Kutlu Doğum ve Kurtuluş
Yurdumuzda 28 yıldır Diyanet İşleri Başkanlığı’nın öncülüğünde coşku ile kutlanan Kutlu Doğum Haftası, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da çok ve çeşitli faaliyetlere sahne oldu. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in örnek önderliği ile özellik ve güzelliklerinin dile getirilip, ahlâk-ı hamîdesi ile evsâf-ı cemîlesinin anlatıldığı bu haftada ülkemizin her yerinde asr-ı saadet havası estirildi. İl ve ilçelerde müftülüklerin ve muhtelif mahfellerde vakıf, dernek ve benzeri sivil toplum örgütlerinin tertipledikleri toplantılarda paneller düzenlendi, konferanslar verildi, sohbetler yapıldı, mevlidler okundu, konserler verildi. Radyo ve televizyonlarda da benzeri programlara yer verildi. Ayrıca mesaj ve tebrik teâtîsi ile duygular paylaşıldı ve gönüllerde Hz. Peygamber (s.a.v.)’e karşı beslenen sevgi ve saygı hisleri tazelenerek tezyîdi cihetine gidildi.
Kutlu Doğum’u coşku ile kutlayıp sâhibine sayısız salât ve selamları sunmanın yanında, sünnet-i seniyyesine sıdk ile sâhip çıkmanın ve samimiyetle sarılmanın zarûret ve ehemmiyetini dile getiren sivil toplum örgütlerinden biri de YOYAV’dı. Kalplerin kardeşlik duygusuyla kaynaşmasında ve inanan insanların inanç, bilinç ve içtenlikle bir araya gelip kenetleşmesinde kutlu doğumun muharrik motor niteliğinde müessir, müstesnâ bir vesîle olduğu anlayışıyla faaliyet ve hizmetlerini sürdüren bu vakıf, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da önemli bir toplantı tertipledi.
20 Nisan 2016 Çarşamba günü saat 13.30’da YOYAV Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Kutlu Doğum ve Kurtuluş” konulu toplantıda değerli düşünceler dile getirildi ve Türk Tasavvuf Müziği’nden birbirinden güzel eserler icra edildi. Bazı parlamenter ve bürokratlarla çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirilen programda, okunan hatm-i şerîflerle, yâsîn-i şerîfler ve ihlâs-ı şerîflerle getirilen salavât-ı şerîfelerin duası yapılarak, sevabı rûh-u Resûlullah’a armağan edildi.
TRT Sanatçılarından Suat Yıldırım’ın verdiği Türk Tasavvuf Müziği konserinden önce davetlilere hitap eden YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş yaptığı “Kutlu Doğum ve Kurtuluş” konulu konuşmasında şu cümlelere yer verdi:
Aşk-ı ilahî ile coşan, muhabbet-i Muhammedî ile pişen ve Kur’ânî kulvarda koşan kıymetli konuklar, Hakk’a hürmeti, Habibullah’a muhabbeti ve halka hizmeti ilke edinen değerli dostlar, Allah’ın yarattığı en büyük rahmet olan Hz. Muhammed (s.a.v.)’in dünyayı şereflendirmesinin 1445. yıldönümü dolayısıyla salonumuzu şereflendiren sevgili kardeşlerim, teşrifleriyle törenimizi taçlandıran saygıdeğer sanatçılarımız, basınımızın güzîde temsilcileri! “
Doğumu ile dünyayı nurlandıran ve insanlığı onurlandıran, Habîb-i Hüdâ ve şefî’i rûz-i cezâ olan sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in kutlu doğumunu kutlayarak, duyurduğu kurtuluş yollarını içeren Kur’ân-ı Kerîm’e sarılmanın ve ümmetine emânet ettiği sünnet-i seniyyesine sâhip çıkmanın zarûret ve ehemmiyetini anlatıp aktarmaya katkıda bulunmak gayesiyle tertiplediğimiz bu toplantıya teşrif ederek, gayretimizi kamçılayan güzîde heyetinizi en içten ve samîmî duygularımızla selamlıyor, böylesine müstesnâ ve mu’tenâ bir günde bizimle birlikte olma incelik ve yüceliğini göstermenizden dolayı, hepinize hürmet ve muhabbetlerimizi arz ederek hoş geldiniz diyorum.
Bugün, ülkemizin her yerinde yansıtılan muhabbet-i Muhammedî duygusunun hayatımızın her ânını kuşatması temennisiyle sözlerime başlarken, Allah’a kul, Resûlüne ümmet ve müminlere kardeş olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyip, Cennet ve Cemâlullah ile şefaat-ı Resûlullah’a nâil olmamızı niyaz ediyorum.
Kıymetli konuklar!
Malumunuz olduğu üzere her doğum bir hayatın başlangıcıdır. Dolayısıyla her doğum, değerlidir. Ancak, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in doğumu, dünyadaki en değerli doğumdur. Çünkü bu doğum, insanlığın hidâyetine vesîle olan kutlu bir doğumdur. Bu doğum, insanlığın kurtuluşunu içeren ilahî bir rahmetin tecellîsidir. Rahmet-i Rahmân’ın, insanlık ufkuna tecellîsinin tezâhürlerinden olan bu doğum, insanların cehâletten, dalâletten, felâketten, sefâhetten, şirkten, şikaktan, cinayetten, saldırıdan, zulümden ve haksızlıktan kurtuluşuna vesîle olmuştur.
Bu kurtuluş, Allah’ın ihsânı ve tevfîki, Resûlullah’ın İslâm’a daveti ve Kur’ân’ı tebliği ile insanları îkazı ve irşâdı ile olmuştur. Gösterdiği te’sîr, teshîl, tebessüm ve taltif ile olmuştur. Sergilediği sevgi, saygı, ikram ve ihtiramla olmuştur. Sâhip olduğu dehâ, dirâyet ve duyarlılıkla olmuştur. Sabrı, sebâtı, samîmiyeti ve sadâkati ile olmuştur. İyiliği, inceliği ve içtenliği ile olmuştur. Ahlâk-ı hamîdesi ve ef’âl-i cemîlesi ile olmuştur.
Dolayısıyla Kutlu Doğum, O’nun bu güzel özelliklerini öğrenip öğretmek için önemli bir fırsattır. Bu fırsatı çok iyi değerlendirip, O’nu hürmet ve muhabbetle anmanın yanında, anlayıp anlatmaya, yaptıklarını yapmaya, yansıtmaya ve yasaklarından uzak durmaya çalışmamız gerekir.
Bu inanç ve bilinçle tertiplediğimiz toplantıya teşrif ederek, davamıza destek veren ve gayretimizi kamçılayan güzîde heyetinize takdir ve teşekkürlerimizi sunarak sözlerimi noktalarken, bu anlamlı günde davetimize icâbet ederek, icra edeceği birbirinden güzel tasavvufî eserlerle, toplantımıza renk katacağına inandığım TRT sanatçısı, değerli dostum ve kıymetli kardeşim Suat Yıldırım’la diğer sanatkârlara gönülden ve samîmî şükranlarımızı sunuyor, rıza-i İlahî ile ödüllendirilmelerini diliyorum.
Resûlullah (s.a.v.)’in dünyayı teşriflerinin mîlâdî tarihe göre 1445. yıldönümü olan ve bugün ülkemizin her yerinde büyük bir coşku ile kutlanan bu mutlu gün vesîlesiyle kaleme almış olduğum “Kutlu Doğum ve Kurtuluş” başlıklı dört dörtlükten oluşan şiirimle, sizleri selamlayarak huzurunuzdan ayrılmak istiyorum.
Kutlu Doğum ve Kurtuluş
Kutlu Nebî! Gelişin,
Bize bir kurtuluştur.
Doğumun dünya için,
Doğru yolu buluştur.
Bize en büyük şeref,
Sana ümmet oluştur.
Rabbim! Bizi ukbâda,
Peygamberle buluştur.
Seni sevip saymayan,
Karanlıkta kalmıştır.
Senle açmayan çiçek,
Açılırken solmuştur.
Dünyamıza hoş geldin,
Şeref verdin yâ Resûl!
Gönlümüzde taht kurdun,
Eşsiz ve en güzel gül.
Dr. Ateş’in yaptığı yüreklendirici ve yönlendirici konuşması ile akabinde okuduğu duygu yüklü şiirinden sonra, sahnede yerlerini alan Suat Yıldırım’la sanatçı arkadaşları icra ettikleri tasavvufî eserlerle davetlilere unutulmaz bir gün yaşattılar.
İcra ettikleri eserler arasında güftesi Dr. İbrahim Ateş’e ait olup, Suat Yıldırım tarafından bestelenen iki eser de yer aldı.
Program, birbirinden güzel eserlerle salonda feyizli ve huzurlu bir hava estiren sanatçıların coşkuyla alkışlanıp, Vakfın kendileri için hazırladığı madalya ve şükran belgelerinin takdimini takiben, davetlilere dağıtılan gül ve sunulan ikramın alınmasıyla noktalandı.