VAKIF MEDENİYETİ
12-18 Aralık 2010 tarihleri arasında örnek bir dayanışmaya sahne olan 18. Yoksullarla Dayanışma Haftası’nda görev alan kuruluşlardan biri de Türkiyem Vakfı idi. TBMM Eski Başkanlarından ve YOYAV’ın kadim dostlarından Köksal Toptan’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu bu Vakfın Haftaya katkı sağladığı etkinlik “Vakıf Medeniyeti” konulu bir konferanstı. 16 Aralık 2010 Perşembe günü YOYAV Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen bu konferansın konuşmacısı Avukat Nesrin Doğan idi.
Konferansın açış konuşmasını yapan Köksal Toptan, tarih boyunca Vakıfların ülke kalkınmasına katkıları ile kültür ve medeniyetimizdeki müstesna yerlerine dikkat çekerek vakıflararası işbirliğinin önemini vurguladı.
Haftanın organizatörü olan Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı’nın başkanı sıfatıyla bir konuşma yapan Dr. İbrahim Ateş, vakıfların medeniyetimizin mihveri, dayanışmanın da vakıfların ana amaçlarından biri olduğunu vurguladığı mesaj yüklü konuşmasında şu cümlelere yer verdi:
“Sayın Meclis Başkanım, saygıdeğer konuklar, kıymetli katılımcılar, basınımızın değerli temsilcileri!
Bir vakıf cenneti diyebileceğimiz ülkemizde yeşeren genç ve güzîde vakıflardan biri olan Türkiyem Vakfı’nın, 18. Yoksullarla Dayanışma Haftası kapsamında düzenlediği “Vakıf Medeniyeti” konulu konferansa katılarak gayretimizi kamçılayan seçkin heyetinizi gönülden ve samîmî duygularımızla selamlıyor, bu vesîleyle salonumuzu şereflendirmenizden duyduğumuz haz ve huzur içinde hepinize hürmet ve muhabbetlerimizi arzederek hoşgeldiniz diyorum.
Yıllarını vakıflar camiasında geçiren, dolayısıyla Vakfiye ve benzeri binlerce vakıf belgelerini okuyup inceleme bahtiyarlığına eren bir kardeşiniz olarak yılların bilgi birikimini birkaç cümlede özetleyerek ifade etmek isterim ki, vakıf; varoluşun, dirilişin ve yücelişin göstergesidir. Vakıf; vereni de alanı da yücelten yüce bir kuruluştur. Vakıfların konu almadığı hizmet, parmak basmadığı dert ve düşünmediği fert yoktur. Böylesine büyük, geniş ve kapsamlı bir kuruluşun günümüzdeki gür ve güzîde fidelerinden olan YOYAV ile Türkiyem Vakfı’nın birlikte gerçekleştirdiği bu konferansı çok önemsiyorum. Çünkü biz: “İnsanların en hayırlısı, insanlara yararlı olandır.” diyen bir peygamberin ümmeti ve bu düşünceyi benimseyen bir medeniyetin mensuplarıyız. Biz: “Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız, ölmeyen eserler bırakınız.” diyen Hz. Ali (R.A.)’nin, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” diyen Şeyh Edebali’nin ve “Çalış, kazan, ye, yedir/Bir gönül ele getir/ Yüz Kabe’den yeğrektir/Bir gönül ziyareti.” diyen Yunus Emre’nin uyarısıyla davranışlarını dizayn eden bir milletiz. Hayır duygusuyla hareket eder, her iş ve uğraşımızda Allah rızası ile insan ve yurt sevgisini gözetiriz.
Medeniyetimizin temelindeki düşünce, Hakka ibadet ve halka hizmettir. Dolayısıyla biz, halka hizmeti Hakka hizmet telakki ederiz. İyiliği ilke, dayanışmayı düstur ve paylaşmayı prensip ediniriz. Bu inanç ve anlayışla varlığımızı vakfederek ülke ve insanımızın istifadesine sunma cihetine gideriz.
Bize göre vakıf; maddeyi mana potasında eritip ülke ve insanımıza hizmet yolunda yürüten iradenin ortaya koyduğu müstesnâ ve muhteşem bir müessesedir. Bu müessese; insanın insana hattâ insanın tüm canlılara sunabileceği hizmetlerin tümünü hizmet anlayışına sindirip sığdıran, özveri ve hoşgörüyü en geniş şekli ve en uygar anlamıyla uygulama alanına koyan yüce duygular manzumesidir. Bu müessese; varlığını vatanına, düşüncesini devletine, servetini milletine ve ilmini insanlığa adayan yüce ruhlu insanların meydana getirerek millet ve memleketimizin istifadesine, tahsis ve himayesine tevdî’ ettikleri mübarek bir müessesedir. Dolayısıyla vakıflar, medeniyetimizin mihveri ve milletimizin medâr-ı iftiharıdır. Temelindeki düşünce; Allah rızası, hayır duygusu, insanlık ve yurt sevgisidir.
Bu müesseseyi ayakta tutup, tarihî vakıf anlayışını günümüze taşımak bir vefa borcu olduğu gibi Hakka hürmetin de gereğidir. Bu gerçeğin bilincinde olan YOYAV, atalarımızdan devraldığımız vakıf ruhunu yaşatmanın yanında çağdaş vakıfçılığın öncülerinden olmaya çalışmaktadır.
1993 yılında ihdas edip, bu yıl 18. sini gerçekleştirdiği Yoksullarla Dayanışma Haftasının ana amaçlarından biri de dayanışma kültürünü yaymada ve dar gelirli insanlara destek olmada daha duyarlı davranma duygusunu gerçekleştirmektir. Bu amaca doğru bizimle birlikte yola çıkan dost ve kardeş kuruluşlarımızdan Türkiyem Vakfı’nın başkan ve yetkililerine, bu güzel konferansta bizleri biraraya getirmelerinden dolayı takdir ve teşekkürlerimi iletir, yüce heyetinizi saygı ile selamlarım.”
Dr. Ateş’ten sonra kürsüye gelen Avukat Nesrin Doğan konferansını vererek vakıfların medeniyetimizdeki yeri ile ülke ve insanımıza sunduğu hizmetleri dilegetirdi.
Konferansın gerçekleştirildiği bugün 10 Muharrem âşûrâ gününe tevafuk eden önemli bir gün olması itibariyle YOYAV’ın davetlilere sunduğu aşure ikramı, toplantının tadına tat kattı.