YOYAV’da İmza Günü

YOYAV’ın 29. yıldönümü dolayısıyla yayınlanan ve üç ciltten oluşan “Mikrofondan Müminlere” adlı kitabın, okuyucuların istifadesine sunulması vesîlesiyle 23 Ocak 2017 Pazartesi günü saat 13.30’da YOYAV Kültür Merkezi’nde tertiplenen “İmza Günü” Ankara’daki bazı yazarlarla okurlar tarafından yoğun ilgi gördü. Kırkıncı eserini de okuyucularının istifadesine sunan Dr. İbrahim Ateş, söz konusu eserine gösterilen ilgi ve ihtimamın mutluluğu içinde konuklarını sevgi ve saygıyla selamlayıp, teşriflerinden dolayı takdir ve teşekkürlerini ileterek yaptığı selamlama konuşmasında şu cümlelere yer verdi:

“Kıymetli konuklar, değerli dostlar, sevgili kitapseverler, basınımızın güzîde temsilcileri!

Davetimize icâbet ederek teşrifinizle taçlandırdığınız bu tarihî toplantıda atacağım imzaların, bugüne kadar attığım imzaların en değerlisi ve en anlamlısı olacağı inancıyla, güzîde heyetinizi gönülden ve samîmî duygularımızla selamlıyor, gösterdiğiniz ilgi ve ihtimamdan dolayı hepinize hürmet ve muhabbetlerimizi arz ederek hoş geldiniz diyorum.

İlmî ve fikrî faaliyetlere ilginin azaldığı günümüzde, bugüne kadar yayınlanan kırk eserimin son üçünü oluşturan “Mikrofondan Müminlere” adlı üç ciltlik kitabın, okuyucularımızın istifadesine sunulması vesîlesiyle tertiplediğimiz imza gününe teşrif ederek bizimle birlikte olma incelik ve yüceliğini göstermeniz, her türlü takdirin üstündedir. Bugün burada sevinç ve saadetimizi paylaşarak çoğalmasına katkıda bulunan siz kıymetli konuklarımıza şükranlarımızı sunuyor, rıza-i ilahî ile ödüllendirilmenizi diliyorum.

Onbeşi müstakil, beşi müşterek, yirmisi de derleme olmak üzere kırka ulaşan eserlerimin listesi, bugün sizlere sunulacak olan kırkıncı kitabın sonunda tetkîkinize takdim edilmiştir.

Bilgi denizinden bir damla niteliğinde olup, kırkıncısı da okuyucularımızın istifadesine sunulan bu eserlerin son üçü, son yıllarda verdiğim konferanslarla, yaptığım sohbet toplantılarında dile getirdiğim düşüncelerle bilgi birikiminin derlenip değerlendirilmesiyle oluşturulan “Mikrofondan Müminlere” adlı üç ciltlik bir kültür serisidir.

Manzûr-u âlîniz ve mazhar-ı mutâlaanız olması, bizim için mûcib-i memnuniyet olan bu eser-i âcîzânelerimizin, ülkemizdeki ehl-i kalem ve kelam olan kişiler arasında yer alıp, irtihâl-i dâr-ı bekâ eylediğimizde, hayır dua ile yâd edilmemize vesîle olması, samîmî dilek ve temennîlerimiz arasındadır.

Bunun için, söz konusu eserleri, YOYAV’lı kardeşlerimle davamıza destek veren dostlarımıza ithâf ederken, beni ve vâlideynimi dualarına dâhil etmeleri dileğinde bulundum.

Değerli dostlar!

Biz öyle bir milletiz ki, anne kokusundan sonra en güzel kokuyu kitap kokusunda buluruz. Bizim tarihimizin temelinde, medeniyetimizin merdivenlerinde, kültürümüzün kökeninde, insanımızın evinde ve elinde kitap vardır.

Kitap, bizim için yediğimiz yemek, içtiğimiz su ve aldığımız nefes kadar önemlidir. Çünkü yemek içmek ayakta kalmamız, nefes alıp vermek oksijen alıp yaşamamız, bilgi de beynimizi beslememiz için olmazsa olmazlardandır.

Kitap, bilgi deposu ve ilim ehlinin hâfızasıdır. Depo depremden, hâfıza da harap olmaktan korunmalıdır. Kitapların toz, toprak altında bırakılması doğru değildir. Devamlı bakımlı ve temiz tutulması gerekir.

Kitap, en vefakâr, en samîmî ve en sâdık arkadaştır. Biz onu bırakmadıkça o bizi bırakmaz. Biz ondan bıkmadıkça, o bizden bıkmaz. Bizden bir şey istemez ama o bize çok şey verir.

Yakınlarımız ile dostlarımızı sık sık ziyaret edip hâl ve hatırlarını sormamız ne kadar önemli ise, kütüphanelerimizi de sık sık ziyaret edip, oralardaki kitapların tozlarını silmemiz ve ihtiyaç duyduğumuz

yerlerini açıp okumamız da o kadar önemlidir.

Değerli dostlar!

Kitaba darılmak değil, sarılmak gerekir. Bilhassa Allah Teâlâ’nın kullarına iletilmek üzere Peygamberine indirdiği bir hayat prospektüsü niteliğinde olan kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’e sımsıkı sarılmamız îcâp eder. Yüce Rabbimizin, Âl-i İmran Suresi’nin 103. ayet-i kerîmesinde bu hususla ilgili talimatı şöyledir: “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’ân’a) sımsıkı yapışın…”

Allah Teâlâ, benzeri bir talimatı Yahya Aleyhisselama vererek: “Ey Yahya! Kitaba (Tevrat’a) var gücünle sarıl!..” (Meryem, 12) buyurmuştur. Bu talimat, Kur’ân-ı Kerîm’de zikredildiği için, benzeri bir talimat bize de verilmiş demektir. Bizim de, kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’e kuvvetle sarılmamız gerekir.

Müslüman, kitapla arasını açmamalı, ona sıdk ile sarılmalıdır. Başta Kur’ân-ı Kerîm ve hadîs kitapları olmak üzere, ilim ehli büyüklerimizden tevârüs ettiğimiz kitaplara sarılmalı ve sahip çıkmalıdır. Okumalı, içeriğini öğrenip almalı, uygulamalı ve onlara yenilerini eklemenin gayreti içinde olmalıdır.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in: “Size iki şey bıraktım. Onlara tutunduğunuz müddetçe sapmazsınız. (Onlar) Allah’ın kitabı ve sünnetimdir.” mealindeki uyarısını kulağına küpe etmelidir.

Bu inanç ve bilinçle, tertiplediğimiz imza günü toplantısına teşrifinizden dolayı tekrar teşekkür ediyor, hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.”

Dr. Ateş’ten sonra söz alan Araştırmacı Yazar ve Şair Abdullah Satoğlu “1980’li yılların başından itibaren tanıdığım YOYAV’ın değerli Başkanı Dr. İbrahim Ateş Beyefendinin yayınlanan son eserleri dolayısıyla kendisine ithaf ettiğim“Kitap”adlı şiirimi sunmak istiyorum.” dedi ve aşağıdaki şiirini okudu.