İSLAMÎ VE İNSANÎ DEĞERLERİN IŞIĞINDA YARDIMLAŞMA
“21. Yoksullarla Dayanışma Haftası” etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen kültürel faaliyetlerden biri de Çubuk Dernekler Federasyonunca düzenlenen “İslamî ve İnsanî Değerlerin Işığında Yardımlaşma” konulu panel idi. 17 Aralık 2013 Salı günü Çubuk Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panel, Çubuk’taki sivil toplum örgütleri ile Çubuk halkı tarafından yoğun ilgi gördü.
Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ile başlayıp Çubuk Dernekler Federasyonu Başkanı Recep Taş’ın açış konuşması ile devam eden paneli YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş yönetti. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslamî Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akkuş ile A.Ü. İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayranî Altıntaş’ın panelist olarak katıldıkları panelde değerli düşünceler dile getirildi.
Panel yöneticisi Dr. İbrahim Ateş yaptığı konuşmada şu cümlelere yer verdi:
“Sayın Belediye Başkanım, sayın Federasyon Başkanı, saygıdeğer konuşmacılar, kıymetli konuklar, basınımızın değerli temsilcileri!
Sivil toplum örgütlerinin etkinliği, halkının hayırseverliği ve sosyal konulara yatkınlığı ile bilinen güzel ilçemiz Çubuk’ta düzenlenen böylesine manalı ve muhtevalı bir panelin yöneticisi olarak huzurunuzda olmanın sevinç ve saadeti içinde hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyor, Hakk’ın rızası doğrultusunda yekdiğeri ile yardımlaşma ve dayanışma içinde olup, Yaradan’a yaklaşan ve yaratıklarla kucaklaşan duyarlı ve dirayetli insanlardan olmamızı diliyorum.
Bu paneli tertipleyen Çubuk Dernekler Federasyonunun değerli başkanı ile tüm mensuplarına takdir ve teşekkürlerimi, siz saygıdeğer konuklarımıza da minnet ve şükranlarımı iletiyor, cümlemize cennet ve Cemalullah ile şefaat-i Resûlullah’ı niyaz ediyorum.
Yardımlaşma ve dayanışma duygusu, insanî duygu ve düşüncelerin en yücesidir. İnsanların mayasında bulunan ve yapısında var olan bu duygu, dinî direktiflerle desteklenerek insanî ilişkilerin iyileşmesinde, kardeşlik bağlarının pekişmesinde, dostluk duygularının doğmasında ve toplu kalkınmanın temininde daha etkili hâle getirilmiştir. Bu hâl yüzlerin gülmesine, yüreklerin yekdiğerine yönelmesine ve yardımlaşan insanların yücelmesine yol açmıştır. Çok ve çeşitli vakıflar kurulmuş, insanların istifadesine sunulan muhtelif müesseseler meydana getirilmiştir. Açları doyurmayı hedefleyen imarethaneler, hastalara hizmet veren şifahaneler, dul ve yetimleri himaye eden dul ve yetim evleri ile eğitim, üretim, ulaşım, istihdam ve benzeri alanlarda yardımlaşma ve dayanışma duygusu etkili olmuştur. Evlenme, ev yapma, bağda, bahçede ve tarlada ürün toplamada imece usulü gelişmiş ve insanlar yekdiğerinin yardımına koşmuşlar, dar ve zor günlerde birbirinin yanında ve yardımında olmuşlardır.
Yaşanan bu güzelliklerden de anlaşılacağı üzere yardımlaşmak; yararlı işlerde yan yana, el ele, omuz omuza olmak ve dirsek temasında bulunmak demektir. Başka bir ifade ile yardımlaşmak; Hakk’ın rızası doğrultusunda halka hizmet yolunda birlik, beraberlik, dirlik ve düzen içinde olmaktır. Düşenin elinden tutmak, darda kalana dost, yolda kalana yoldaş ve aç kalana arkadaş olmak için gönül ve güç birliği yapmaktır.
Yardımlaşmada yapıcı olmak ve insanlara iyiliği hedeflemek esastır. Yaradan’ın emrettiği yardımlaşmada, yıkıcılığa yer yok, yapıcılık vardır. Kandırmak yok, kalkındırmak vardır. Kötülük yok, iyilik vardır. Çirkinlik yok, güzellik vardır.
Bu gerçek kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in Maide Suresi’nin 2. ayetinin ikinci yarısında: “… İyilik ve takva (Allah’ın yasaklarından sakınma) üzerine yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın…”
Ayet-i kerimenin incelendiğinde de anlaşılacağı üzere günah ve düşmanlıkta yardımlaşma yok, iyilik ve takvada yardımlaşma vardır.
Ayet-i kerime, yardımlaşmanın temelini teşkil eden önemli esasları içermektedir. Bu esasların ilki yardımlaşmanın, Yaradan’ın rızası doğrultusunda yaratıklar arasında yararlı iş ve uğraşlarda yapılmasıdır. İkincisi de inanan insanlar arasında karşılıklı dayanışma içinde olunmasıdır. Sürekli birilerinin vermesi, diğerlerinin de alması demek değildir. Zira yardım etmekle yardımlaşmak arasında büyük fark vardır. Yardım etmek; birinin vermesi, diğerinin yardım görmesi yani almasıdır. Yardımlaşmak ise; iki kişi veya kesimin yekdiğerine yardım etmesidir. Yani yardım alış verişidir. Tabii yardımlaşmada zenginle fakirin karşılıklı katkısı aynı olmayıp farklı olabilir. Az ve değişik de olsa herkes birbirine bir şeyler sunar. Ama birinin bir şeyler yapıp, diğerinin hiçbir şey yapmaması olmaz. Karşısındakine sunabileceği bir şey olmasa bile yapabileceği bir hizmette bulunur. En azından teşekkür ve tebessüm edip, hayırlı dilek ve dualarda bulunur.
Mensubu olmakla onur ve gurur duyduğumuz İslam dininin, insanları doğruluğa, dostluğa, dürüstlüğe, kardeşliğe, yardımlaşmaya ve dayanışmaya davet ettiği bilinen bir gerçektir. Bu daveti duyan, içeriğine uyan ve yoluna baş koyan Müslüman Türk milleti, onun emrettiği bu güzellikleri yaşamanın, yaşatmanın ve yaymanın gayreti içinde olmuştur.
Bu gayretle gerçekleştirilen belirgin ve bereketli yardımlaşma hareketlerine örnek olarak evlenme, ev edinme ve iş kurma anlarında yapılan karşılıklı katkılarla cami, okul ve yol yaparken sergilenen nakdî ve fizikî katılımları, gençleri askere gönderirken verilen harçlıkları ve araziden ürünleri devşirirken uygulanan imece usulü yardımlaşmaları gösterebiliriz.
Bunlar ve benzeri güzellikler, yardımlaşmanın mütevazi örnekleridir. Bu gibi hâllerde insan insana yardım eder, Allah da her ikisine. Bir hadis-i şerîfte buyurulduğu üzere: “Kul kardeşine yardım ettiği müddetçe Allah (o) kula yardım eder.”
Ben, bu ve benzeri hadis-i şerîflerden esinlenerek yıllar önce söylediğim bir özlü sözde: “Çalış, yardım et, yaşa. Hayatın geçmez boşa.” demiştim. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi noktalarken, toplantıyı tertipleyenlere, kıymetli panelistlerimize ve paneli teşrif eden siz saygıdeğer konuklarımıza tekrar teşekkürlerimi arz ediyor, yüce heyetinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.”
Dr. Ateş’ten sonra birer bildiri sunan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslamî Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akkuş ile A.Ü. İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayranî Altıntaş yardımlaşma ve dayanışma konusunda yaptıkları açıklamalarla dinleyicileri dinî bilgilerle doyurmanın gayreti içinde oldular.
Toplantı, Çubuk Eğitim Gönüllüleri Derneği’ne yapılan toplu bağışla noktalandı. Toplantıyı takiben Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden konukları Belediyedeki makamında ağırladı.