YOYAV’IN 2008-2009 YILI “BİR KONU BİR KONUK” SOHBET TOPLANTILARI BAŞLADI
Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı (YOYAV)’ın 2008-2009 yılı “Bir Konu Bir Konuk” sohbet toplantılarının ilki, 18 Ekim 2008 Cumartesi günü saat 14.00’de YOYAV Kültür Merkezi’nde, Danıştay Emekli Üyesi Sayın Sabri Tandoğan’ın “Çocuk Terbiyesinde Nerede Yanılıyoruz” sohbeti ile başlamıştır.
Bu dönemin ilk konuğu olan Sayın Sabri Tandoğan’ın konferansına Ankara dışından da katılım olmuş ve ilgi ile izlenmiştir.
Sayın Tandoğan konuşmasında çocuk terbiyesinde yapılan yanlışlara temas ederek, yaşanmış yanlışlardan örnekler vermiş; yanlışlardan kurtulma çarelerini ve yapılması gerekenleri de bir bir sıralamıştır. Yaklaşık bir saati aşkın konuşmasında özetle şu hususlara değinmiştir:
“Bugün çocuk terbiye adına her gün korkunç bir dram oynanıyor. Çocuklarınızı çok sevin amma put haline getirmeyin. Japonlarda şöyle bir töre vardır. İmparatorlarına sonsuz saygı gösteriyorlar. Aynı saygıyı çocuklarına da gösteriyorlar. Fakat katiyen çocuklarını şımartmıyorlar.
Çocuklarımıza, torunlarımıza daha çok sevgi gösterelim ama, şımartmayalım. Sevgi başka, şımartmak başka.
Resulullah efendimiz Hazreti Fatıma Validemiz kapıdan içeri girdiği zaman ihtiramla huşu ile ayağa kalkarmış. Hoş geldin evladım, hoş geldin benim güzel kızım dermiş. Ama, bir kere olsun Peygamber efendimiz çocuklarını şımarttı mı? Hayır.
Çocuk bir yaramazlık yapıyor, anne onu azarlıyor, cezalandırmak istiyor, hemen dede veya nine müdahale ediyor. “Gel Yavrum, gel kuzum, gel bitanem kimler seni dövmüş, kimler senin kulağın çekmiş, ben onları uf yapacağım.” Şimdi bu çocuktaki değer karmaşasını düşünün. Bir daha o çocuk o evde, o anneye ve babaya nasıl saygı duyacak, mümkün mü? Sanmıyorum.
Evde daha önce karı koca anlaşacak, çocuğa bir terbiye metodu uygulanacak.
Dünyada en güzel nasihat kendi hareketleri ile yaşantısı ile evladına örnek olmak. Benim rahmetli hocam Münir Derman derdi ki; “Sözü ile nasihat verene uyma, fiili ile nasihat verene uy.” derdi. Önemli olan söz değil, davranış ve hareketlerdir.
Çocuk terbiyesinde en önemli noktalardan birisi de çocuklarımıza güzel isimleri koymamızdır.
Çocuk terbiyesinde amaç, çocuğu Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı yapmak değil, hayata ve geleceğe hazırlamaktır. Onları öyle yetiştirelim ki, hayat karşısında ayaklarının üzerinde durabilsinler, paniğe kapılmasınlar.
Mümkün olduğu kadar çocuklarımızın önünde negatif konuşmayalım. Resulullah Efendimizin hadisi şerifi var. “Ya hayır söyle yahut sus.” Daima ağzımızdan hayırlı kelam cıksın.
Biz kanaatkar olalım ki çocuklarımız da kanaatkar olsun.
Mümkün olduğu kadar çocuklarımızı kavgadan, münakaşadan uzak tutalım. Bir anne babanın çocuklarının önünde kavga etmesi kadar büyük bir cinayet olamaz. Acı ve zehir gibi kelimelerle karı kocanın bir birbirine hitap etmesi kadar, çocukların ruhunu yıkan hiçbir şey yoktur.
Boş yere münakaşa yapmak sinir sistemini bozmaktan, tansiyonu yükseltmekten, kalbi hırpalamaktan başka bir şeye yaramıyor. Hazreti Adem’den, Hazreti Havva’dan bugüne kadar münakaşadan hiç kimsenin eline bir şey geçmedi. Ama ölenler, kalp krizi geçirenler, tansiyonu, kollestrolü ve şekeri yükselenler oldu.
Bir anne babanın çocuğuna yapacağı iki güzellik var. Birincisi çocuklarını ürkütmeden, korkutmadan onlara Allah, peygamber sevgisi aşılamak.
Mümkün oldu kadar çocuklarımıza güzel sanatlar sevgisi aşılayalım. Müzik, resim, edebiyat, şiir, tabiat, ağaç ve çiçek sevgisi. Müzik, edebiyat ve şiir hayat boyu yavrumuza -erkek olsun kız olsun- arkadaşlık yapsın, yoldaşlık yapsın.” diyerek konuşmasını tamamlamıştır.
YOYAV Genel Başkanı Sayın Dr. İbrahim Ateş de Sayın Sabri Tandoğan’a teşekkür ederek kısa bir konuşma yapmıştır.
Konuşmasına “Çocuk terbiyesinin neresindeyiz?” diye bir soru ile başlayan Dr. Ateş özetle: “Tek bir kelimeyle cevabı olması gerekenin gerisindeyiz. Çocuk terbiyesi için ne yapılacak? Sabri Beyin bir saat süren tatlı sohbetinden çıkaracağımız bir cümlelik özet “İyi önek alacağız ve iyi örnek olacağız.” Dünyamızın süsü, düşüncemizin sesi, evimizin neşesi ve geleceğimizin güvencesi olan yavruları, yarınlara hazırlamanın gayreti içinde olacağız. Bunu yapmak için de, eğitimini peygamberimizden alan, Hazreti Ali Efendimizin şu buyruğuna kulak asacağız. Buyururlar ki; “Çocuklarınızı sizin yaşadığınız zamana göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştiriniz.” Çocuklarımızı edepli, ahlaklı, seviyeli, düzeyli, dürüst, dirayetli, basiretli insanlar olarak yetiştirmenin gayreti içinde olacağız.
İyi örnek olmak, yaşadığımızı yaşatmaya yönelmek önde gelen davranışlarımızdan biri olmalıdır.” diyerek konuşması tamamlamıştır.
NOT: EKİM-KASIM AYI PROGRAMLARIMIZI, İNTERNET SİTEMİZİN “Yoyav Sofrası” MENÜSÜNE TIKLATTIĞINIZ ZAMAN GÖREBİLİRSİNİZ!