Müslüman Çalışkan, Üretken ve Ümitvar Olmalı
21 Mayıs 2018 Pazartesi günü gerçekleştirilen ikinci YOYAV iftarı da ilki gibi duygulu dakikalara sahne oldu. İftarı verenlerle iftara katılanların kardeşçe kaynaştığı bu anlamlı anda sevinçler paylaşıldı, dualar edildi, Hakk’a hamd-u senâ, halka hayır niyazında bulunuldu.
Yemek duasından sonra davetlilere “afiyet olsun” deyip, duygu ve düşüncelerini dile getiren Dr. İbrahim Ateş, YOYAV’ın çatısı altında bir iftar sofrasında daha bir araya gelmekten duyduğu sevinç ve saadeti ifade ettiği kısa konuşmada şunları söyledi:
“Kıymetli kardeşlerim!
Ramazan-ı şerîfin rahmet diliminin altıncı gününde sizlerle bir araya gelmenin haz ve huzuru içinde hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyor, Yaradan’a yar ve yakin olan mutlu ve müstesnâ Müslümanlardan olmanızı diliyorum.
Bugün Ramazan-ı şerîfin rahmet diliminin altıncı altın günündeyiz. İlahî rahmetin inanan insanlara sağanak hâlinde yağdırıldığı bu güzel günlerde, Mevlâ-i Müteâl Hazretlerinin rahmetine daldırdığı ve cennetine aldırdığı müstesnâ ve mümtâz kullarından olmanız dileğiyle sözlerime başlarken, rahmet-i Rahmân ve mağfiret-i Mennân’a mazhar olacak duyarlı ve dirâyetli davranışlarda bulunmanızı diliyorum. İçinde bulunduğunuz darlık ve zorluktan dolayı dargın ve kırgın olmamanızı, devletimizin ve milletimizin yanınızda olduğunu bilmenizi, devlet ve milletimizin sizi aç ve açıkta bırakmayacağına inanmanızı, dolayısıyla Hakk’a şükür ve halka teşekkürden geri durmamanızı tavsiye ediyorum.
Bu vesîleyle kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in Zümer Suresi’nin 53. ayetindeki ilahî uyarıyı dikkatinize getirerek, icâbının îfâsı cihetine giden inançlı ve bilinçli insanlardan olmanızı temenni ediyorum. Yüce Rabbimiz bu ayet-i kerîmede şöyle buyurmaktadır: “Deki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”
Bu ayet-i kerîmede Allah Teâlâ’nın rahmet ve muhabbetinin sonsuz olduğu ifade edilmektedir. O’nun rahmeti her şeyi kuşatmıştır. Her insan bu ilahî rahmetten istifade edebilir. Ancak şu hususa dikkat etmek gerekir ki, ‘Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin’ demek, günah işlemeye devam edin, demek değildir. Bundan maksat, en günahkâr insanların bile tövbelerinin kabul edileceğini bildirmek, dolayısıyla bir an evvel kötülükten vazgeçip, Allah’a dönmelerini teşvik etmektir.
Bu ayet-i kerimeye göre Müslümanın, Allah’ın rahmetinden ümitvar olması ve üzerine düşeni yapıp, gerisini Allah’a bırakması gerekir. İmanlı, ümitvar, çalışkan ve üretken olan hiçbir insanı Allah Teâlâ aç ve açıkta bırakmaz.
Herkesim ve her seviyedeki her Müslüman, gücünün yettiği kadar çalışıp, ekmeğini alın teriyle kazanmanın gayreti içinde olmalıdır. Genç veya yaşlı her insanın yapabileceği bir iş olduğunu unutmamalı ve imkânı dâhilinde olan işi yapmaktan geri durmamalıdır. Yorulmadan yol alınmayacağını ve ter dökmeden terakkî edilemeyeceğini unutmamalıdır. Hiçbir işi hor görüp küçümsememeli, millet ve memleketin ihtiyacı olan her işi yapmanın onurlu bir uğraş olduğunu bilerek o işi yapmaya koşmalıdır.
Malumunuz olduğu üzere üretmeden tüketmek olmaz. Herkes, az da olsa bir şeyler üretip kendisine gelir ve ülkesinin kalkınmasına katkı sağlamanın gayreti içinde olmalıdır. Çalışabilecek güç ve yaşta olan çalışmalı, çalışamayacak kadar yaşlı, yorgun ve güçsüz olanlara bakmayı da devlet ve millet görev bilmelidir.
Çalışabilecek güç ve yeteneğe sahip olan herkes bir iş yapmaya yönelmelidir. Pazarda limon satmak, sokaklardaki kâğıt ve benzeri atıkları toplamak, çevreyi temizlemek, evlerde temizlik işi yapmak, küçük çocuklara bakmak, hamallık yapmak da olsa hiçbir iş hafife alınmamalıdır. Tevekkül ile tembellik birbirine karıştırılmamalı, yan gelip yatarak başkalarına yük olmaya tevessül edilmemelidir.
Herkes hâlini Hakk’a arz ederek, kendisine hayırlı bir rızık kapısı açmasını ve çalışıp kazanma imkânını ihsan etmesini dilemelidir. Hz. Peygamber (s.a.v.) bir hadîs-i şerîfinde: “Eğer siz Allah’a hakkıyla tevekkül etseydiniz, Allah Teâlâ kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları yuvalarından karınları aç çıkar, akşamları da tok olarak dönerler.” buyurmuştur.
Kuşlar gün boyu uçup dolaşarak rızıklarını arar ve bulduklarıyla karınlarını doyururlar. Onlar gibi, elinde avucunda bir şey olmayan insanlar da, sabahları evlerinden çıkıp yapacakları bir iş araştırıp kendilerinin ve aile bireylerinin geçimini sağlayacak bir kazanç peşinde koşarlarsa, aç kalmazlar. Mutlaka karınlarını doyuracak ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak bir gelir elde ederler.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi noktalarken, Ramazan-ı şerîfinizi kutluyor, kullukta kaim, ibâdet, istikamet ve hayırlı bir işle iştigalde dâim olmanızı tavsiye ediyorum. Bu arada devletimizin devamı, kardeşliğimizin kıvamı, milletimizin refahı ve bu iftarı ikram eden dostlarımızın rıza-i ilahî ile ödüllendirilmeleri için dua edelim diyorum.”