YOYAV’DAN YOKSUL BABALARA BİRER CUMHURİYET ALTINI
Anneler, babalar ve öğretmenler günü gibi herkesin büyüklerine karşı sevgi ve saygı hislerinin yoğunlaştığı günlerde düzenlediği anlamlı programlarla insanlara, atalarına, üstadlarına ve benzeri büyüklerine karşı daha duyarlı davranmanın önemini dilegetirmenin gayreti içinde olan YOYAV, 19 Haziran 2011 Pazar günü kutlanan babalar günü dolayısıyla, yoksulluğun kıskacında kıvranan ve hayatlarını çocuklarına adayan beş “yorgun baba” onuruna anlamlı bir ödül töreni tertipledi.
Vakfın yıllardır yardım elini uzattığı yoksul ailelerden seçtiği bu babalara birer cumhuriyet altını üzerlerinde Başbakanın imzası bulunan birer kalem hediye edildi. Ayrıca 500’er TL nakit yardımı yapıldı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın huzurları ve çok sayıda hayırsever ve hamiyetperver babalarla annelerin katılımıyla gerçekleştirilen bu örnek kutlama programında duygulu dakikalar yaşandı. Hayat boyu çektikleri çeşitli çile ve sıkıntılarla yorulup yıpranan “yorgun babalar” böyle anlamlı bir günde hatırlanıp sunulan değerli hediyelerle taltif edilmenin, törene teşrif eden davetliler de böylesine hayırlı ve örnek bir kutlama programına katılmanın mutluluğunu yaşadılar.
Evlerinden arabalarla alınıp Vakfa getirilen “yorgun babalar” ve aileleriyle davetlilerin salondaki yerlerini almalarının ardından haz ve huzur havası içinde gerçekleştirilen kutlama programı, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı. Akabinde tören dolayısıyla YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş’e başarı ve iyi dilek mesajı gönderen devlet büyükleri ile diğer zevatın isimleri okunup kendilerine teşekkür edildi.
Böyle güzel bir günde babalarla biraraya gelmenin sevinç ve saadeti içinde duygu ve düşüncelerini dilegetiren YOYAV Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş yaptığı mesaj yüklü konuşmasında şunları söyledi:
“Sayın Başbakan Yardımcım, saygıdeğer babalar, babaları bu anlamlı günlerinde yalnız bırakmayan vefakâr anneler, kıymetli konuklar, değerli dostlar, sevgili kadeşlerim, basınımızın güzîde temsilcileri!
Yurdumuzda ve dünyamızda coşkuyla kutlanan babalar günü dolayısıyla düzenlediğimiz böylesine manalı ve muhtevalı bir kutlama programında siz saygıdeğer babalar ve kıymetli konuklarla biraraya gelmenin haz ve huzuru içinde seçkin heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, sağlık ve saadette daim olmanızı diliyorum. Başta beşeriyetin babası Hz. Adem (A.S.) olmak üzere ebediyete göçen babalara rahmet ve mağfiret, hayatta olanlara da sıhhat ve afiyet temennisiyle sözlerime başlarken, babalar gününüzü gönülden kutluyor, gününüzün kutlu, yaşantınızın mutlu ve geleceğinizin umutlu olmasını niyaz ediyorum.
Toplumda kabul gören ve kutlanılmasına özen gösterilen anneler, babalar, öğretmenler ve sevgililer günü gibi günleri önemli etkinliklere sahne kılarak insanlara millî ve manevî yönlerden yeni ufuklar açmanın gayreti içinde olan YOYAV, Yaradan’a yar ve yaratıklara yardımcı olma yolunda attığı anlamlı adımlardan birini daha sizlerle birlikte gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşamaktadır. Gerçek mutluluğun yolunun, başkalarını mutlu etmekten geçtiğine inanan bu vakıf, küçüklere şefkat ve merhameti, büyüklere de hürmet ve muhabbeti ilke edinmiştir. Bu ilke istikâmetinde faaliyet ve hizmetleriyle çaba ve çalışmalarını sürdürmektedir. Üç gün önce 125 bebeyi şefkatle kucaklayıp sünnet ettirmenin sevincini yaşadığı gibi, bu gün de siz saygıdeğer babaları ağırlamanın bahtiyarlığına ermektedir. Belirtilen ilkeyi benimseyen biz YOYAV’lılar büyüğü de küçüğü de ihmal etmeyiz. Her yaştaki herkese hizmeti görev biliriz. Bebeyi bağrımıza basar, babayı baştacı eder, dedelere de daha duyarlı davranırız.
Malumunuz olduğu üzere Hz. Adem (A.S.) ve Hz. İsa (A.S.) hariç dünyaya gelen her insanın bir babası vardır. Babasız bebe, bebesiz de baba olmaz. Baba bebeye, bebede babaya muhtaçtır. Bunun için biz bebelerle babalar arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesine ayrı bir özen göstererek babaları bebelere saydıracak, bebeleri de babalara sevdirecek inanç ve anlayışın geliştirilmesine çaba sarfetmekteyiz.
Zira hepimizin evladımıza, ebeveynimize ve ecdadımıza karşı görev ve sorumluluklarımız vardır. Bu görev ve sorumluluklar dinî kaynaklarda şefkat, merhamet, hürmet ve muhabbet kavramlarıyla ifade edilmiştir. Bu kavramların anlaşılması, anlatılması, yaşanması ve yaşatılması, büyük küçük herkes için hayatî ehemmiyet arzetmektedir. Bizim bu tür toplantıları tertiplememizin ana amaçlarından biri de, insanları böylesi duygu ve düşüncelerle donatmaktır. Bu bakımdan belirtilen günlerde bu gibi etkinliklerde bulunmayı önemsiyoruz.
Önceki yıllarda kutlanan babalar günlerinde basiretli baba, bilgili baba, bilinçli baba, bahtiyar baba, büyükbaba ve fedakâr baba gibi birçok programlar düzenlemiştik. Bu yıl da “yorgun baba” programıyla huzurunuzdayız.
Neden böyle bir program düzenlediğimizi merak ederseniz, hemen arzetmek isteriz ki, biz YOYAV’lılar; güçsüzü gözetmeyi, halsizi himaye etmeyi, yoksula yardım elini uzatmayı, dar gelirliye destek olmayı, yolda kalana yoldaş ve aç kalana arkadaş olmayı, yaşlıya, yoksuna ve yorguna kol-kanat germeyi kendimize görev kabul etmişizdir. Yıllardır yardım elini uzattığımız yoksul ailelerden hastalık, halsizlik ve himayesizliğin yıpratıp yorduğu babalardan beş “yorgun baba”yı seçip salonumuza davet ettik. Bu babalar gününün sevincini onlarla birlikte yaşamak istedik. Şimdi izin verirseniz seçtiğimiz bu yılın babalarıyla ilgili özet bilgiler arzederek onları sizlere tanıtmak istiyorum.
1- İlhami Zararsız: 71 yaşında ve malulen emekli olup, uzun yıllardır felçli olarak hayatını sürdürmektedir. Eşinin de çeşitli hastalıkları bulunmaktadır. 2 çocuk babası olup kirada oturmakta ve geçim sıkıntısı çekmektedir.
2- Süleyman Sarışenoğlu: 49 yaşında olup görme özürlüdür. Herhangi bir geliri yok. Evi kira. Hanımı rahatsızlığı dolayısıyla ağır işler yapamıyor. Bir oğlu ve bir kızı var. Oğlu %75 oranında görme özürlü ve sinir hastasıdır. Gelini açık kalp ameliyatı olmuş, 2 torununun da çeşitli rahatsızlıkları var.
3- Abdurrahman Aykut: 87 yaşında. Herhangi bir geliri yok. Gecekonduda oturuyor. Kendisi ve hanımının çeşitli sağlık sorunları var. Dar gelirli bir oğlu var. Oğlunun sınırlı yardımı ve mahalle halkının katkıları ile geçinmeye çalışıyor.
4- Resul Kırcı: 71 yaşında. Herhangi bir geliri yok. Gecekonduda oturuyor. 3 ay önce açık kalp ameliyatı olmuş. Ayrıca şeker, tansiyor ve nefes darlığı rahatsızlıkları var. Konuşma bozukluğu ve yürüme güçlüğü çekiyor. Rahatsızlıklarından dolayı çalışamıyor. Hanımı da rahatsız.
5- Gürsel Özpolat: 41 yaşında. Herhangi bir geliri yok. Babasının gecekondusunda oturuyor. Kendisi yürüme engelli. Eşinde görme bozukluğu var. İlköğretimde okuyan 2 çocuğu var. Sosyal yardımlarla geçinmeye çalışıyor.
Kendilerine zaman zaman Vakfımızca aynî ve nakdî yardımlarda bulunulmakta olup bugün de yapılacak benzeri yardımların yanında birer Cumhuriyet altını ile 500’er TL. takdim edilerek sevinçleri paylaşılacaktır.
Lütfedip toplantımızı taçlandırarak sevincimize sevinç kattınız ve mutluluğumuzu paylaşarak arttırdınız. Bu anlamlı günde bizimle birlikte olma incelik ve yüceliğini gösterdiğinizden dolayı hepinize takdir ve teşekkürlerimizi arzederek, benzeri güzelliklerde birlikte olmamız dileğiyle saygılar sunuyorum.”
Dr. Ateş’ten sonra şair Faruk Oray’ın bugün için yazıp okuduğu “Yorgun Baba” başlıklı şiiri törene renk kattı.
Program, yılın yorgun babaları için hazırlanan hediyelerin takdimini takiben sunulan ikramın alınmasıyla noktalandı.