Şehitlerle Dostlara Dua
Vefâ, müslümanın muttasıf olması gereken müstesnâ meziyetlerden biridir. İyilikler, güzellikler ve yapılan hizmetler unutulmamalı, her zaman hürmet, minnet ve şükranla anılmalıdır. Bizleri doğurup dünyaya getiren annelerimiz, besleyip büyüten babalarımız ve eğitip öğreten hocalarımızla, yurdumuzu düşman işgalinden kurtaran devlet büyüklerimizi, millet ve memleketimizi dahilî ve haricî düşmanlarla teröristlerin saldırılarından korumak için canlarını fedâ eden şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden tüm büyüklerimizle yakınlarımızı hayırlı dualarla anıp, ruhlarına Fâtihalar yollamamız, insanî bir vazîfe ve islamî bir vecîbedir. Bu gerçeğin bilincinde olan YOYAV’lılar, din ve devlet büyükleri ile şehitlerini ebediyete göçen ebeveynlerini tilâvet-i Kur’ân ve hayırlı dualarla anan vefakâr insanlardır.
Dilleri dualı, davranışları duyarlı ve dostlukları devamlı olan sevecen ve samîmî insanlardır. Din ve devlet büyükleri ile şehitlerini, atalarını, ana, babalarını, yakınlarını, davalarına destek veren dostlarını ve insanlara ihsanda bulunan iyilik ehli insanları rahmet, mağfiret ve şükranla anarak, hayır dua ve dileklerde bulunmayı, îfâsı îcap eden önemli bir görev kabul ederler.
Bu inanç ve anlayışla başlattıkları “Dostlara Dua” geleneğini geçen yıllarda olduğu gibi, bu yıl da devam ettirdiler. “24. Yoksullarla Dayanışma Haftası” etkinlikleri cümlesinden olarak okudukları 250 hatm-i şerîfi, 15 Temmuz şehitleri ile 10 Aralık şehitleri için okuttukları 1001 hatm-i şerifle 1251’e ulaştırdılar. Bu hatm-i şeriflerin duasını 15 Aralık 2016 Perşembe günü yaparak, sevabını 15 Temmuz demokrasi şehitleri ile 10 Aralık şehitleri başta olmak üzere tüm şehitlerin, ebediyete intikal eden din ve devlet büyükleri ve yakınları ile dostlarının ruhlarına armağan ettiler. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da okunan hatm-i şerîflerin duasını yapan YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş, duadan önceki kısa konuşmasında şunları söyledi:
“Geçmişine saygılı ve büyüklerine bağlı olan vefakâr kardeşlerim!
Anmak ve anılmak güzel. Unutmak ve unutulmak kötü. Anan anılır, anmayan yanılır.
Kişi kendini doğurup dünyaya getiren annesini, besleyip büyüten babasını, eğitim öğreten hocasını ve iyiliklerini gördüğü insanları unutmamalı, hayırlı dua ve iyiliklerle anmalıdır. Zaman zaman çocuklarını ve torunlarını yanına alıp büyüklerinin mezarlarını ziyaret etmelidir. Onlara: “Hadi çocuklar! Dedenizin, ninenizin ruhları için birer Fâtiha okuyup ruhlarına armağan edelim. Biz onları böylesi iyilik ve güzelliklerle analım ki, bizden sonrakiler de bizleri öyle ansınlar” demelidir.
Sevgili kardeşlerim!
Dün bizimle burada olanlar, bugün aramızda yoklar. Yarın biz de buradan ve birbirimizden ayrılıp, onların gittikleri yerlere gideceğiz. Mezarlarımızda yalnız kalacak ve geride kalan yakınlarımızla dostlarımızdan dua ve Fâtiha bekleyeceğiz. Bugün biz ölmüşlerimize dua edelim ki, yarın yavrularımız ve yakınlarımızla dostlarımız da bizlere dua etsinler.
Çatısı altında bulunduğumuz Vakfımız, 29 yaşına girdi. Geçen süre içinde bizimle birlikte bu çatı altında hizmet verip, buraya gelip giden kardeşlerimizden ebediyete göçenlerin sayısı 86’ya ulaştı. Onlarla birlikte güzel günler geçirdik. Yedik, içtik, hizmet ettik, gezilere gittik, mübarek mekânları ziyaret ettik, konuştuk, sohbet ettik, toplantılara katıldık. Ama şimdi onlar burada yoklar. Yarın bizler de yok olacağız. Ne olur, onları unutmayalım. Birbirimizi incitmeyelim. Yekdiğerimize saygılı, sıcak, samîmî ve sevecen davranışlarda bulunalım. Unutmayalım ki bu dünya fânî, kimseyi üzmeye değmez.”
Okutulan hatm-i şerîflerin duasını da bizzat kendisi yapan Dr. İbrahim Ateş, YOYAV’ın kurulduğu tarihten bugüne kadar ebediyete göçen Ali İpek, Halil Şanlıtürk, Necla Güleray, Erhan Arıca, Hamit Kaya, Naciye Dalokay, Ali Rıza Tamkan, Ahmet Serkant, Emine Aksöyek, Cahit Ulutaş, Nezihe Dinçsoy, Yusuf Cemalettin Yavaşca, Erol Dündar, Ürdüne Gülsoy, Nafiye Ayhan, Fethi Ülkü, Sabiha Yavuz, Kadriye Günay, Münevver Haznedaroğlu, Fuat Ayhan, Zübeyde Mübeccel Devrim, Nuran İleri, Hacer Çağlar, Seniye Karamanlargil, Cemile Göymen, Emine Arıca, Fatma Tezcan, Murat Ekerbiçer, Selahaddin Ünal, Resmiye Çakmak, Serpil Kesemen, Mukadder Uzun, Rukiye Yücel, Fatma Pekalp, Türkan Vardar, Ömer Naci Bozkurt, İbrahim Tanrıaşıkı, Abdulvahap Uzun, A. Mennan Erşanlı, Mücahit Büyükkayık, Ali Salih Sağıroğlu, Sait Bilik, Rafet Zeyitçioğlu, Fazlı Fazlıağaoğlu, Mustafa Taşar, Necip Karaşlar, Soner (Simitçi), Emsal Aygün, Ayşe Okumuş, Tahir Sanlı, Meliha Evren, Yücel Aykut, Zeki Ekerbiçer, Abdullah Güvenç, Mehalat Tuna, Nezih Sayan, Hayati Baratalı, Lami Öğünç, Yaşar Koçak, Fasiha Soyşekerci, Muharrem Bahri Mendi, İrfan Hamamcı, Şerafettin Kırmızı, Leyla Elbruz, Enver Cebeci, Sami Alkan, Ramazan Alkan, Yunus Arısoy, Lügen Cengiz, Fehmi Genç, Bekir İlgün, Dilferiz Demirci, Şevket Kürkoğlu, Sevgi Babayiğit, Fatma Kalay, Fatma Özşimşek, Şükran Coşkunses, Engin Özdemir, Saliha Yazıcıoğlu, Saffet Yakut, Şemsettin Sönmez, Muzaffer Patlakoğlu, Metin Hasırcıoğlu, Sevim Atilla, Aykon Baki ve Semiha Akın’dan oluşan 86 kişi için dua edip hatm-i şeriflerin sevabını ruhlarına armağan ederek ruhlarının şâd, mekânlarının cennet ve makamlarının yüce olması niyazında bulunarak yüce Yaradan’a şöyle yalvarıp yakardı:
“Allah’ım! Ravza-i Resûlullah’da, civâr-ı Beytullah’da, Mescid-i Aksâ’da, Mescid-i Kuba’da, Mescid-i Halîl’de ve diğer mübarek mekânlarda Sana açılan eller, Sana yalvaran diller, Sana yakaran gönüller hürmetine kalbimizi Kur’ân’a aç, rahmetini üzerimize saç yâ Rabbî. Resûlullah’ı başımıza tac, imanı kalbimize ve İslamı hayatımıza ilaç eyle yâ Rabbî.
Milletimizi, memleketimizi, nefsimizi, neslimizi, cemiyetimizi, cemaatimizi, evladımızı, torunlarımızı, ordumuzu, yurdumuzu, yuvamızı, ovamızı her türlü felâketten musîbetten hıfz-ü himâye buyur yâ Rabbî. Vatanımızı ve bizleri bekleyen askerlerimizi, polislerimizi düşman saldırısından, terörist saldırısından koru ve kolla yâ Rabbî.
Ülkemize yan gözle bakan, kardeşlerimizin kanını dökmeye yeltenen din, iman, vatan ve Kur’ân düşmanlarını “Kahhâr” ism-i şerifinle kahr-ü perişan eyle yâ Rabbî.
İlahî yâ Rabb-el âlemîn! Sen bizim Rabbimizsin, biz Senin kulunuz. Senin ne duaya, ne de ibadete ihtiyacın var. Muhtaç olan biziz. Rahmetine muhtacız. Lütfuna, keremine, bağışına muhtacız. Bizi Sana yalvarıp yakarmada dâim eyle. Sana kullukta ve yakarmada fakirliğimizi devam ettir. Senden müstağni olan gafillerden eyleme yâ Rabbî. Bizleri kullukta kaim, iman, ibadet, istikamet, ihlâs ve duada dâim eyle yâ Rabbî. Biliyoruz ki dua ibadetin özü, islamın sözüdür. Senin mümin kullarından da istediğin odur. Huşû ile, vecd ile, fikr ile, zikr ile, şükr ile elleriyle birlikte gönüllerini de Sana açan, isteklerini Sana ileten, Senden dileyen, dileklerine eren mutlu ve bahtiyar kullarından eyle bizleri yâ Rabbî.
Bizi bağışla İlahî Habibin hürmetine.
Gidecek bir yerimiz yok, kapına geldik yine.
Âsî mücrim kuluz amma, bağlıyız biz bu dine.
Suçumuz çok, yüzümüz yok, kapına geldik yine.
Lütf-u ihsânına muhtaç kulunuz, kapını aç.
Her şeye kadir-i mutlak, her derde Sensin ilaç.
Hakk’a kurbiyetle kurban etmek istedi Halîl,
Oğlu İsmail’i ol dem onu kurtardın Celîl.
Biz günahkâr kulları da koru yâ Rabbî Rahîm.
Bahr-i rahmetinle söndür alev-i nâr-ı cahîm.
Nefs-i emaremizi emrine döndür yâ Kerîm.
Kalb-i âvâremizi nur ile doldur yâ Rahîm.
İlahî yâ Rabb-el âlemîn! Ömür boyu bizleri Kur’ân’dan, Kur’ân-ı da bizden ırak eyleme. Kur’ân-ı Âzimüşşânı elimizden, dilimizden, beynimizden, belleğimizden, hayatımızdan eksik eyleme yâ Rabbî. O’nu kemal-i edep, hürmet, teennî, tertîil ve tecvîd ile Efendimiz’in okuduğu gibi okumayı, okuttuğu gibi okutmayı, anladığı gibi anlamayı, yaşadığı gibi yaşamayı, yaydığı gibi yaymayı, gerektiğinde yoluna baş koymayı bizlere nasip eyle yâ Rabbî.
İlahî yâ Rabb-el âlemîn! Bu inanç ve bilinçle okunan 1298 hatm-i şerif ile 840 Yasin-i şerif, 1033 Mülk-ü şerif, 1035 Nebe-i şerif, 823 Feth-i şerif, 55 bin İhlâs-ı şerif, 500 bin Kevser-i şerif, 6 bin Fâtiha-i şerife, 150 bin 500 kelime-i tevhid ve 986 bin salâvât-ı şerife ile muhtelif sureleri kusur ve küsurumuzu bağışlayarak lütfedip nezd-i ulûhiyetinde ahsen-i kabul ile kabul buyur yâ Rabbî. Beher harfine sayamayacağımız kadar bol ecir ihsân eyle, hâsıl olan ecir ve sevabı, öncelikle ruh-u Resûlullah’a armağan ediyoruz, ruh-u şeriflerini bu meclisimizden ve bu dileğimizden haberdar eyle yâ Rabbî. Salâvât-ı Şerifeleri ervâh-ı acizânelerimizle ruh-u Resûlullah arasında iletişim unsuru eyle yâ Rabbî. Bağımızı koparma yâ Rabbî. Ömür boyu yolunda yürümeyi, izinde olmayı, sünnet-i seniyyesine sarılmayı, O’na layık ümmet olmayı, dünyada ziyareti, ahirette şefaati ile şereflenmeyi bizlere nasip eyle yâ Rabbî.
Bilumum enbiyanın ve rüsûl-u kiramın ruhlarına, Efendimizin zevcât-ı tâhiratının ruhlarına, ashâb-ı kirâmın ruhlarına, müminîn ve müminâtın tümünün ruhlarına, evliyânın, asfiyânın, sülehânın, fukahânın, ulemânın, muhaddisînin, müfessirînin ruhlarına armağan eyliyoruz payidâr eyle yâ Rabbî.
İlahî yâ Rabb-el âlemîn! Bu cennet vatanı korumak için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizle, bizleri terör belasından korumak için ruhlarını inşallah iman ve ihlâsla Sana teslim ettiklerine inandığımız 15 Temmuz şehitlerinin, 10 Aralık şehitlerinin ve İslam dünyasının diğer yerlerinde şehâdet şerbetini içerek huzuruna gelen şehitlerin tümünün ruhlarına armağan ediyoruz ulaştır yâ Rabbî. Bizleri onların şefaatlerine erdir yâ Rabbî. Bu cennet vatanı düşman işgalinden ve saldırısından koruyan din ve devlet büyüklerimizin tümünün ruhlarına, bizleri doğurup dünyaya getiren annelerimizin, besleyip büyüten babalarımızın, eğitip öğreten hocalarımızın ruhlarına armağan eyliyoruz ulaştır yâ Rabbî.
İlahî yâ Rabb-el âlemîn! Bu meclise katılıp, âmîn diyerek duamızın kabulünü dileyen hazırun müminîn ve müminât kardeşlerimizin yakınlarından edebiyete göçenlerin tümünün ruhlarına, kutlamakta olduğumuz 24. Yoksullarla Dayanışma Haftamızın faaliyet ve hizmetlerine katılan kuruluşların mensuplarından ebediyete göçenlerin tümünün ruhlarına da armağan eyliyoruz ulaştır yâ Rabbî. Az önce isimleri okunan ve Vakfımızın çatısı altında hizmet vermekte iken vefat edip huzuruna gelen kardeşlerimiz ile hassaten dün sabah vakti vefat edip şu anda defnedilmekte olan Semiha Akın ablamızın ruhuna armağan eyliyoruz. Kabrini bu hatm-i şerifin nuru ile pürnur eyle yâ Rabbî. Yakınlarına dua edilmesi dileğinde bulunan kardeşlerimizin ve isimleri zikredilmeyen hâzırûnun tüm yakınlarının ruhlarına da armağan eyliyoruz ulaştır yâ Rabbî. Bizi ömür boyu Kur’ân ve kulluk ile kâim, iman, ihlâs ve ibadette dâim eyle yâ Rabbî. Bizi Kur’ân’a hâdim olmakta dâim eyle yâ Rabbî. Kur’ân ile birlikteliğimizi huzuruna gelinceye kadar sürdür yâ Rabbî. Hayatımızın son anına, son nefesimize kadar tâlim-i Kur’ân, ilim, irfan, ibadet ve tâ’at yolunda bizleri devam ettir yâ Rabbî.
İlahî yâ Rabb-el âlemîn! Çocuklarımıza, torunlarımıza bu inancı, bu bilinci ihsân eyle yâ Rabbî. Tüm yavrularımız ve torunlarımız, tüm vatandaşlarımız diliyoruz ki, huzuruna imanla gelsinler. Kabre girdiğimizde Kur’ân’ı bize karîn ve huzuruna çıktığımızda şefaatçi eyle yâ Rabbî. Kur’ân’ın şefaatiyle cennetine giren, rızana eren mutlu ve bahtiyar kullarından eyle bizleri yâ Rabb’el âlemîn.”