak üzere tüm ibâdet ve ta’atlarının kabul olması dileğinde bulunan YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş, yemek duasından sonra yaptığı kısa konuşmada, iftar ikramlarında israfa kaçmanın islama aykırı olduğunu söyledi. Dr. Ateş, şu cümlelere yer verdi:
“Kıymetli konuklar!
Yıllardır gördüğünüz üzere YOYAV iftarlarında itidal esas alınmakta ve israftan kaçınılmaktadır. Davet edilen dostlarla iftar sevinci paylaşılarak, acıkan mideler sünnete uygun bir şekilde doyurulmaktadır. Evlerde abartılarak verilen iftarlarla, beş yıldızlı otellerdeki savurganlığa sebep olup, israfa yol açan iftarlar gibi olmayıp, ifrat ve tefritten uzak, orta halli iftarlardır. Dinimizin direktiflerine uygun olan bu iftarları ikram etmemize katkıda bulunan hayırsever kardeşlerimizle, soframızı şereflendiren siz değerli davetlilerimize teşekkür ediyor, Ramazan-ı şerîfin feyiz ve fazîletinden faydalanan duyarlı ve dirâyetli Müslümanlardan olmanızı diliyorum.
Bu vesîleyle birkaç cümleyle de olsa israfın yol açtığı itlâfla, yaptığı tahrîbâtı arz etmek istiyorum.
¨İsraf iftarla bağdaşmayan ve islamî esaslara ters düşen bir itlaf hâlidir.
¨İsraf: Serveti bitiren, sevgiyi yitiren ve huzuru götüren millî bir felakettir.
¨İsraf: Enflasyonu körükleyen ve ekonomiyi çökerten sosyo-ekonomik bir hastalıktır.
¨İsraf: Ferdi felakete, ülkeyi uçuruma ve dünyayı dengesizliğe duçar eden korkunç bir kaostur.
¨İsraf: İflasın elçisi, itlafın (telef etmenin) kamçısı ve çöküşün çekicidir.
¨İsraf: Kaynakları kurutan, doyumsuzlukları doğuran, hayâsızlığı çağıran ve sosyal çalkantılara çanak tutan çarpık bir hayat tarzıdır.
¨İsraf: Arzuları tahrik, aileleri tahrip ve toplumları tehdit eden tehlikeli bir tutumdur.
¨İsraf: Ekonomiyi dinamitleyen, milletleri meflûç ve memleketleri metrûk hâle getiren kavurucu ve korkunç bir kasırgadır.
¨İsraf: Sahip olduğumuz maddî ve manevî imkânların kadrini kıymetini bilmeden onları hebâ etmek, tüketmek ve Allah’ın bizlere ihsân ettiğini, amacını gözetmeden çarçur etmektir.
¨İsraf; sadece maddî açıdan yapılan fazla harcama ve tüketimden ibaret değil, maddî ve manevî değerleri anlamsız ve gereksiz yere harcayıp yok etmek de israftır.
İftar ve ikramlarımızda israf ve ifrattan uzak olup, itidali esas alan bilinçli ve basîretli Müslümanlardan olmamız dileğiyle sözlerimi noktalarken, Ramazan-ı şerîfin kalan yirmi gününü de aile bireylerinizle birlikte huzur ve mutluluk içinde geçirmenizi temenni ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”