ROL MODELİ OLARAK HZ. HATİCE (R.A.)
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği kutlama programlarında kadınlarla ilgili değişik konuları gündeme getirerek değerli düşüncelerin dilegetirilmesini ve toplantılara katılan konukların aydınlatılmasını amaçlayan YOYAV, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da örnek bir program tertipledi. Programda Araştırmacı-Yazar Nurdan Damla tarafından “Rol Model Olarak Hz. Hatice” konulu bir konferans verildi. Çoğunluğu kadınlardan oluşan çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirilen program, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı.
Programın açış konuşmasını yapan YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş, katılımcıların kadınlar gününü kutladı ve konuşmasında şu cümlelere yer verdi:
“Kıymetli konuklar, saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler, basınımızın güzîde temsilcileri!
Yurdumuzda ve dünyamızda coşkuyla kutlanan Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediğimiz programa teşrif ederek sevinç ve mutluluğumuzu paylaşan seçkin heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, sağlık ve saadette daim olmanız dileğiyle sözlerime başlarken, tüm kadınların bu gününü gönülden kutluyor, günlerinin kutlu, yaşantılarının mutlu ve geleceklerinin umutlu olmasını diliyorum.
Yılın her günü hem kadınların hem de erkeklerin günüdür. Birinin ki diğerininkinden fazla ya da eksik değildir. Günler, haftalar, aylar ve yıllar her ikisi için aynı değerdedirler. Ancak kadınlarla ilgili konulara ilgi ve ihtimamı arttırmak için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak ihdas ve ilan edilmiştir. Dolayısıyla bugün yurdumuzda ve dünyamızda çeşitli etkinliklere sahne olmaktadır. Biz YOYAV’lılar da her yıl Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediğimiz kültürel ve sosyal faaliyetlerle kadınlarımızın yanında olmaya, sevinçlerini paylaşmaya ve sorunlarına sahip çıkmaya çalıştık.
Bugün teşrifinizle taçlandırdığınız programımızda “Rol Model Olarak Hz. Hatice” konulu bir konferansta sizlerle biraraya gelmeyi planladık. Az sonra Araştırmacı-Yazar Nurdan Damla Hanımefendi kardeşimiz vereceği konferansta bu hususla ilgili önemli açıklamalarda bulunacaktır.
Bize göre kadınların erkeklerden geri kalır bir yanı yoktur. Erkek ne kadar insansa kadın da o kadar insandır. Erkek ne kadar saygınsa kadın da o kadar saygındır. Kadın, toplumun yarısıdır. Toplumun yarısını yarası hâline getirmek insafsızlık, iz’ânsızlık ve vicdansızlık olur.
Kadının olmadığı yerde hayat yoktur. Çatısı altında bulunduğumuz kurum, YOYAV’lı kadınların sayesinde gördüğünüz görkemli konuma gelmiştir. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başarılarında eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin büyük payı vardır.
Kadın bilgisiz ve ilgisiz bırakılmamalıdır. Kadınını bilgisiz bırakan toplumların yarısı ölü, yarısı da hastadır. Sürekli söylediğim bir sözü bugün burada bir kere daha arz ve ifade etmek istiyorum ki, “Kadın yuvanın yüreği, erkek evin direği, çocuk da ailenin bileğidir. Hanede huzur havasının esmesi için yüreğin yıpratılmaması, direğin yıkılmaması, bileğin de bükülmemesi gerekir. Ailede herkes bu hususu gözönünde bulundurmalıdır.
Kadın; anadır, ninedir, eştir.
Kadın; kaledir, kızdır, kardeştir.
Kadını kale almayan kale alınmaz. Kadının kıymetini bilmeyenin kıymeti bilinmez.
Tabii kadınlardan da erkeklerden de iyi olanlarda vardır kötü olanlar da. Her iki kesimden de iyi olanlar örnek alınmalıdır. Hz. Havva, Hz. Meryem, Hz. Asiye, Hz. Hatice, Hz. Fâtıma ve Hz. Aişe, kimsenin kendileriyle boy ölçüşemeyeceği düzeyde yüce ve büyük insanlardır. Onları kadınlar da erkekler de örnek almalıdırlar. Bugün bu büyük ve model insanlardan biri olan Hz. Hatice (R.A.)’yi kıymetli konuşmacımız Nurdan Damla hanımefendi bizlere anlatacaktır. Kendilerine katkıları, sizlere katılımlarınız için teşekkür ediyor, hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.
Dr. Ateş’in bu açış konuşmasından sonra kürsüye gelen Araştırmacı-Yazar Nurdan Damla da yaptığı yönlendirici ve yüreklendirici konuşmasında şu cümlelere yer verdi:
“Birkaç yıl önce ülkemize misafir olarak gelen Danimarka Roskilde Üniversitesi'nden öğretim üyesi bayan Dr. Lotte Begglid Mortensen katıldığı bir sempozyumda:
"Siz Müslümanlar, neden Hz. Hatice'yi anlatmıyorsunuz. Sizin peygamberinizin başarılı iş kadını olan bir eşi vardı. O öyle böyle bir kadın değildi. Doğunun katı tutum ve kültürüne baş kaldırmış bir kadındı. Bu direnişiyle önemli işler başarmıştır. Döneminin önemli bir iş kadınıdır. Kendinden on beş yaş küçük biriyle evlendi ve kimseyi umursamadı. Üstelik o zaman ve o ortamda oluşan bu direniş hayret vericidir. Neden onu anlatmıyor ve yazmıyorsunuz?" demişti.
Hz. Hatice hakkında yazılan eser sayısı on beş yirmiyi geçmiyor. Bu alanda biyografik roman yok denecek kadar az. Dr Lotte'nin bu sözleri "Hz. Hatice"yi tanıma ve anlama merkezli projeyi hızlandırmamda bana yön tayin etti.
Olanlar da maalesef çok derine inilmeden anlatılmış eserler. Bu bağlamda Hz. Hatice'yi geçmişin gizleri arasında unutulmuş ve garip buldum. Yaklaşık on yıl içerisinde iki yüzü aşkın yerli ve yabancı kaynağı taradım. Sahih kaynaklara inmeye çalıştım. Yurt içi ve yurt dışından birçok destek aldım. Bunun için günler geceler boyu çalıştım. En eski ve el değmemiş kaynaklara indim. Bu çalışmalarım esnasında "Hz. Hatice sevdalısı" bir grup gönüllünün duası hep benimleydi. Onu merak eden ve tanımak isteyen insanlar vardı. O yüreklerle birlikte araştırmalarımı sürdürdüm. Eski Arap kaynaklarından, Mısır'dan, İslami Araştırmalar Vakfı'ndan destek alarak hazırlanmış bu çalışma, umarım yeni bir ses ve nefes getirir.
Hz. Hatice, devrinin çetin şartlarını imanı ve şahsiyetiyle eritmiş oldukça donanımlı bir kadın. Çağdaşı kadınlardan çok farklı. O devirde bile çok modern. Erkek egemen bir toplumda devrinin en büyük başarısını ortaya koyuyor. Kadın patron olmak gibi bir misyonu üstlenmiş ve korkmadan, çekinmeden ilerliyor. O çağın medeniyetinde onun gibi kaç kadın başarısı gösterebiliriz ki?
İngiltere, Fransa, Yunanistan gibi ülkelerde kadının insan olup olmadığı tartışılırken o değme tüccarlara taş çıkarıyor. En büyük kervan katarları onun kapısında toplanıyor. Öte yandan okuma yazma bilen, dayısı Varaka'nın dizi dibinde ayrılmayan bir kadın. Daha peygamber gelmeden, peygamberimizin geleceğini hissetmiş bir kadın. Böyle bir kadın kaç kez dünyaya gelir?“
Konuşmacı Nurdan Damla’ya YOYAV’ın şükran plaketi ile katılımcılara birer karanfilin takdim edildiği program, sunulan ikramın alınmasıyla noktalandı.