Hakkın rızasına yönelik ve halkın hizmetine dönük olan her hayırlı iş ve uğraşta gönül ve güç birliği yapmanın yararına inanan YOYAV, yıllardır yürütegeldiği hayrî, sosyal ve kültürel hizmetleri benzeri amaçlarla kurulan kuruluşlarla kaynaşma ve dayanışma içinde olup, birlikte hareket etmeye büyük önem vermektedir. Karşılıklı katkı ve katılımlarla yapılan çalışmaları yoğunlaştırma ve sunulan hizmetleri arttırma cihetine gitmektedir.
Bu cümleden olarak 1993 yılında ihdas ve ilan ettiği Yoksullarla Dayanışma Haftasını onaltı yıldır bazı bakanlık, belediye, vakıf, dernek, oda, sendika ve benzeri kuruluşlarla işbirliği yaparak yoksullukla mücadele yolunda birlikte yürümeye çalışmaktadır. Bu onurlu yolculukta yoldaşı olan dost ve kardeş kuruluşların yetkililerini zaman zaman çatısı altında buluşturarak birlikte gerçekleştirilmesinde fayda gördüğü faaliyetler hakkında fikir teâtîsinde bulunmaktadır. Kardeşlik ve dostluk havası içinde geçen bu örnek birlikteliklerden biri de 17 Ocak 2009 Cumartesi günü bazı belediye ve sivil toplum örgütlerinin başkan ve temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantı idi.
YOYAV’ı yalnız bırakmayan bu kurum ve kuruluşların başkanlarına şükran plaketlerinin takdim edildiği toplantıda duygulu dakikalar yaşandı. Davalarına destek veren devlet büyükleri ile dostlarına teşekkürü yerine getirilmesi gereken zevkli bir borç kabul ettiklerini ifade eden YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Kıymetli konuklar, değerli dostlar, saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler, sevgili kardeşlerim!
Yıllardır yoksullukla mücadele yolunda bizimle birlikte hareket eden değerli dost ve kardeşlerimizden olan siz kıymetli konuklarımıza şükranlarımızı sunmak amacıyla düzenlediğimiz bu toplantıya teşrif ederek gayretimizi kamçılayan güzide heyetinizi en içten ve samimi duygularımızla selamlıyor, insanımızın ilerlemesine ve yurdumuzun yücelmesine yönelik olan bu birlikteliğimizin cennet-i â’lâda ve huzûr-u Hakda noktalanacak şekilde gelişerek ömür boyu devam etmesi dileğiyle sözlerime başlarken, bu anlamlı günümüzde bizleri onurlandırmanızın haz ve huzuru içinde hepinize hürmet ve muhabbetlerimizi arzederek hoşgeldiniz diyorum.
Yoksullukla mücadelede 20 yılını geride bırakıp 21. yılına giren YOYAV, yöresindeki yoksul ve dar gelirli insanların ihtiyaçlarını karşılamalarına katkıda bulunmanın yanında, giderek gem almaz hâle gelen yoksulluk sorununa çağdaş çözüm yolları aramanın gayreti içindedir. Organizatörlüğünü üstlendiği Yoksullarla Dayanışma Haftasını onaltı yıldır geliştirerek gerçekleştirmiş olması, bu yoldaki gayret ve kararlılığının bariz göstergelerinden biridir. Millet ve memleket menfaatine yönelik birbirinden güzel çalışmalara sahne kıldığı bu haftaya olağanüstü özen göstermekte ve organizesinde görev alan kardeş kuruluşların yetkililerine teşekkürü, yerine getirilmesi gereken zevkli bir borç kabul etmektedir. Dolayısıyla davasına destek veren devlet büyükleriyle dostlarına minnet ve şükran duygularını huzurunuzda bir kere daha dilegetirmekten büyük bir mutluluk ve memnuniyet duymaktadır.
33 kurum ve kuruluşun katılımıyla 12-18 Aralık 2008 tarihleri arasında gerçekleştirmeyi kararlaştırdığımız 16. Yoksullarla Dayanışma Haftası dolayısıyla 1’i Anıtkabir ziyareti ve saygı duruşu, 1’i açılış töreni, 1’i seminer, 2’si panel, 2’si konferans, 15’i gıda yardımı, 13’ü giyecek yardımı, 5’i kırtasiye yardımı, 5’i yemek yardımı, 5’i yakacak yardımı, 3’ü burs, 3’ü konser, 3’ü nakit yardımı, 2’si temizlik malzemesi yardımı, 2’si eşya yardımı, 2’si ekmek yardımı, 1’i barındırma yardımı, 1’i sağlık taraması, 1’i medyatik hizmet, 1’i durum değerlendirme toplantısı, 1’i 100 hatm-i şerif tilaveti ve duası, 1’i özürlü ve muhtaçlara gezi, 1’i yetimlere yardım, 1’i eğitim yardımı ve 1’i şükran töreni olmak üzere 24 hizmet türünden 74 hizmeti gerçekleştirmeyi planlamıştık. 4’ü Kilis’te, 6’sı Of’ta 64’ü de Başkent Ankara’da gerçekleştirilmesi düşünülen bu hizmetlerle 373.926 kişiye yardım eli uzatmayı öngörmüştük.
Benim ani rahatsızlığım ve geçirdiğim by-pass ameliyatı nedeniyle Haftanın açılış töreni ile Anıtkabir ziyaretini gerçekleştirememekle birlikte planlanan diğer faaliyetlerin büyük bir kısmı zamanında yapılmıştır.
Ancak haftanın açılış töreni arzedilen nedenle iptal edilmiş olduğundan, organizasyona katılan kurum ve kuruluşlar için hazırlanan şükran plaketi takdim edilememişti. Bugün o görevi gecikmeli olarak yerine getirmek üzere bu toplantıya tertip etmiş bulunmaktayız.
Bu vesîle ile bizleri bir kere daha onurlandıran dost ve kardeşlerimize hazırladığımız plaket ve şükran belgelerini sunarken, onlara sevgi ve saygılarımızı da sunmuş olmanın bilinç ve bahtiyarlığı içindeyiz. Kardeşlerimizden hiçbirinin bizden herhangi bir belge veya plaket beklentisi içinde olmadığı gibi, böyle bir şeye ihtiyaç duymadığını da biliyoruz. Ancak iyiliğe ilgisiz kalmayıp, ilişkilerimizi geliştirmemize, hayırla hatırlanmamıza ve bizden sonra geleceklerin örnek alacakları birlik ve beraberliğimizi pekiştirmemize vesîle olması için bu şükran plaketlerini takdim ediyoruz. Zira biz, inanan insanlarla Allah rızası için hizmeti hedefleyen kuruluşların birbirini ihmal etme değil, ikmal etmelerinin zaruretine inanıyoruz. Bu inanç ve anlayışla, kullukta kıvamın ve dostlukda devamın sağlanmasında etken olan unsurların başında gelen şükür ve teşekkürün eksiksiz ifası cihetine gidilmesinde sayısız fayda mülahaza ediyoruz. Bu konuda sevgili Peygamberimiz (S.A.V.)’in: “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a şükretmez.” mealindeki uyarısını sürekli gözönünde bulunduruyoruz. Kimseden teşekkür beklemiyoruz ama, kıymetli katkı ve katılımlarıyla faaliyet ve hizmetlerimizin devamına destek veren herkese teşekkür ediyor, yüce Allah’ın hepsinden razı olmasını niyaz ediyoruz.”
Dr. Ateş’in bu konuşmasından sonra, kürsüye gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Sayın müsteşarım, değerli YOYAV başkanı, değerli belediye başkanı arkadaşlarım, YOYAV'ın değerli mensupları!
Sözlerimin başında hepinize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
YOYAV, gerçekten bizim iftihar ettiğimiz örnek bir kuruluş. Çalışmaları ile bugüne kadar herkese örnek oldu. Ben, her zaman YOYAV'la işbirliği yaptım. Gerek Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak, gerekse değişik ilçe belediyeleri olarak pek çok programı müşterek yaptık.
Gönüllü insanların bu kadar güzel çalışmalarını takdir etmemek mümkün değil. Allah hepinizden razı olsun. İnşallah bundan sonra da daha güzel hizmetler yapmayı Allah sizlere nasip etsin.
YOYAV'ı sevmemizin, O'na bu kadar yakın olmamızın en büyük nedenlerinden birisi, bizim, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilçe belediyelerimiz olarak fakirin, yoksulun yanında olmayı ana felsefe olarak kabul etmemizdir.
Bugüne kadar Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak "Kimin hakkını kime veriyorsun" diye pek çok kişi tarafından tenkit edildik. Lüzumlu lüzumsuz tenkitler aldık. Fakirin halinden anlamayan, fakirliği yaşamayan insanların bazı şeyleri anlayabilmeleri kesinlikle mümkün değildir. Dikkat ederseniz son günlerde bazı televizyon programlarında, özellikle yapılan gıda yardımları, kömür yardımları son derece enteresan bir şekilde siyasi malzeme konusu haline getiriliyor.
Allah'a hamdolsun ki, bize karşı siyasi muhalif durumundaki kişiler, sonunda iflas edip bizi taklitten başka çare bulamadılar. Taklit edelim derken de, aslı astarı olmayan bir takım şeyler söyleyerek işleri tamamen ifrata götürdüler. Öyle ki bir ara bazı siyasetçiler: “Onun verdiğinden beş fazlasını ben vereceğim” diye ulaşılamayacak rakamları söylemeyi metot haline getirdiler. Bunlar beş değil on fazlasını yüz fazlasını biz veririz diye bol miktarda -tabirimi mazur görün- palavra atmaya başladılar.
Yapılacak olan işin elbette bir ölçüsü olacak. Rakamlarla bazı hadiseleri bir araya koyduğunuz zaman imkansız olduğu ortaya çıkacak. Bir de insana her zaman şunu sorarlar: Derler ki "Ne yaptın ki bundan sonra ne yapacaksın?"
Biz bugüne kadar yaptıklarımızı hep ispat ettik. Ankara'da fakirin-fukaranın yanında yer aldığımızı ispat ettik. Ama ne nisbetinde? Gücümüz nisbetinde.
Biz bu sene Ankara'da 60'şar kg'lık 400 bin gıda paketi dağıttık. Günde yaklaşık 55 bin kişiye ekmek veriyoruz. 100 bin çocuğa kırtasiye, 100 bin çocuğa ayakkabı, 100 bin çocuğa kaban dağıttık.Bunlar yapılmış olan işler. Ayrıca 110 bin aileye birer ton olmak üzere toplam 110 bin ton kömür dağıttık. Bu kömürün şehir içerisine dağıtılmasından ve vasıfsız olduğundan bahsediyorlar. Bunlar yalan. Bunları elbette şehir içerisine dağıtıyoruz ama, vasıflı 6100-6500 kalori arasında ve hava kirliliğine neden olmayacak kömürleri bugüne kadar dağıttık.
Biz bununla da yetinmedik. Şimdi dikkat ederseniz, yeni çevre ilçe ve beldeler de bize bağlandı. 21 belde 7 ilçe bağlandı. Şimdi o beldeler ortadan kalktı. Toplam 8 ilçe oldu. Bu bölgelerde 270 tane köy var. Muhalle olan bu köylere de gıda ve diğer yardımlarımızı devam ettirdik.
Biz yaptığımız bu yardımları sadece bununla sınırlı tutmuyoruz. Engelli kardeşlerimize pek çok yardımlarımız var. Özellikle Ankara'daki tüm engelli okullarının -dar gelirli vatandaşlarımızın çocuklarının okuduğu bu okulların- yemeklerini her öğlen biz veriyoruz. Rakamı yanlış söylemeyeyim, yaklaşık 3500 civarında çocuğumuza her gün yemek veriyoruz.
Ayıca gerek Ulus'ta, gerekse üniversite önlerinde sabah kahvaltılarını, çorba ekmek tarzında halkımıza ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Üniversite öğrencilerine çamaşır yıkama imkanını ücretsiz olarak temin ediyoruz. Pek çok gençlik lokallerimiz, çocuk kulüplerimiz, hanım lokallerimiz, BELMEK ve BELTEK kurslarımız var.Burada çok değişik aktiviteler var. Genellikle dar gelirli vatandaşlarımız gelip buradan faydalanıyor. Bunlardan da aynı şekilde ücret almıyoruz. Yaşlılarımızla ilgili "Yaşlılara Hizmet Merkezi"miz var. Yaşlılara Hizmet Merkezimize bir telefon açıyorsunuz, eğer haliniz-vaktiniz yerinde ise cüz'i bir para alıyoruz, ama dar gelirli iseler kesinlikle para almıyoruz. Temizlik, tamirat, sağlık hizmetlerini ücretsiz olarak yapıyoruz.
Ayrıca tüm diyaliz hastalarını evlerinden alıp hastanelere kadar ücretsiz olarak götürüp getiriyoruz. Doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası "Alo Doğum" diye bir hizmet servisimiz var. Aynı şekilde bu hizmetimizi ücretsiz olarak veriyoruz. "Alo Cenaze" diye de başka bir hizmet servisimiz var. Dar gelirli vatandaşlarımız olsun, hali vakti yerinde vatandaşlarımız olsun, bir telefonla cenazeyi evden alıyoruz, defin mahalline kadar götürüp tüm işlemlerini yapıp, defnetmeye hazır bir vaziyette cenazenin sahibi olan ailelere teslim ediyoruz. Bu hizmet de ücretsiz olarak veriliyor. Bu söylediklerim yaptığımız hizmetlerden sadece aklıma gelen bir kaçıdır.
Öteyandan dar gelirli yaşlılarımıza -dar gelirli olmasa bile- günün belirli saatlerinde otobüslere binmesi için son derece sembolik bir ücretle bir kart vererek kolay ulaşım sağlıyoruz.
Bunun dışında üç tane şefkat evimiz var. Özellikle Ankara dışından gelen, tedavi olan veya tedavi olan kişinin yanında refakatçi olarak gelen kişiler fakir oldukları için, kalacak otel parası bulamadıklarından biz bunları Şefkat Evlerinde misafir ediyoruz, karınlarını doyuruyoruz, hastaneye araçlarımızla ücretsiz götürüp getiriyoruz. Bu hizmetimizle de Ankaralı olarak diğer vilayetlere ev sahipliği yapıyoruz.
Ankara Belediyesi olarak nerede bir deprem, sel veya herhangi bir felaket varsa -il farkı gözetmeksizin- hemen onların yanında yer alıyoruz. Dolayısıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi YOYAV'la yapmış olduğu faaliyetleri itibariyle tamı tamına uyuşan hizmetler yürütüyor.
Bundan sonra inşallah,Allah nasip ederse bir beş yıl daha birlikte aynı faaliyetlerimize devam edeceğiz. Sizlerin dualarını almaya çalışacağız. Tekrar tekrar YOYAV'a teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum, çalışmalarında başarılar diliyorum.”
Öteyandan şükran plaketlerini alan kurum ve kuruluşların yetkililerinden bir kısmı da YOYAV’ın örnek hizmetlerinden övgü ile sözederek başarılı çalışmalarının devamı dileğinde bulundular.
Sunulan ikramın alınmasıyla noktalanan toplantıya katılan davetliler birlik ve beraberlik ruhunun hakim olduğu bu güzel havayı teneffüs etmenin huzuru içinde salondan ayrıldılar.