Âkif'e Allah'tan Rahmet

Milletçe medyûn-u şükran olduğumuz din ve devlet büyüklerinden olan Millî şairimiz merhum Mehmet Âkif Ersoy, vefatının 78. Yıldönümü dolayısıyla 27 Aralık 2014 Cumartesi günü yurt sathında tertiplenen törenlerle anıldı. İstanbul Edirnekapı şehitliğinde mezarı başında, Ankara’da Taceddin Dergahı civarındaki İstiklâl Marşını yazdığı evinde, adına açılan eğitim müesseselerinde ve bir çok kurum ve kuruluşlarda gerçekleştirilen toplantılarda sevgi, saygı ve şükran duyguları ile yâd edilerek ruhuna rahmet niyazında bulunuldu.

Âkif’i yıllardır Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ve hatm-i şerif duası ile anmayı güzel bir gelenek hâline getiren YOYAV da ölüm yıldönümü dolayısıyla anma ve anlatma toplantısı tertipleyen vefakâr kuruluşlardan biri idi. 27 Aralık 2014 Cumartesi günü saat 13.30’da YOYAV Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya bazı bürokratlarla çok sayıda Âkif sever ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Toplantıya katılanlar arasında eski Gaziantep Senatörü Selahattin Çolakoğlu, MEB Emekli Müsteşar Yardımcısı Mehmet Temel, MEB Eski Özlük İşleri Genel Müdürü Sıtkı Dalkılıç ve Kilis Yardımlaşma Derneği Başkanı M. Yahya Efe de vardı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan toplantıda merhumun ruhu için Kur’ân-ı Kerîm tilâvet edildi ve okunan 3 hatm-i şerifin duası yapılarak sevabı ruhuna armağan edildi. Ardından Âkif’in kişilik ve kimliği ile fikir ve hizmetleri hakkında konuşmalar yapıldı.

Sami Aydın’ın tilâvet ettiği aşr-ı şeriften sonra kürsüye gelen YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Sayın Senatörüm, sayın müsteşar yardımcım, sayın genel müdürüm, dost ve kardeş kuruluşların muhterem başkanları, kıymetli konuklar, değerli Âkif severler, sevgili kardeşlerim, basınımızın güzîde temsilcileri!

Millî şairimiz merhum Mehmet Âkif Ersoy’un ebediyete intikalinin 78. yıldönümü dolayısıyla düzenlediğimiz “Âkif’i Anma, Anlama ve Anlatma” toplantılarından birinde daha siz saygıdeğer konuklarımızla bir araya gelmenin sevinç ve saadeti içinde seçkin heyetinizi sevgi ve saygı ile selamlıyor, düşünce dünyamızın dâhîlerinden olan merhum Mehmet Âkif’in ruhuna rahmet niyazında bulunacağımız bu anlamlı ve önemli toplantıya teşrif ederek bizimle birlikte olma incelik ve yüceliğini göstermenizden dolayı hepinize hürmet ve muhabbetlerimizi arz ederek hoş geldiniz diyorum. Bu anlamlı birlikteliğe vesÎle olan Âkif’e de Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyor, ruhunun şâd, mekânının cennet ve makamının yüce olmasını niyaz ediyorum.

Kıymetli konuklar!

İnsan vardır, bulunduğu makam ve mevkii ile ya da sahip olduğu serveti ile itibar görür. O makamdan ayrılınca ya da o serveti yitirince değeri düşer, adını anan ve yüzüne bakan olmaz.

İnsan vardır, yaşarken yandaşı, yoldaşı, arkadaşı olur. Ölünce unutulur, kabrine gideni ve ziyaret edeni olmaz.

İnsan vardır, her iş ve uğraşında Hakk’ın rızasını gözetir, halka hizmeti Hakk’a hizmet kabul eder, ölünce ölümsüzleşir, gönüllerde yaşar, rahmetle ve mağfiretle anılır. Şu anda manevî huzurunda bulunduğumuz merhum Mehmet Âkif de unutulmayan, her geçen gün daha çok anılan ve gönüllerde taht kuran büyük insanlardan biridir.

Peki, O’nu unutturmayıp gönüllerde yaşatan faktör nedir derseniz, kanaatimce imanı, irfanı, iz’anı, vicdanı, fiili, fikri ve felsefesidir. Davet ettiği yolun doğruluğu ve dile getirdiği düşüncenin değeridir. Fikrinin fiiline yansıması ve sözünün özü ile örtüşmesidir. Bulunduğu makam ve mevkiden değer kazananlardan değil, olduğu yere değer kazandıranlardan olmasıdır.

Hayatını Hakk’a ve halka hizmete adayan merhum Mehmet Âkif Ersoy, şiirlerinde Kur’ân ve Hadîsin içerdiği islamî ilkeleri terennüm ederek insanları iman, irfan ve Kur’ân’a davet etmiştir. Bu cümleden olarak:

*İmandır o cevher ki ilâhî ne büyüktür.

İmansız olan paslı yürek sînede yüktür.

*O iman farz-ı kat’îdir diyor tahsîl-i irfânın.

Ne câhil kavmiyiz biz Müslümanlar şimdi dünyanın.

*O iman hüsn-ü hulkun en büyük hâmîsi olmuşken

Nemiz vardır fezâilden nemiz eksik rezâilden.

Bunlar ve benzeri dizeleri ile iman ve irfana davet ederek düşünce dünyamızı aydınlatan Âkif’e Allah’tan rahmet ve mağfiret dileği, siz vefakâr Âkif dostlarına da dünya ve ahiret saadeti niyazı ile sözlerimi noktalarken, O şuurlu şaire ithaf ettiğim dört dörtlükten oluşan “Âkif’e Allah’tan Rahmet” başlıklı şiirimle huzurunuzdan ayrılmak istiyorum:

Allah’ın lutfuydu Âkif bizlere.

Bunu benden duyun, sözüm sizlere.

Dizelerle hitap etti bizlere.

Çözüm oldu çağında krizlere.

Âkif yurdumuzda bir sevgi seli,

Bir şair, düşünür, belki bir veli.

Ülkede esip geçen seher yeli,

Onun için açtık Allah’a eli.

Cihâd etti kalem ve kelâm ile

Hayat boyu Hakk’ı getirdi dile.

Doğruyu söyledi, düşmana bile,

Gel sen de bugün O’na rahmet dile.

Halkına sağladı rif’ât ve izzet.

Medyûn-u şükrandır O’na bu millet.

Dilerim Mevla’dan eyleye rahmet,

Makamını yüce, yerini cennet.”

Dr. Ateş’ten sonra kürsüye gelen Milli Eğitim Bakanlığı Emekli Müsteşar Yardımcısı Mehmet Temel yaptığı konuşmada Âkif’in hayatı ve hizmetleri ile edebî yönlerinden söz ederek rahmet ve mağfiret niyazında bulundu.